Senan Kazımoğlu
Senan Kazımoğlu Güney Azerbaycan’da Acem Oyunu

Güney Azerbaycan’da Acem Oyunu

Daha önceki yazılarımda birçok kez Güney Azerbaycan’dan bahsetmiştim. Ancak, kısaca özetleyecek olursak Güney Azerbaycan, 1828 yılında Rusya ile İran arasında yapılan “Türkmençay” anlaşmasından sonra, İran himayesinde kalan, tarihi Azerbaycan topraklarının güney kısmıdır. Bugün, İran egemenliğindeki Güney Azerbaycan, hem nüfus, hem de arazi bakımından Kuzey Azerbaycan, yani günümüz bağımsız Azerbaycan Cumhuriyetinden çok daha büyüktür.

İran, Güney Azerbaycan’ı yönetmek için böl, parçala, yut planını uygulayarak, tarihi Azerbaycan topraklarının bir kısmını Doğu ve Batı Azerbaycan vilayetleri olmak üzere ikiye ayırmış, elde kalan diğer vilayetleri de başka bölgelere bağlamıştır. Fakat, bu ve bunun gibi, İran’ın yıllardır uyguladığı asimilasyon politikalarına rağmen, Güney Azerbaycan Türkleri farslaşmamış, aksine, milli bilinçlerini muhafaza ederek Azerbaycan, Türkiye ve Türk milletinin aleyhine yapılan tüm faaliyetlere anında tepki vermişlerdir. Bu durum hala devam etmektedir.

İran, milli bilincin sağlam olduğu Azerbaycan vilayetlerinin gücünü kırmak için yeni bir planın icrasına başladı. Bu plan doğrultusunda, İran’ın yıllardır başına bela olan, PKK’nın İran uzantısı sayılan PEJAK Sempatizanları başta olmakla, bölgeye yoğun bir Kürt göçü başlattı. Aslında plan bize yeni gibi gelse de bu, yıllardır uygulanıyor ancak, son yıllarda bu göç akını fazlalaşarak, bölge halkı arasında yer-yer sorunlar çıkarmaya başladı. Yapılan göçler ile bölgenin demografik yapısı hissedilir şekilde değişti. Buna ilave olarak PEJAK terör örgütü Sempatizanlarının, binlerce yıllık Azerbaycan toprağı olan Urmiya şehrini Kürt şehri ilan etmeleri huzursuzluğu iyice arttırdı.

İran bu plan sayesinde bir taşla iki kuş vurmayı hedefliyor. Bu plan sayesinde kendine karşı olan iki etnik grubu, bir biriyle çatıştırarak iki tarafın da gücünü azaltıp, bölgedeki ipleri eline almak istiyor. Ayrıca, İran’ın, Kürtleri, Türkiye ile sınıra yerleştirmesi de dikkat çekiyor. Böylece Güney Azerbaycan’ın Türkiye ile olan bağlantısını da koparmış oluyor.

İran’ın bu konuda son günlerdeki faaliyetleri ve PEJAK’ın Güney Azerbaycan bölgesindeki faaliyetlerini aktifleştirmesi, etnik çatışma için düğmeye basıldığının işaretidir. Bunun ilk büyük belirtisi geçen sene İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Tebriz seferi sırasında yaşandı. 2018 yılının Nisan ayında Tebriz’e sefer eden Ruhani’ni, karşılamağa Kürt folklor ekibi davet edildi. Ruhani, bu ekibin gösterilerini resmi sayfasından "yerli Kürt ve Azerbaycan müziği" diye paylaştı. Fakat, Azerbaycan Türklerinin tepkisi üzerine paylaşımını “yerli Azerbaycan müziği” diye düzeltse de, buna Tebrizliler haklı olarak yeniden tepki gösterdiler. Çünkü paylaşılan resmin ne Tebriz, ne de Azerbaycan ile alakası yoktu.

Dahası, bir grup PEJAK elemanı, geçtiğimi günlerde, aynen Türkiye’deki gibi, Güney Azerbaycan’ın Karadağ vilayetinde orman yakma eylemi gerçekleştirdiler.

Son olarak, yanlış anlaşılmaya mahal vermemek adına şunu da belirteyim ki, benim buradaki hedefim masum Kürt kardeşlerim değil, aksine, onların ismini kullanarak terörün ve İran’ın piyonluğunu yapanlaradır.

Bu yaşananlar, bizim topraklarımız üzerinde yapılan ne ilk, ne de son oyundur. Her zaman söylemişimdir, tarih, bizi bu topraklardan silip atmak isteyenlerin mezarlarıyla doludur. Buna yeniden cüret edenlerini, biz dedelerinin yanına göndermesini de iyi biliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi