Hayvancılıkta Türkiye Yüzyılı
İbni Haldun; “coğrafya kaderdir” der. Tarım bu toprakların kaderidir. Bu topraklar tarihsel süreç içinde birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır. İnsanlığın ilk yerleşim yeri Göbeklitepe ve tarım faaliyetlerinin ilk yapıldığı Çatalhöyük bu topraklardadır. Türkiye, mümbit, verimli, bereketli toprakların ülkesidir. Bu gerçekten hareketle tarımın Türkiye yüzyılına katkısı çok büyük olacaktır. Tarımın en büyük bileşeni de hayvancılıktır. Hayvancılık anlamında TARIMIN Türkiye yüzyılına etkisi nedir, gelin bunu yakın planda inceleyelim.
Hayvancılık ve tarım, Türkiye yüzyılı hazır mı?
Türkiye son yıllarda uyguladığı teşvik, destek ve denetlemelerle hayvan varlığında önemli artışlar sağlamıştır. Yakın geçmişe baktığımızda 2002-2022 döneminde hayvan sayısında önemli artışlar olmuştur.
Büyükbaş hayvan;
Büyükbaş hayvan sayısını %80,8 artırmıştır. 2002 yılında 9,9 milyon olan büyükbaş hayvan sayısı 2022 de 17,9 milyona çıkmıştır.
Küçükbaş hayvan;
Küçükbaş hayvan sayısını %83,4 artırmıştır. 2002 yılında 31,9 milyon olan küçükbaş hayvan sayısı 2022 yılında 58,5 milyona çıkmıştır. Bu sayede Büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığında AB'de 1. sıraya yükselmiştir.
Arıcılık;
Arı kovanı sayısı da %107,1 artırmıştır.2002 yılında 4,2 milyon olan kovan sayısı 8,7 milyon kovana çıkmıştır.
Su Ürünleri;
Türkiye Su Ürünlerinde de son yıllarda ciddi bir atılım yapmış ve neticesinde de Türkiye, su ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı bir ülkedir konumuna gelmiştir.2002 -2022 döneminde bu durum güçlenerek devam etmektedir.2021 yılında 1,16 milyar $ dış ticaret fazlamız vardır. Son 4 yılda ihracatta %47 artış sağlanmıştır.2018 yılında 952 milyon dolar olan ihracat 2021 yılında 1,4 milyar dolar olmuştur.
Kanatlı hayvan sayısı;
2002 yılında 251 milyon olan toplam kanatlı sayısı %58,6 artışla 2021 yılında 398,1 milyona çıkmıştır.
Hayvancılık sektöründe Üreticimiz Fiyat Dalgalanmalarına Karşı Korunmuştur. ESK kendisine ait 12 Et Kombinasının yanı sıra, kombinasının bulunmadığı illerde de özel sektöre ait 21 kesimhane ile toplam 33 kesimhanede besicilerimize mahallinde kesim hizmeti sunmuştur. Bu kapsamda 2019, 2020, 2021 ve 2022/11 yıllarında toplam 359 bin büyükbaş hayvan kesimi yapılmıştır
ESK (ET VE SÜT KURUMU) tarafından açıklanan alım fiyatı ile Et Piyasasının Düzenlenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında besicilere ödenen 2.500 TL/baş destekleme ve verimlilik primleri ile ortalama alım fiyatları 100 TL/kg olarak uygulanmıştır.
Süt Üreticilerinin zarara uğramaması için çalışılmıştır. Süt regülasyonu kapsamında 2016-2021 yılları arasında piyasadan toplanan yaklaşık 1,2 milyon ton arz fazlası çiğ sütten 96 bin ton yağsız süt tozu üretilerek tamamına yakını ihraç edilmiştir. Üreticilerimize bu kapsamda yaklaşık 1,2 milyar TL ödeme yapılmıştır. ESK, piyasa ihtiyaçları doğrultusunda regülasyon faaliyetlerine devam etmektedir.
ESK, üreticilerimizin üretmiş olduğu ürünlerde değer kaybı yaşanmaması için gerektiğinde müdahale alımları yapmakta ve çiğ süt fiyatlarının Ulusal Süt Konseyi tarafından belirlenen tavsiye fiyatın altına inmesini engelleyerek üreticimizi desteklemektedir.
Uygulanmaya başlanan Sözleşmeli Besicilik Modeli kapsamında:
Verimlilik teşvik primi ile canlı stok yönetimi ve sürdürülebilir üretim sağlanacaktır. Besicilere kırmızı et piyasasının arz talep durumuna göre erken ya da geç kesim primleri verilebilecektir. Besicilerin aylık maliyetleri düzenli olarak hesaplanıp çiftçi refahı gözetilerek alım fiyatları güncellenecektir. Alım ve fiyat garantisi verilen üreticiler 5 yıllık planlama yapabilecektir. Üreticilerimizin küçükbaş canlı stoklarında artış olması ve Kurban Bayramı sonrası kuzu alım fiyatlarının düşme eğilimi göstermesi nedeniyle ESK, fiyatlarda istikrarı sağlamaya yönelik yeni adımlar atmıştır.
