HALEF-SELEF
Kökü Halk Partisi’nin kurulmasından da öncelere dayanan ve adına ‘CeHaPe zihniyeti’ dediğimiz olgu siyâsi tarihimizde her dönem karşımıza çıkan ve toplumu kutuplaştıran bir hüviyete sahiptir.
CHP Gn. Bşk. Yard. Birgül Ayman Güler, TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında “ Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz bana ” diyerek aslını inkar etmemiş oldu.
Bir kaç gün önce de yine bir konuşmasında “AK Parti'nin Suriye’ den gelen mültecileri İzmir'e yerleştirdiğini, daha sonra da bu suriyelileri seçmen yazdırıp bunların oylarıyla İzmir’in düşüreleceğini” ileri sürmüştü, hatırlarsınız. CHP’nin pek kıymetli Gn. Bşk. Yard.’nın bu hezeyanlarını duyunca bu kadar da desteksiz atılmaz ki diyenler olmuştur aranızda. Eğer gerçekten bu kadar da olmaz diyenlerdenseniz, fena halde yanılıyorsunuz. Olur, bu kadar da olur. Hatta daha fazlası bile olur.
Gerçi pek sayın milletvekili hanımın bu yalanı, aşağıda vereceğim örneklerin yanında yalan bile değildir aslında. Utanmadan, sıkılmadan her türlü yalanı söyleme, hatta iftira atma mahareti taa ittihatçı cedlerinden mirastır bunlara. Zihniyetlerinin genlerine işlemiştir. Bu nedenle nesiller geçer de zihniyet yine değişmez.
Bunların ittihatçı dedeleri, Cennetmekân II. Abdülhamit Han’ın “Hürriyetçi Tıbbiye ve Harbiye öğrencilerini çuvallarla denize attırdığı,” palavrasını atmadılar mı?
Bunların darbeci babaları, Demokrat Parti’nin devr-i iktidarında “hükümet karşıtı gösterilerde gözaltına alınan yüzlerce öğrencinin öldürüldüğü ve cesetlerinin kıyma makinelerinden geçirildikten sonra tavuk yemi yapıldığı” martavalını yaymadılar mı? Hatta bu iddialar üzerine Et-Balık Kurumu’nda öğrenci cesetleri aranmadı mı?
Yani demem o ki; şimdi sahne olanlar aynı zihniyetin halefi olduğundan hiç şaşmak gerektir. Ne bekliyoruz, neden şaşırıyoruz ki?
Yakın tarihimizdeki ağa babalarının yalan ve iftiralarına bakınca, günümüz CeHaPe zihniyeti fevkalade sönüktür. İftiralardaki yaratıcılık, özgünlük, hayal gücü dozu git gide azalmakta adeta yerlerde sürünmektedir.
Partinin genel başkanını bir kenara bırakırsak, adam akıllı mizah malzemesi bile çıkmıyor artık bu bloktan. Ne bileyim, daha çok çaba, daha özgün palavralar beklemek bizim de hakkımız değil mi?
