İlk golü atınca buğday ambarında sandık...
Konyaspor bir kan değişikliğine gitti. Aykut Kocaman'ın yerine gelen Bülent Korkmaz, takımla birlikte sadece 3 gün antrenmana çıktı. 3 günlük süre içerisinde hocanın elinde sihirli değneğin olmadığını hepimiz biliyoruz. Takıma alışmak, futbolcuları tanımak için mutlaka 3,4 maçın geçmesi gerekiyor. Ancak Konyaspor'un böyle bir süreyi bekleyecek sabrı yok.
Göztepe maçında çıkardığı kadro ile maça hızlı başlayan Bülent Korkmaz'ın öğrencileri, yapılan defansif hatalara engel olamadı. Ali Turan ve Serkan'ın formsuzluğu Göztepe'nin farkı daha da açmasını sağlayabilirdi.
1-0 öne geçen ancak hemen ardından 2. gol için yüklenerek hata yapan Konyaspor, 2. Golü ararken ne olduğunu bile anlamadan rakibin golünü kalesinde gördü. Bence öne geçtikten sonra top çevirip oyunun kontrolünü eline almalı ve 2. Gol için doğru zamanı beklemeliydi. Risk alarak verilen açıklar, Konyaspor'un kalesinde gollere engel olamaması anlamına geldi. Allah ne verdiyse saldırmak, gol atman kadar golü kalende görmen demek olabiliyor.
Jonsonn, sezonun en kötü maçını oynadı.
Bajic'e Mourinho gelse fark etmez.
Skubic, çok formsuz.
Ömer Ali toparlamış görünüyor.
Uğur Demirok, sahanın en dirisiydi.
Mak ile Hurtado'nun ne yaptığını anlayamadık. Daha çok maç eksikleri var.
Shengelia, 90 dakika topçusu değil... İlk yarıdaki oyunu ile 2. yarıdaki oyunu arasında siyah ile beyaz arasında fark vardı.
Bülent hoca, ne kadar da "eski taktik anlayışını bir süre devam ettireceğiz" dese de bu taktiğini eskiye uzaktan yakından ilgisi yoktu. Saldıran ve boşluk verdiğini farketmeyen bir Konyaspor vardı. Saldırması herkesin hoşuna gitti ama gerçek boşlukları görünce ortaya çıktı.
Göztepe, daha ne istediğini bilen takım konumundaydı. Ancak Konyaspor'un ne oynadığı belli değildi... Tek hedef kaleye gitmek, ama nasıl gideceği konusunda bir fikirleri olmamak Konyaspor'a kaybettirdi.
Bülent Korkmaz, kendi taktik anlayışını aşılamak istiyorsa o taktik anlayışına uygun oyuncuları sahaya çıkarmalı!