Arif Tekeli
Arif Tekeli FB KRASİÇ VE STOCH’U TRANSFER ETMELİ

FB KRASİÇ VE STOCH’U TRANSFER ETMELİ

 

Liglere ara verilmesiyle birlikte transfer çalışmaları da hız kazanır. Pek çok kulüp ilk devrede eksik gördüğü tarafları gidermenin veyahut ta gelecek yıl için takımına oyuncu dahil etmenin derdine düşer. Tabi devre arasında takıma katılan futbolcunun maliyeti; hemen sonuç alınmak isteniyorsa, nokta transfer mahiyetinde ise yüksektir.

Devre arası transfer çalışmalarının en yoğun olduğu takım Fenerbahçe’dir diye tahmin ediyorum. Yönetimin istifa eden Aykut Kocaman’ı takımın başında tutmak için “çok büyük isimleri alacağız, işini kolaylaştıracağız” vaatlerinden sonra geri dönmesi olmaz diye düşünüyorum. Keşke olsaydı… Ara transferin bir faydası olacağına inanmayanlardanım. Ara transferde takıma bu denli geniş kapsamlı takviyeler yapmak takımların belki de asıl sorunu olan takım olma noktasında, takıma katkı yerine zarar verir. Zaten yeterince kaliteli isimden oluşan Fenerbahçe’ye; yeni yetenekler, yeni egolar, yeni karakterler eklemenin ne anlamı var anlamış değilim. Bir Krasiç örneği varken ve henüz kazanılamamışken, Stoch küstürülmüşken, Meireles ‘medya terörü’ne kurban gitmişken onları yeniden kazansak daha mantıklı olmaz mı? Krasiç’e verilen para şu anda boşa gitmiş gibi duruyor yeni paralar harcamak yerine O’nun üstüne gidilip asıl transferi sıfır maliyetle kadro içerisinden yapmak daha mantıklı olmaz mı? Stoch mesela, sıfırdı ilk devrede katkısı. Stoch’un potansiyelini biliyoruz, O’nu transfer etsek sıfır maliyetle daha anlamlı olmaz mı?..

Fenerbahçe’nin o meşhur mücadelenin yaşandığı 2010-2011 sezonunda yaşadıklarını kendine ders edinmesi lazım. Devre arasında Yeni Malatya maçının hemen ertesinde Başkan Aziz Yıldırım NTVSPOR’a katılmış ve “Tek bir transfer dahi yapmayacağız ve biz şampiyon olacağız, futbolcular da kendine çeki düzen vermeli.” demişti. O sezon devre arasında hakikaten tek bir transfer yapılmadı. Yeni Malatya’ya elenen takım ligin ikinci yarısında 17 maçta; 16 galibiyet, 1 beraberlik aldı ve neticesinde de şampiyonluk geldi. Şampiyonlukların yıldız isimlerle gelmeyeceğinin artık anlaşılması gerektiğine inanıyorum. Galatasaray tarihinin en güçlü kadrolarından birisini Frank Rijkaard döneminde yakaladı. Ama o dönemde tarihinin en büyük başarısızlıklarına belki imza atıldı, kümeden düşmekten son anda kurtuldu. Dönemin yöneticisi Haldun Üstünel, devre arasında Jo gibi, Dos Santos gibi flaş transferler yapmıştı ama sezon sonunda o transferlerle birlikte kendisi de ayrılmak zorunda kaldı. Kısacası, demek istediğim, ben ara transferin takım içinden yapılması taraftarıyım.

Hadi takımda çok eksik var mutlaka transfer olmalı denildi ve kabul ettim diyelim. Aranan ismin Alex gibi oynayan bir oyuncu olduğunu duyduğumda yine itiraz ederim. Madem Alex gibi oyuncularla devam etmek kafanızda var neden Alex gitti? Ben Alex’in gitmesini destekledim çünkü artık günümüz futbolunda onlara yer yoktu. Artık, forvet hattında Moussa Sow gibi isimler ve arkasında Selçuk İnan gibi isimlerle bu iş yürüyordu. Bu yola girmişken geri dönüp Diego’yu alırlarsa veya bir benzerini, bu bana göre çok ciddi bir transfer ve mantalite hatası olur. Tüm bunları söyledikten sonra şunu da mutlaka kabul etmeliyim: Takım içerisinden karşılanamayacak derecede ciddi bir ihtiyaç var, Santrafor. Sow’un yanına -direkt olarak isim de yazmak gerekirse- Demba Ba gibi, Emenike gibi Sow’a benzeyen ve rakibi ürküten bir forvet daha alınmalı. Onun dışında ne defansa ne ortasahaya ne forvete takviye yapılmamalı. Serdar, Egemen, Salih, Sezer, Topuz, Recep, Krasiç ve Stoch, bu isimler ciddi maliyetlerden kurtaracak transferler olacaktır. Yeter ki aklı başında hareket edilip kazanmanın yolları aransın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arif Tekeli Arşivi