Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Kılıçdaroğlu’nu taca atıyorlar!

Kılıçdaroğlu’nu taca atıyorlar!

Sevgili okurlar, bugünkü gazetemizi yine dopdolu bir şekilde sizlerin beğenisine sunmayı çok şükür başardık. Öyle bir gündem, öyle bir haber bombardımanı yaşadık ki, hangi haberi hangi sayfaya alsak, hangi haberi hangi büyüklükte görsek şaşırdık doğrusu.
 
Bütün gazeteler için en önemli sayfa olan 1. sayfayı yaparken hayli zorlandım mesela.
 
Bazen düşünüyorum, acaba Norveç’te yaşasak bu sayfaları nasıl dolduracaktık, nereden haber bulup da işimizi nasıl yürütecektik diye. Basında yaşanan reklam kıtlığını da düşündüğümüzde, sizin gönlünüz kadar tertemiz sayfaları olduğu gibi baskıya göndermekten başka şansımız olmazdı herhalde.
 
Velhasıl, Türkiye yoğun, Konya yoğun, gündem yoğun, biz de yoğunuz. Şikayetçi değiliz, iyi ki bu ülkede yaşıyoruz, iyi ki bu şehirde yaşıyoruz çok şükür.
 
Bugünkü gazetemizin 1. sayfasında yer alan haberlerden hangisini manşet yapsak sırıtmazdı doğrusu. Ben bu haberler arasından, Hacı Ahmet Özdemir ile yaptığım söyleşiyi öne çıkarmak istedim.
 
Geçtiğimiz günlerde, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak için HDP İl Başkanlığı binası önünde eylem yapan Diyarbakır annelerini ziyaret etti.
 
Bu heyetin arasında yer alan AK Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir’i görünce, kendisini arayarak izlenimlerini sordum.
 
Sağ olsun sayın vekil basın mensuplarını hiç kırmaz. Ne sorarsak anlatır, kendine has üslubuyla bizlere güzel haber konuları verir. Diyarbakır’a ve kardeşliğe dair çok önemli bilgiler verdi. Biz de o bilgileri bugün manşete taşıdık.
 
Sayın Özdemir’in anlattıklarını manşetimizden okursunuz zaten.
 
Ben bugün, Özdemir’le aynı anda Diyarbakır’da olan ama Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret etmeye yüzü olmayanlardan bahsedeceğim…
 
Diyarbakır Anneleri, 3 Eylül 2019'da başlattıkları oturma eyleminde bugün 781'inci güne girdiler. Azimle nöbetlerine devam ediyorlar. Türkiye’nin her noktasından, vatan sevdalısı, millet vefalısı siyasiler, bürokratlar, iş insanları, sanatçılar ve sıradan vatandaşlar da ‘Anneleri’ bu nöbetlerinde yalnız bırakmıyorlar. Onları ziyaret edip destek veriyorlar.
 
Fakat Diyarbakır’a kadar gidip orada şov yapmayı ihmal etmeyen, HDP ile kol kola pozlar veren ama Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret etmeye ise imtina eden bazı isimler var.
 
Bunun örneklerini yakın zamanda da çok sık gördük. CHP’li birçok siyasi, yakın dönemde de Diyarbakır’a kadar gidip, Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret etmeye cesaret edememişti.
 
Bunlardan biri de İstanbul’un Belediye Başkanı oldu.
 
Diyarbakır’a kadar gitti; HDP’lilerin organize ettiği toplantılara katıldı, yerseniz eğer sanat adı altında terör propagandasının yapıldığı sergilere katıldı, üstüne bir de miting düzenledi. Ama Diyarbakır Anneleri’ne gitmeye cesaret edemedi!
 
Nasıl gitsin ki?
 
HDP ile bu kadar içli dışlı iken böyle bir hamle yapmak her halde kendi topuğuna sıkmak anlamına gelirdi. Hele bir de sanki bir partinin lideri ya da Cumhurbaşkanı adayı gibi Diyarbakır’da miting yapması, iş dünyası ile buluşması gibi eylemleri de göz önünde tutunca, planın bozulması anlamına gelirdi Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret etmek.
 
Anlaşılan Millet İttifakı’nın adaylığı için İmamoğlu şimdiden çalışmalara başlamış. HDP’lilerin desteğini alarak konsolide etme çabasına düşmüş. Yoksa bir belediye başkanının özellikle Diyarbakır gibi simgesel bir ilde; iş dünyasını, sanat dünyasını yanına alması, orada bir miting düzenlemesi kesinlikle boşuna değildir. Bu da ajansın önemli bir planlamasıdır şüphesiz.
 
Buna benzer bir mizanseni geçtiğimiz günlerde Trabzon’dan başlattığı, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Elazığ ve Malatya gezilerinde de görmüştük…
 
Kılıçdaroğlu’nun “Belediye Başkanlarının görevlerini sürdürmesinden yanayım” açıklamasına rağmen hem de!
 
Peki bu durumda Kemal Kılıçdaroğlu yine mi taca atıldı? sorusu geliyor akıllara. Hele bir de Meral Akşener’in kendini şimdiden Başbakan ilan edip İmamoğlu’nu ise haşa Fatih Sultan Mehmet’e benzetmesi!
 
İmamoğlu ve Akşener’le birlikte, perde arkasından da HDP, İmamoğlu için alan açıyor gibi.
 
Her ne kadar Kılıçdaroğlu bu ziyaretten haberi olduğunu söylese de ortaya çıkan tabloda taca atılan tek kişi var. O da Kılıçdaroğlu…
 
CHP kulislerine göre, parti yönetimi İmamoğlu’nun Diyarbakır ziyaretini iptal etmek istemiş ama CHP’ye rağmen İmamoğlu bu ziyaretten vazgeçmemiş.
 
Bilmem ne kadar sonra başlar kayıkçı kavgası ama, bundan sonra CHP’nin önünde iki yol var. Ya Kılıçdaroğlu ya da İmamoğlu. Ya da bu kavgadan en kârlı çıkacak isim olan Akşener…
 
Ama bir şey var ki, üç isim de HDP ne derse onu yapıyor… Ya da en kazançlı olan bu denklemde HDP’dir, öyle değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi