Macit Uluçamlıbel
Macit Uluçamlıbel Kim kimi kandırıyor?

Kim kimi kandırıyor?

Bizim geçmişimiz ticaretle ilgili örnek hikayelerle dolu, ahilik müessesesi ticaret erbabının hayatta sadece parayla alakalı bir yerde kısılıp kalmasının önüne geçmiş eğitim ve kültürel faaliyetlerle, vakıf ve dernek faaliyetleriyle esnafların topluma daha da faydalı olmalarını sağlamıştır.

Hizmet içi eğitim, motivasyon, psikolojik destek gibi çalışmaların en güzel örnekleri yine bizim geçmişimizde var. Kasapların belli aralıklarla bahçe işlerinde çalışma zorunluluğu çok ince bir düşünce değil mi mesela…

“Cimrilik kapısını bağlamak, lütuf kapısını açmak. Kahır ve zulüm kapısını bağlamak, hilim ve mülâyemet kapısını açmak. Hırs kapısını bağlamak, kanaat ve rıza kapısını açmak. Tokluk ve lezzet kapısını bağlamak, riyazet kapısını açmak.” Gibi kuralları olan ahiliğin, esnaflığın bugün geldiği nokta nedir?

Esnafımız “Ya Rabbi!

Cümlemizi darlıktan, bereketsizlikten, aldanmaktan ve aldatmaktan, hak yemekten, kul hakkına tecâvüz etmekten muhâfaza eyle! Bizleri açlık, yokluk, kıtlık, kuraklık, arazî ve semâvî musîbetlerden koru! Kanâat etmeyi, gönlü zengin, gözü tok olabilmeyi, hayırda yarışmayı, veren el olmayı nasîp eyle! Rızkımız gökte ise yere indir, yer altındaysa yeryüzüne çıkar, uzakta ise yakınlaştır, zorsa kolaylaştır. Rızkımızı temiz ve helâl eyle Allah’ım!” Diye dua ederken bugün nelerle imtihan oluyor?

Yahu ucuza satacağım diye işine hile karıştıran da var, pahalı satarken daha da fazla kazanayım diye işine hile katan da var. Kıymaya karıştırılan onca şeyin hesabını nasıl vereceğini düşünen yok…

Yahu millete domuz eti yedirecek kadar aşağılık hale nasıl geliyorsunuz? Soran olsa Müslümanım diyen, hiç değilse Cuma günü camilerde saf tutan adamların sırf biraz fazla kazanabilmek için millete domuz eti yedirmesi anlaşılabilecek bir şey değil.

Bu konuda gereken kontrollerin de doğru yapıldığı kanaatinde de değilim. Daha fazla denetim yapılmalı ve daha caydırıcı cezalar verilmeli. Yazıyı yazabilmek için her cümleyi defalarca filtreden geçirdim o kadar öfkeliyim ki…

Dinimizden olmayan batının yaptığı işlerin düzgünlüğünü, İnsan olarak bile görmediğimiz İsrail’in gıda konusundaki hassasiyetini gördükçe kahroluyorum.

Hayvancılıkta hile, tarımda hile, sütte hile, peynirde hile yahu kimi kandırıyoruz… Millet olarak birbirimizi kandırıyoruz, aldatıyoruz kendimize zarar veriyoruz.

Ambalajlı ürünlerin birçoğunda ambalaj üstündeki değerlerde Avrupa’da satılan aynı marka ürünler bile farklılık gösteriyor. Burada sağlıksızı orda sağlıklısı satılıyor. Ve üretim yerleri bilin bakalım neresi? Evet ülkemiz…

Çözüm… Eğitim, manevi eğitim, Allah korkusu, kul hakkı hassasiyetinin öğretilmesi… Kolay mı? Zor… Rabbim yardımcımız olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi