Hayrettin Atak
Hayrettin Atak Kılavuzu karga olanın…

Kılavuzu karga olanın…

Tamam herkes biliyor;

15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, bugün yaşadıklarımızın tam tersini yaşayacaktık. Bugün televizyonlarda gördüklerimizin yerine başkalarını görecektik.  Ya da şimdiki gördüklerimizin ‘Aslında biz biliyorduk FETÖ’nün iyiliğini, bunların kötülüğünü” diyeceğini…  Hainler kahraman, kahramanlar hain olacaktı…

Olsun boşver. Sadece;  İmtihanını, “Tarihine, atana, şanına yakışır” bir şekilde verdiğin için gurur duy bu hafta…

Bir büyük milletin topyekün var oluş mücadelesi verdiğine bizzat şahit olmak onur vericiydi…

Bu hafta o gurura ve o onura yakışır bir şekilde anılır umarım…  

Kutlu direnişin haftası kutlu olsun Türkiye’m…

Afrika ülkelerinden bir heyete erozyonla mücadele anlatılmış Konya’da. Yanlış mı gördüm diye yeniden baktım? Değildi… Şaka hiç değil…

Erozyonla mücadele eğitimi alacak Afrikalı ziyaretçilerimizin şehri görür görmez yüzlerinde bir gülümseme olduğundan eminim ama… 

Ama yapılan açıklamalarda “Karapınar’ın başarılı çalışmalarla geldiği noktalar ve hatta yapılan bu  çalışmalarla bir vaha ve cennet durumuna geldiğini” okuyunca ben istemsiz olarak kahkahayı bastım…

Heyet başkanı da ‘Bu güzel çalışmaları örnek alalım’ demiş… Bakın bizim başka çalışmalarımız var onları örnek alın, bunu değil” diyemedim…

Acıdım o Afrika Ülkelerine. Hangileriyse…

Konya’da erozyonla bir mücadele yapılıyor mu bilmiyorum? Yapılıyorsa da yanlış yapılıyor. Çünkü çölleşen alan her geçen gün genişliyor.

Her bahar şatafatlı törenlerle dikilen yüzbinlerce ağacın hiç biri tutmuyor sanıyorum… Aralarında yaşayan tek bir tane yok gibi geliyor bize…

Torku ve Konya Şeker kurduğu, yaşattığı ve büyüttüğü ormanla bizi bugüne kadar süslü cümlelerle oyalayan herkesin yalanını ortaya çıkardı… Demek ki istenince ve emek verince oluyormuş. Bu topraklarda da büyüyormuş ağaçlar! Oysa bize dikilen her ağaç birkaç ay sonra muhakkak kurur Konya’da diye öğretmişlerdi…

 ‘Bilmem ne hatıra ormanı’ diye Konya içinde ve özellikle de şehirler arası yollarda gördüğümüz o acınası görüntüleri Afrikalılar da görmüştür. Su almadığı için kuruyor diyenlere, “eee sulayın o zaman kardeşim” bile diyemeyen bir şehirde yaşıyoruz.

Bir daha ki sefere bence ‘Tarım yapacağız derken memleketinizin suyu nasıl bitirilir?” ya da “Obruk nasıl oluşturulur?” dersleri için gelmeliler Afrikalılar…

Bunlardan da asla mahrum kalmamalılar…         

Sonuç olarak; “Karga kılavuzluk için iyi bir örnek değil. Bu atasözünü Afrika dillerine çevirirsek sorunu kökten çözeriz” sanıyorum.    

Konya emniyetinin önünde duran en önemli beş konudan biri; Bilinçsiz motosiklet kullanımı… Sıcaklar bastırdığından bu yana kazasız gün yok gibi. Onlarda sadece haberlere yansıyanlar.

Son olarak bir günde iki acı haber. İki ölüm.

Eğer gerekli önlem alınmazsa bu tip haberleri daha çok duyacak gibiyiz…

Gündemi Ak Parti belirler, diğerleri peşinden giderdi…

“Adalet Yürüyüşü” ile ilk kez gündemi Kılıçdaroğlu belirledi.

Berlin'de yapılan CHP/HDP yürüyüşüne bir CHP üyesi Türk Bayrağı ile girmeye çalışınca içeri alınmadı. ‘Yürüyüş komisyonunun kararıymış; Hiçbir bayrak ve flama alınmayacakmış yürüyüşe… Türk Bayrağını sıradan bir bayrak ve flama zannediyor adamlar. Zoruna gitmiyor mu ulusalcı CHP’li, böyle bir partiye oy vermek… ”

… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi