FETÖ SADECE BİR DEKOR
Biliyordu elbet on milyonlarca kişinin o gece meydanlarda toplanacağını…
Milletin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan sevgisini de... Sanıyorum sadece o yüzden yüzündeki o garip tebessüm… “Panik yapmayın” mesajı mı vermeye çalışıyor o lisan-ı hal’le, sempatizanlarına bilmiyorum ama on milyonlarda nefret uyandırdığı kesin…
FETÖ’nün Wall Street Journal röportajından bahsediyorum…
…
Çocukluğumuzun Bayram Sabahlarında verdiğimiz pozlar gibi bir poz.
Seneye de giyeriz diye iki kişinin rahatlıkla gireceği büyük bir ceket, yılda bir alındığı için en kıymetlimiz diye giymeye evin içinde başladığımız ayakkabı…İki farklı pozu aynı saniyede vermeyi başarmak… Birilerine!teşekkür birilerine!bahar mesajıile TV görüntüsü… Arkasında sadece “Allah” lafzı… Üzerine basılan seccade… Arkadaki kitaplardan biblolara kadar her bir mesaj artık biliyoruz…
“Bahar gelecekmiş” falan… Kelime sayılarından ebcet hesabı çıkarmaya başlamışlardır elemanları… Tv’nin üstündekininsaat mi termometre mi olduğunu çözmeye uğraşıyorlardır hep birlikte…
Ya röportaj... Ne önemi var? Fotoğrafla anlatıyor artık her şeyi? Öyle ki ne söylediğinin hiçbir önemi yok sempatizanlarının bile… Odadaki eşyaların dizilişi herkes için daha önemli… Saatin kaçı gösterdiği. Bastığı seccade. Arkadaki kitaplar… Batı ile entergre için vazgeçilen ‘Rasülullah’
Muhabir muhtemelen; Darbeyi siz mi yaptınız? diye sormuştur. “Yok o tiyatroydu zaten” deyip kendisine nasıl büyü yapıldığını anlatmıştır… Niye sorarlar ki sevgi pıtırcığı bu adama bu soruyu? Dünyanın herhangi bir yerinde bir ‘it’ ölse üzülen bu adama… (İt’ten kastım bir hayvan değil) Darbe yapılacağı haberini duyduklarında TSK içindeki FETÖ’cüler “Biz devletimize milletimize devlet başkanına demokrasiye, milletimizin kararına bağlıyız asla böyle bir şeyin içinde yer alamayız demişlerdi” ki…
Bu koca tiyatro sahnesi hazırlanırken hiçbir FETÖ’cünün kesinlikle haberi bile olmamıştı. Yoksa hemen ulaştırırlardı yetkili kurumlara böyle bir girişimi… Ne TSK’da, ne Emniyette, ne Adliyede, ne İstihbaratta görev alan hiçbir FETÖ’cünün ruhu duymamıştı. Müthiş organizasyon yaptı Erdoğan ile Hakan Fidan… Cumhurbaşkanının kolundaki saatin kaç dakika ileri olduğunu hem en yakınından hem de uydudan takip eden sistem Kontrollü Darbeden bi haberdi. Çünkü Erdoğan ve adamları gözleriyle yaptılar planları… Bakınca anladı hepsi o gözlere… O yüzdende ‘Temmuz’da kurtuluyoruz zaferimizi, Temmuz’da Türkiye’deyiz, Darbe geliyor, Keşke Albay olsaydım bu dönemde daha çok faydam olurdu, bir cisim yaklaşıyor” gibi söylemleri sırf yetkili kurumları uyarmak için söylemişlerdi…
Asıl tiyatro özellikle son bir yıldır Penisilvanya kentinde oynanıyor. Arada bir canı sıkılan muhabirleri gönderiyorlar o malikaneye. Soruyarlar “Darbeyi sen mi yaptın? Yok hayır asla. Zaten beni sevmezdi. Asansörden inerken benden kurtulacağını söylediydi. Türkiye’de gazeteciler hapiste. Kürtler eziliyor”
Bunları söylerken de arkadaki kapı bazen ‘Aralık’ bazen ‘Kapalı’
Ama bunlar sayesinde anladık ki Amerikan tiyatro eserinde en önemli şey dekor. Öyle oyuncu falan yok ortada. Nasıl olsun… Hem aynı anda, aynı mesajı yüzbinlerce kişiye, kimseye çaktırmadan!daha güzel nasıl gönderebilirsin ki? Değil mi?
Oyuncu, oyuncak, dublör falan diyorlar ya değil… O da bir dekor sadece… Ayakkabısıyla, ceketiyle, kitabıyla, saatiyle, biblolarla bir şeyler anlatmaya çalışan dekor…
Odanın içindeki mesaj veren diğer bütün eşyalar gibi bir eşya…
Şimdi koskoca bir millet nefret ediyor senden;
Beklediğin bahar gelse ne olur, gelmese ne olur bu saatten sonra…