Hayal ettiğim sivil toplum anlayışı budur
Geçtiğimiz dönemlerde köşemde ara sıra yer verdiğim Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu, yeni yönetimiyle birlikte her şeyi sil baştan düzenlemek için kolları sıvamış.
Dün, Genel Yayın Yönetmenimiz Lokman Koyuncuoğlu ile birlikte, Konya STK Platformu’nun yeni başkanı Önder Kutlu hocayı ziyaret ettik.
Geçmişte yaptığımız bazı eleştirileri Önder hocanın huzurunda bir kez daha dile getirdik. Sağ olsun çok içten ve samimi bir şekilde ne sorduysak cevap verdi, neyi eleştirdiysek dinledi, açıklama yaptı.
Eleştiri kültürünün kendilerini yenilemek adına ihtiyaçları olan bir araç olduğunu dile getirdi. Sonra da kendilerini yenilemek adına yaptıkları bazı çalışmalardan bahsetti.
Önder hoca yeni dönemi anlatırken, masasında duran bazı belgeler dikkatimi çekti.
Konya STK Platformu, tam da hayal ettiğimiz gibi sahaya inerek, Konya’nın mini bir swot analizini yapıyormuş. Bu belge de o analize ait bir anket çalışmasıymış.
Konya’nın güçlü yönleri, zayıf yönleri, fırsatları ve risklerinin analiz alanlarını kapsayan bir stratejik planlama hazırlığı yapıyorlarmış. Hatta her yıl bir rapor yayınlayacaklarmış.
Bu konuda sadece kendileri değil, birçok kamu kurum ve kuruluşundan da hem görüş hem de destek alıyorlarmış.
Aklın yolu bir.
Bu kadar zengin bir sivil toplum kuruluşu kültürüne sahip olan Konya’da, etliye sütlüye dokunmadan ayda yılda bir basın açıklaması yaparak bu işlerin yürümeyeceğini sonunda birileri anlamış.
Sivil Toplum Kuruluşları Platformu’nu, sadece Mescid-i Aksa’ya bir saldırı olduğunda basın bülteni ve kınama yayınlayan dar bir kabuğun içinden çıkarıp tüm topluma yön verecek kapasiteye eriştirme çabalarını doğru buluyorum.
Çünkü sivil toplumu güçlü olan ülkeler ve şehirler her zaman sıyrılarak öne çıkmış, her konuda söz söyleyerek rol model olmuştur.
Konya da bu erişkinliği bünyesinde barındıran en önemli şehirlerden biridir. O yüzden Konya Sivil Toplum Kuruluşlarının söyleyecek bir sözü her zaman olmalıdır.
Konya STK Platformu’nun da bu saatten sonra söyleyecek birçok sözü olduğunu görmek sevindirdi beni.
Aslında bu paradigma değişiminin ilk örneğini yakın zamanda hepimiz görmüştük.
Konya’da yaşanan ve 7 kişinin vefat ettiği vahşetle ilgili olan süreçte yaşadıklarımız bu değişimin ilk test alanıydı.
Vahim hadisenin hemen sabahında Konya STK Platformu’nun organizasyonuyla, Konya siyasetinin ve iş dünyasının önde gelen isimleri Mevlana Meydanı’nda bir araya gelmiş ve net bir açıklama yapmıştı.
Konya’yı etnik farklılıklar üzerinden yaralamak, hedef almak, karıştırmak isteyenlerin hayalleri bu kenetlenmeyle suya düşürülmüştü.
İşte benim hayal ettiğim sivil toplum anlayışı budur. Ülkenin ve şehrin; siyasi, sosyal, ticari ve pek çok alanında söz sahibi olması, görüş belirtmesi, yön vermesi değerlidir, olması gerekendir.
Bu nedenle de STK Platformunun bu testi başarıyla atlattığını söylemeliyiz. Yiğide hakkını vermeyi de bilmemiz gerekiyor.
Bu duygu ve düşüncelerle yazıma son verirken, Konya STK Platformu Başkanı Önder Kutlu ve yeni yönetimine başarılar diliyorum.