İdlib’te sorun El Nusra mı yoksa ÖSO mu ?
Son yıllarda özellikle geçtiğimiz yıllarda Esad rejiminin ablukası altın da bulunan Halep şehrinin kuşatılarak bombalanması ve masum sivillerin ve yaralıların tahliyesi gündeme gelmiş ve Türkiye’nin girişimleri ile ateşkes sağlanarak masum sivillerin ve yaralıların tahliyesi sağlanmıştı. O zamanlarda adını sıkça duymaya başladığımız İdlib şehrinin adını da son günlerde yine gündeme gelmeye başladı. Gelen haberler ise şöyle Esad rejiminin İdlib şehrine saldırı hazırlığında olduğu ve bu saldırıların kimyasal silahla olacağı ve buna Amerika’nın müdahale edeceği yönünde medyada sürekli bir haber işlemesi yapılıyor. İdlib neresi dersek Halep, Hatay ve Kilis’e yakın bir yerleşim merkezi fakat Türkiye, Rusya ve İran arasında yapılan Astana görüşmeleri sürecinde alınan ve çatışmasızlık bölgeleri kurulması yönünde anlaşılan bölgelerden biri Türkiye olarak bizim de bu bölgede gözetim bölgelerimiz mevcuttur diğer taraftan çok fazla muhalif grupların bulunduğu bir bölge olması bakımından önemlidir. Özellikle Türkiye ile beraber hareket eden Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin son kalesi diyebileceğimiz bir bölgedir.
Peki İdlib’te tansiyonu bu kadar yükselten sebep çok fazla bulunan terör grupları ki bunun en çok konuşulanı El Nusra mı yoksa ÖSO mu? Deaş sayesin de Ypg kılıfı ile Fırat nehrinin doğusunda ki hakimiyetini pekiştiren Amerika acaba Fırat’ın batısında da El Nusra sayesinde hakimiyet kurmak isteyebilir . Bu isteğini de Rakka operasyonunda kullandığı YPG (PKK) teröristleri ile gerçekleştireceği aşikardır bu da bölgeye karadan yapılacak harekatın zor olacağını göstermektedir çünkü Türkiye buna asla izin vermeyecektir. Diğer taraftan Rusya Astana sürecinde varılan çatışmasızlık bölgeleri anlaşmasına sadık kalmadan Esad rejiminin İdlib’e saldırı hazırlığına devam etmesine göz yumması Rusyanın kontrol alanını genişletmesi ve dolayısı ile Suriye de Rus varlığını pekiştirmek istemesi olabilir. Hülasa olayın neresinden bakarsak bakalım Suriye dünyanın temel sorunu olarak dursa da Amerika ve Rusya’nın oyun alanı mücadele sahası olmaya devam edecek gibi gözükmektedir. Türkiye hemen yanı başında bu kadar oyun oynanan bu topraklar da yaşanan gerilimden mutlak suretle etkilenmektedir. Özellikle İdlib bölgesinde yaşanan bu kriz Türkiye’nin atacağı adımları dikkatli atacağını ve bu krizin diplomasi yoluyla çözülmesi gerektiğini söyleyerek olası müdahalelere karşı da askeri yığınak yapması olayın sonu kestirilemeyen bir evrede olduğunu göstermektedir.
Yukarı da anlattığım İdlib şehrinde bulunan muhaliflerden özellikle ÖSO nun varlığı Amerika, Rusya ve İran gibi devletlerin arzulamadığı bir güç olması ve Türkiye’nin bölgede ki varlığının devamı olacağından diğer devletler bunu asla istemezler. Suriye konusunda tarafların özellikle de İran, Rusya, Amerika, İngiltere ve Fransa’nın menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleri yaşanan krizin çözümsüzlük olmasına sebebiyet vermektedir. Türkiye her ne kadar bu kaynayan kazanı söndürmeye çalışsa da yukarıda saydığımız devletlerin menfaatine ters düştüğü için son seçenek olan Askeri müdahale seçeneğini masada bulundurmaktadır . Saygılarımla