Hamdi Bağcı
Hamdi Bağcı Gizli görüntü ve ses kayıtları CHP ve MHP'yi esir mi aldı?

Gizli görüntü ve ses kayıtları CHP ve MHP'yi esir mi aldı?

Dün biliyorsunuz yine partilerin grup toplantıları vardı, aslında Salı gününü biraz da partilerin grup toplantılarından dolayı pek fazla sevmem…

BDP’nin grup toplantılarını dinlemem, MHP ve CHP’nin grup toplantılarını ise sadece gazeteci olduğum için dinlerim, Başbakanımızın konuşmasınıysa büyük bir dikkat ve özenle dinlerim…

Fakat dün dinleyemedim, zira değerli Ağabeyimiz Yasin Danış Beyefendinin kızı vefat etmiş…

Ona son görevimizi yapmak için Üçler Mezarlığına gittik…

Yasin Danış Ağabeye, ailesine, sevenlerine başsağlığı, sabrı cemil muhtereme kızlarına da Rabbimizde rahmet diliyoruz… Mekânı cennet olsun…

Tabi gazeteye de gecikmeli geldim, geldiğimde aklımdaki konu Uluslar arası Bahri Dağdaş Tarımsal Araştırma Enstitüsünün arazisinin bölge hastanesi için uygun olmadığı hususuydu.

Zira bu konuda biraz da yanlış anlaşılmışız, nasıl olduysa birileri bizi Konya’ya gelecek bir yatırımı engellemekle suçlamış, dediklerimizden bunu nasıl anladıklar bilemiyorum?

Neyse onlara yanıt sadedinde değil ama şunu da ifade edeyim, bu konuyu İnşa Allah yarın yazacağım, teknik olarak bu arazinin niye hastane yapımına uygun olmadığını anlatacağım…

Konya’da arazi çok, bölge hastanesi Konya’ya zaten yapılacak ve yapılsın…

Sadece Uluslar Arası Bahri Dağdaş Tarımsal Araştırma Merkezinin arazisine yapılmasın… Bu arazi talan edilmesin… Bizim dediğimiz bu, diyoruz ve tekrar konumuza dönelim…

Neyse dün Başbakanın Grup Toplantısında yine önemli açıklamalar vardı, önce şu ifadeleri sizinle paylaşayım:

“-CHP'nin iradesine bu süreçte çok açık bir şekilde ipotek konulmuştur. MHP'nin iradesine bu süreçte çok açık bir şekilde ipotek konulmuştur. Gizli görüntü, gizli ses kayıtları CHP'yi de MHP'yi de esir almıştır. CHP'nin gizli görüntü kayıtlarıyla nasıl şekillendiğini, Sayın Baykal'ın nasıl gönderildiğini tüm millet açık, net bir şekilde gördü. Bu oyunun arkasında da paralel yapı vardı. Bunu ben burada ilan ediyorum. Şimdi onlar düşünsünler.

-Mersin'de validen belediye başkanına, AK Parti İl Başkanlığı'ndan CHP'ye, MHP'den BDP'ye kadar tüm partiler dinlenmiş ve kaydedilmiş. Sadece benim, Cumhurbaşkanımızın değil, bakanların, milletvekillerinin, bürokratların, sanatçıların, gazetecilerin görüşmelerini dinlenmiş. Bunlar şantaj amacıyla kullanılmış.

-AK Parti kasetler yoluyla yıpratılmaya çalışılıyor. Buna boyun eğmeyiz. Bunu yaparsak milletin emanetine ihanet ederiz.”

Bu açıklamaları okuduktan sonra da şunu bilin, şimdi bir insan ABD’den oturma izni alacaksa, o insan ABD’nin vatandaşlık sürecine girmiş olur. ABD Anayasasına göre o insan ABD için artık mülteci konumundadır…

Bir nevi sığınmacıdır…

Amerikalıların çoğu mülteci olduğunda ve birçok insan göçle ABD’ye geldiğinden, göç yasaları çok özeldir ve ABD’den oturma izni, çalışma izni ya da ‘green card’ isteyen herkes bu vatandaşlık yeminini yapar…

Bu yemin şöyle:

“Şimdiye kadar tabiiyetinde bulunduğum her türlü devlet tabiiyeti ve egemenliğini reddettiğime;

Bundan böyle ABD Anayasası'nı ve yasalarını iç ve dış düşmanlara karşı savunacağıma;

ABD'ye bağlılık ve sadakat göstereceğime;

Gerekli hallerde ABD ordusuna hizmet vereceğime;

Gerekli durumda sivil yönetim altında ulusal önemi olan işlerde çalışacağıma ve bu yükümlülükleri özgür bir şekilde, akıl sağlığım yerinde ve samimi olarak üstleneceğime yemin ederim.

Tanrı yardımcım olsun”

Bu yemini sizce Fethullah Gülen yapmış mıdır?

Ve Fethullah Gülen bu yeminin gereğini mi yapmaktadır?

AK Parti onun şantajına boyun eğmediği için mi bu şekilde yerle bir edilmek istenmektedir ve

MHP ve CHP ne ölçüde bu örgütün taleplerine angaje olmuştur?

Hep diyoruz, cemaatle mücadele, paralel yapıyla mücadele kesinlikle milli mücadeledir ve bu sadece AK Parti’nin sorumluluğunda olan bir mücadele de değildir…

Bunu bu milletin her ferdi bilmelidir, diyoruz, daha ne diyelim?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi