İyi ki Varsın Reis
İyi ki varsın Reis. Sadece ülken ya da vatandaşların için değil; düşmanların için de.
Olmasan nasıl politika üreteceklerdi onlar bilemiyorum. Türk milliyetçileri kimi suçlayacaktı hiçbir siyasetçinin cesaret edemeyeceği süreci başlattığın için. Senin başlatmana rağmen süreci baltalamakla suçlayıp MHP ve CHP ile bile bir koalisyona oturmak için can atan Kürt Milliyetçileri kimi parçalamaya çalışacaktı. Deaş’çılar kimi Pkk’lı, Pkk’lılar kimi Deaş’çı olmakla suçlayacaktı. Paralelciler hayat sebeplerini yitirecekti, çünkü; senden başka hiçbir insan aynı anda hem İrancı, hem Suriye düşmanı, hem ışidci, hem bölücü, hem anti-semitist, hem ülke düşmanı, hem solcu hem sağcı, hem İslamcı hem batıcı hem oportünist hem diktatör olmayı beceremez…
Yani iyi ki varsın Reis. Varsın ki iyiyle kötüyü ayırt edebiliyor ülkem insanı…
…..
HOŞÇA KAL
Siyah beyaz tuşlarında piyanomun
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum
seni doğuruyorum geceye
adını koyuyorum aya bakarak
her şey sen oluyor her yer sen
ben ölüyorum
sesini duyuyorum rüyalarımda
gözlerimi kamaştırıyor ışığın
rüzgar sen gibi dokunuyor bana
ben doğuyorum
duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç
dokunmuyorsun bana
sen gibi bir şimşek çakıyor
tam kalbime düşüyor yıldırımı
ben gidiyorum
Nereden aklıma geldi şimdi bu şiir?
Düğüm Süreci
Çözüm süreci ilmek ilmek örüldü bunca zaman…
Tüm siyasi ve sosyal sonuçları göz önüne alındı ve ne geri dönüldü ne taviz verildi… HDP, PKK ve hatta Kürtlere rağmen yapılan fedekarane çalışmaların karşısında da düğüm süreci örüldü ilmek ilmek… Türkiye’ye hükmeden siyasi irade çözdükçe, onlar yeni düğümler attı sürece…
Nihayetinde bugünlere geldik, yeniden… Tarih tekekkürden ibarettir ya; her zaman böyleydi aslında bu kesim… Benim okul yıllarımda da… İşte tarihteki ilk üniversitelerin yükselmeye başladığı yıllarda yani; Önce sorun çıkarır, sorunu kavgaya dönüştürür, sonra ülkücü öğrencilerden dayak yediklerinde “Faşistler saldırdı”, Polisten dayak yediler mi “Devlet saldırdı” olurdu. Sonra o saldırıları protesto etmek için yeniden toplanırlar yeniden dayak yerlerdi birilerinden… Dayak yiyecek kimseyi bulamayınca da hiç kavgalara karışmayan ne okula ne kantine uğrayan İslamcıları bulurlar onlardan dayak yerlerdi… Böylece sürüp giderdi hayatları… Sorunu çıkaranda dayak yiyerek bitirende kendileri olurdu hep…
Bu yüzden sayıca çoğunlukta olmalarına rağmen üniversitede hiçbir ağırlıkları olmadı hiçbir zaman…
Tıpkı tüm Dünya da olduğu gibi…
Ayrıca bütün çözümlere hep bir düğüm projeleri de vardı….
Tıpkı kapitalistler gibi… Ve tıpkı bugün Güneydoğu’da yaşadığımız gibi…
……..
Geç kaldın Murat…
Murat Boz HDP’ye oy verdiği hatta oy toplamak için reklam yaptığı konusuna açıklık getirmiş. Vermemişmiş… Ne fark eder… Bir küçük açıklama bu kadar geciktirilir mi? Yada geciktirmekten sen nemalanmıyorsan, başkalarının nemalananları seni bunca zaman neden durdurdu. Vs.
Herkes özgür istediği yere verebilir… Mesele ya vermeyeceksin, veriyorsan arkasında duracaksın, ya da bunca zaman sonra “çıkıp yok böyle bir şey” demeyeceksin.