Murat Güçlü
Murat Güçlü Konsoloslara hatırlatma

Konsoloslara hatırlatma

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül hakkında açılan dava herkesin malumu. İddianameyi hazırlayan Savcı, Can Dündar ve Erdem Gül için, "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme", "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen yada tamamen engellemeye teşebbüs etmek" ve "Silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme" suçlarından ayrı ayrı bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir kez müebbet ve 30 yıla kadar hapis cezası istedi.

Bir gazete Genel Yayın Yönetmeni ve Ankara Temsilcisi hakkında yukarıda yazılı suçlardan dolayı dava açılması doğal olarak kamuoyunun dikkatini çekecektir. Davanın siyasi olup olmadığı, basın özgürlüğü ve bu özgürlüğün sınırları, yapılan haberin içeriğinin doğruluğu, ülkenin milli menfaatleri ve benzeri hususlarda kamuoyunda büyük bir tartışma yaşanmaktadır. Bu da Türkiye’de demokrasinin, özgürlüğün birilerinin iddia ettiğinin aksine varlığının delilidir.

Basın özgürlüğü konusunda Türkiye istenen noktada mı sorusuna maalesef evet demek zor ancak buna karşı basın ahlakında, ülke ve millet değerlerini özümseme ve menfaatlerini korumada basınımız nerede onu da sormak gerekiyor.

Asıl yazmak istediğim husus başka. Yukarıda da ifade ettiğim üzere böyle bir dava tabi ki ilgi çekmekte ve kamuoyu tarafından izlenmektedir. Ülkemizde yaşanan bu önemli olayın yabancı ülke görevlileri tarafından da dikkatle takip edilmesi de makuldur. Ancak, duruşmayı bizzat izlemeye gelmek, bilgi edinmenin ötesine geçip Türkiye’ye meydan okumaya dönüşmektedir.

Duruşmayı izleyenler arasında İngiltere Başkonsolosu Leigh Turner, Fransa Başkonsolosu Muriel Myriam Domenach, Almanya Parlamentosu'ndan Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, Almanya Büyükelçisi Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann ile İtalya ve Hollanda başkonsolosları da bulunuyor. Fransa Başkonsolosluğu’nun Facebook hesabında, Dündar ve Gül’ün duruşmasına katılan diplomatların çektirdiği selfie paylaşılıyor ve Hollanda, İngiltere, İtalya, Belçika, Avustralya, İsveç, Polonya, İsviçre, Almanya, Finlandiya, ABD ve Kanada, temsil edilen ülkeler olarak sıralanıyor. Fransa’nın İstanbul Başkonsolosu Murial Domenach, Türkçe tweetinde, "Basın özgürlüğü, Adalet sarayındayız, Can Dündar ve Erdem Gül davasında,  Avrupa,  ABD ve Kanadalı meslektaşlarımla" derken, Hollanda’nın İstanbul Başkonsolusu Robert Schuddeboom ise duruşma salonundan fotoğraf paylaşarak, "Çok sayıda kişi dışarıda, Dündar ve Gül davası kapalı kapılar ardında mı yoksa açık mı olsun? Avukatlar dinleniyor" tweetini attı.

Ülkemizin menfaatlerini korumak için yaptığımız her itiraza Batılı Dostlarımız(!) şunu diyorlardı, “Siz kendinizi Muhteşem Süleyman zamanın da mı zannediyorsunuz, o günler geçti”. Bugün başta Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan olmak üzere yaptıkları bu küstahlığa karşı en üst düzeyden ve en sert şekilde tepki gösteriyoruz. Biz de diyoruz ki, “Sefirlerinizin anlaşmalarımızı, reformlarımızı, kanunlarımızı yaptığı, kapitülasyon haklarınızın, düyunu umumiye tahsildarlarınızın olduğu ve Tanzimat ile başlayan o dönem bitti, o günler geçti, kendinize gelin, haddinizi bilin…”

Sanıkların müdafilerine bile bakarak dava üzerinden yürütülen olumsuz Türkiye algısına prim vermemek gerekir.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Güçlü Arşivi