Mücahit Yaprakcı
Mücahit Yaprakcı Hayırlı mağlubiyet

Hayırlı mağlubiyet

2016 senesinde kaybetmeyen takımlar sıralaması yapılırken Konyaspor’u Dortmund, Juventus, Barcelona gibi takımlarla yan yana görmek bizi heyecanlandırıyordu. Hatta öyle ki Dortmund-Liverpool maçında sırf Dortmund yenilsin de tek namağlup takım biz olalım diye dua edenlerimiz dahi olmuştu. Ligde kaybetmemek, kupada kaybetmemek, güzel futbol herkes için çok sevindirici olmakla beraber futbolcular için de ekstra bir kaygı sebebiydi kuşkusuz.

Önce Fenerbahçe ile oynanan lig maçındaki sözde “küfürlü ve kötü tezahürat” sebebiyle Rize maçında seyirci cezası aldı Konyaspor. Bu ceza tüm Türkiye’ye taraftarlık dersi veren Konyaspor’un maçını 4 bin kişinin izlemesi demekti. Rize maçı, taraftarlıkta tahta çıkan Konyaspor’un bir anda krallıktan inmesi anlamına geldi. Kalesinde gol görmemesiyle meşhur, savunma ve takım futbolunu en iyi oynayan ekip haline gelen Konyaspor’un kupada 3 gol yiyerek Fenerbahçe’ye mağlup olması 2016 senesindeki ilk mağlubiyetimiz oldu. Bu da yenilmezlik unvanımızı elimizden almış oldu. Hafta sonu geldi çattı. Bu kez de Antalyaspor’a kaybettik, üstelik daha iyi oynamamıza rağmen. Futbolu bir satranç oyunu gibi düşünürsek; 3 hafta öncesine kadar Vezir olan Konyaspor, artık Kale olmuştu yani.

Bu vaziyetten şikayetçi miyiz peki? Ben şikayetçi değilim, çünkü yükümüz azaldı şükür. Yenilmezlik, harika oyun, gol görmemezlik… Artık bir Anadolu takımı edasına bürünüp, Konya ekibi gibi oynayabiliriz, büyük takım gibi düşünmek yerine. İlla ki kaybedecektik, illa ki gol yiyecektik. Büyüklerimizin her olayda dediği gibi, her şeyin hayırlısı. Bu işin de hayırlısı buymuş deyip, önümüzdeki maçlara bakabiliriz artık, üstelik daha rahat, daha ferah ve yenilebilirliğin dayanılmaz hafifliğini sırtımıza alarak… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mücahit Yaprakcı Arşivi