Bu kapsamda:
• Küçükbaş yetiştiriciliği yapan çiftçilerimizin üretim maliyetlerini göz önünde bulundurarak alım fiyatları 94 TL/kg’ye yükseltilmiştir.
• Küçükbaş karkas et ihracatı başlatılmıştır. İhracat süreci 2022 yıl sonuna kadar devam etmiştir.
• Canlı küçükbaş hayvan ihracatı başlatılmıştır. İhracat süreci 2022 yıl sonuna kadar devam etmiştir.
• Küçükbaş etinin iç piyasadaki tüketimini artırmak amacıyla ESK,kendi satış mağazalarında küçükbaş hayvan eti satış fiyatlarında %25 indirim kampanyası başlatmıştır.
Tarım Kredi Kooperatifleri mağazalarında ESK tarafından üretilen dana kuşbaşı, kıyma, köfte, kavurma ve şarküteri ürünlerinde piyasanın yaklaşık %35 altında fiyatla satış yapılmaktadır.
Hayvancılıktaki en büyük sıkıntı üreticinin önünü görememesi idi. Bu konuda devlet devreye girerek ESK vasıtasıyla üreticiden alım garantisi veriyor. Bu üretici için müthiş bir şey. Belirsizlik yok, üretici biliyor ki elindeki hayvanı kendine maliyeti ne ise maliyetinin üzerinde bir alımla ESK alıyor. İşin sonunda zarar etmeyecek bir işe kim girmek istemez ki? ESK kurumu fiyatı bir komisyonla belirliyor. ESK kurumu devletten, üreticilerden, sivil toplum kuruluşlarından oluşan geniş katılımlı bir komisyon kurdu, fiyatlar burada belirleniyor.
Bu sözleşmeli besiciliğin 5-200 hayvan aralığında olması hayvancılığı tabana yayma anlamında çok önemli. 500 hayvanı olanda yararlanabiliyor ancak 200 hayvana kadar olan kısmından yararlanıyor. Buda büyük firmaların tekelleşmesinin önlüyor. Bu şunun için önemli; büyük firmalar besicilikte karlılık oranını az bulunda alternatif bir yatırıma gidebiliyor. O zamanda ülkede bir et arzı sıkıntısı oluyor. Küçük ve orta işletmeli besiciler bu işi sürekli yaptığından piyasadaki dalgalanmaları tolere ediliyor ve bu kesim de ki üretim daha sürdürülebilir bir üretimdir.
Büyükbaş hayvan sayısını %80,8 artışlar, küçükbaş hayvan sayısını %83,4 artışlar; arıcılıkta, arı kovanı sayısının %107,1 artırması; su ürünlerinde son yıllarda ciddi bir atılım yapması ve neticesinde de Türkiye, su ürünleri dış ticaretinde net ihracatçı bir ülke konumuna gelmesi, özellikle , son 4 yılda ihracatta %47 artış sağlaması; kanatlı hayvan sayısında 2002 yılında 251 milyon olan toplam kanatlı sayısının %58,6 artışla 2021 yılında 398,1 milyona çıkması devletin sadece hayvancılık konusunda 21 ana başlıkta ve 58 alt başlıkta verdiği destekler sayesinde olmuştur.
Nedir bunlar, benim tespitlerime göre;
1- Buzağı-Malak Desteği
2- Çoban (Sürü Yöneticisi) İstihdam Desteği
3- GAP, DAP, DOKAP ve KOP kapsamındaki illerde e-ıslah veri tabanına kayıtlı sığırlara destek
4- Koyun-Keçi Desteği
5- Tiftik Üretim
6- Süt Primi
7- Islah Amaçlı süt kalitesinin Desteklenmesi Projesi
8- İpek Böceği
9- Arıcılık
10- Su Ürünleri desteği
11- Balıkçı Gemisi Desteği
12- Yem Bitkileri
13- Hayvan Hastalık Tazminatları
14- Hayvan Başı Ödeme
15- Aşı Desteği
16- Atık Desteği
17- Hayvan Gen Kaynakları
18- Çiğ Sütün Değerlendirilmesi
19- Besilik erkek sığır desteği
20-Biyolojik ve Biyoteknik Mücadele Desteği
21-Besicilik yapanlara devlet TMO vasıtasıyla tıpkı ekmek fiyatlarını regüle etmek için ortalama 8 tl den alığı buğdayı un fabrikalarına ortalama 4 tl den verip ekmek fiyatlarının düşük tuttuğu gibi yine çiftçiden yüksek fiyata aldığı arpa ve mısırı düşük veriyor. Buda yem maliyetlerinin aşırı yükselmesinin önüne geçmiş oldu.
Bunları neden söylüyorum; bunu fark etmek lazım da ondan. Devlet tabi ki üreticiyi destek olmak zorunda. Ama hangi devlet! Güçlü ve imkanları olan bir devlet. Bize düşen, bu güzelliği fark edip; yaşasın devlet, var olsun millet demek. Devletin desteği üreticinin azim ve gayreti ile hayvancılığımız daha iyi seviyelere gelecek, milletimiz daha sağlıklı ve daha makul fiyata et ve süt alma imkânı olacak hem de hayvancılığımız dünya ile rekabet eder hale gelecektir.