Sezai Keskin
Sezai Keskin İNSAN OLMAK

İNSAN OLMAK

”Biz, gerçekten insanı en güzel biçimde yarattık.” (TİN: 4)

**

Ana ve baba karınca, yavrularını çevrelerine toplamışlar, karıncalık dersi veriyorlardı.
Baba karınca, dersinin sonunu şöyle bitirdi:
— Yavrularım! Hayatta karınca olmaya çalışın! Hiçbir zaman karıncalıktan ayrılmayın.
Yavrular:
— Nasıl karınca olalım? Karıncalığın yolları nelerdir?.. Diye sordular.
Baba:
— Kendinize bizi örnek alın, dedi. Biz ne yapıyorsak, sizler de onu yapın!
Yavrular, ana ve babalarına baktılar. Onlar ne yapıyorlarsa öyle yaptılar.
Yazdan yiyeceklerini toplayıp toprak altına yığdılar. Kışın uyudular.
Baba ve ana karınca, çocuklarını yine çevrelerine topladılar.
Baba:
— Yavrularım! Dedi. Hepinizden memnunuz. Hepiniz karınca oldunuz.
 Hakkımız helal olsun. Allah sizden razı olsun.

 

 **    

Baba ve ana ördek, yavrularını çevrelerine toplayıp, ördeklik dersi veriyorlardı.
 Baba:
— Yavrularım! Hayatta ördek olmaya çalışın. Asla ördeklikten ayrılmayın.
 Yavrular:
— Ne yapalım da ördek olalım?.. Diye sordular.
 Baba:
— Çok kolay, dedi. Bizi örnek alın. Biz ne yapıyorsak, siz de öyle yapın!
 Yavru ördekler, ana ve baba ördeğe baktılar. Onları izlediler.
 Suda yüzdüler, karada yürüdüler. Çiftleştiler. Yumurtladılar.
 Baba ve ana, çocuklarını yine çevrelerine topladılar.
 Baba:
— Yavrularım! dedi. Hepiniz iyi birer ördek oldunuz.
 Emeklerimiz boşa gitmedi. Hakkımız helal olsun.
 Yavrular:
—  Biz bir şey yapmadık ki, dediler.  Size baktık,  siz ne yapıyorsanız, biz de onu yaptık…
Köpek, kedi, balık, aslan, deve, fil, kaplumbağa, koyun, yeryüzünde ne kadar hayvan varsa, yavrularına kendileri gibi olmaları, kendileri gibi yaşamalarını öğrettiler.
 Yavrular da büyüklerine bakıp onların yolundan gittiler, sonunda iyi birer hayvan oldular.
 Büyükler de fani alemden göç ederken, yavrularına haklarını helal ettiler.

 **  

Baba ve ana insan, çocuklarını çevrelerine toplamışlar, onlara insanlık dersi veriyorlardı.
 Baba insan, şöyle hitap etti:
— Yavrularım! Hayatta insan olmaya çalışın, hiçbir zaman insanlıktan ayrılmayın.
 Çocuklar:
— Ne yapalım da insan olalım? İnsanlığın yolları nelerdir? Diye sordular.
 Baba:
— Çok kolay, dedi. Kendinize bizi örnek alın. Biz ne yapıyorsak, siz de öyle yapın!
Çocuklar, baba ve anasına baktılar, hepsi de tıpatıp ana babalarına benzediler.
 Baba ve ana çocuklarını yine çevrelerine topladılar.
 Baba:
— Yazıklar olsun! Diye bağırdı. Hiçbiriniz insan olmadınız. Hepiniz de insanlıktan ayrıldınız.
Artık ölüyoruz. Yazık oldu emeklerimize, boşa gitti. Bütün hakkımız haram olsun.
 Çocuklar şaşırdılar:
— Peki, ama bize neden beddua ediyorsunuz? Yanlış bir şey mi yaptık yoksa…
Sizi örnek aldık. Siz ne yaptınızsa, biz de onu yaptık…

**

Ahsen-i takvim üzere, eşref-i mahlûkat olarak yaratılan insanın; yaratılış gayesine uygun
bir hayat yaşamadığı, ikram ve yücelik sahibi Allah’ı unuttuğu ayan beyan ortadadır.
 Gaye nedir?... Gayret niçin?...
 “Bütün gayreti midesine gidenler için olanların kıymeti de midesinden çıkanlar kadardır.” Diyor İmam-ı Gazâli…
 “Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın!...”(Tarık: 5)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sezai Keskin Arşivi