Fatih Güneş Bey’le Konyaspor’u konuştuk
Bugün biliyorsunuz, önce Torku Konyaspor futbol takımımızın maçı var, arkasından ise Torku Konyaspor Basketbol takımımızın maçı var.
Ve ayrıca akşam da Fenerbahçe- Galatasaray derbisi var ama bu bizi fazla ilgilendirmiyor.
Bizi ilgilendiren maçlar şunlar.
Torku Konyaspor Başak Şehir’i ağırlıyor, maç Torku Arena’da ve 13.30’da başlıyor.
Torku Konya Spor Basketbol takımının maçı ise saat 16.’00’da Selçuklu Belediyesi Spor Salonunda.
Torku Konyaspor Basketbol, Tofaş’ı ağırlıyor.
Tabi futbol ve basketbol takımlarımızın Konyalılardan beklentisi şu, önce en az 40 bin kişi futbol takımımızın maçını izlemeye gelmeli, ardından ise bu 40 bin kişinin en az 4 bin kişisi ise maç bittikten sonra Basketbol maçına geçmesi.
Yani müthiş spor dolu bir cumartesi bizleri bekliyor.
İşte böyle bir hafta öncesi yolumuz Koyuncu Fiat’a düştü.
Ve uzun uzun Genel Müdür Değerli Dostum Fatih Güneş’le Konyaspor’u konuştuk.
Aslında tabi konuşacağımız çok konu vardı ama ben odasına girince Fatih Bey’in hemen arkasında bir Konyaspor forması gördüm ve inanın mutlu oldum ve doğal olarak da konu açılmış oldu.
Tabi Konyaspor deyince artık hem futbol, hem de basketbol takımımız anlaşılmalıdır.
Şu anda hukiki olarak, futbol takımımız ve basketbol takımımız iki farklı kulüp; ama bence bu iki takımımızı her açıdan birleştirecek bir formül oluşturulmalı ve hem futbol, hem de basketbol takımımız tek çatı altında olmalıdır. Bununla birlikte diğer branşlarda da Konyaspor sporcu yetiştirmeli ve etkili olmalıdır. Gerçek bir spor kulübüne dönüşmelidir.
Bu ayrı bir mevzu bir gün bu konuyu da ayrıca yazarız. Burada Konyaspor’un kurumsallaşması, daha modern bir kulüp binasına taşınması, birinci sınıf futbol okulları açarak, her branşta sporcu yetiştirecek güçlü bir kulübe dönüşmesinin de üzerinde durmak gerekiyor. Konyaspor eğer büyük bir kulüp olacaksa zaten bunları yapmalıdır.
Neyse biz geçelim Fatih Güneş Beyle yapmış olduğumuz konuşmaya.
Fatih Bey Kayseri’de yaşadığı bir olayı anlattı, randevulu bir şekilde Kayseri’nin önemli şirketlerinden birisinin yönetim kurulu başkanını ziyarete gitmişler.
O işadamı ile görüşürken bir telefon gelmiş, sekreter, “Efendim Kayserispor’dan geldiler,” demiş. O beyefendi de, “arkadaşlarımız beklesin, geliyorum” demiş.
Fatih Bey olayı şöyle anlatıyor:
“Biz o işadamına, Konyaspor’dan da bize gelirler böyle. Konu mutlaka paradır, gibi bir laf edecektik, adam hemen sözümüzü kesti, bize, ‘gelecekler tabi Fatih Bey, bizim şehrimizin takımı, onlar gelecek, bizler de üzerimize düşeni yapacağız’ dedi.
Şaşırdık.
Konyalılar olarak bizler de bu yaklaşımı sergileyemezsek, bizim takımlarımız nasıl gelişecek?
Adam çek defterini aldı gitti, biraz sonra geldi, tekrar çek defterini kasaya koydu.
Ve inanın bize, tek bir hayıflanma ifadesi kullanmadı. Adamlar şehirlerinin takımlarına sahip çıkıyorlar”
Fatih Bey bunları anlattı, ondan sonra da bize Konyaspor Basketbol takımımızın kombine bilet fiyatlarını gösterdi. Önce ne dediğini anlayamadım, tekrar sordum, sonra anladım ki, bu konu benim gözümden kaçmış, fark edememişim. Vallahi billahi bir Konyalı olarak utandım.
Bakın ey Konyalılar, sizin basketbol takımınızın bütün maçlarını bir yıl izlemenin, hem de birinci sınıf bir mevkiden izlemenin bedeli ne biliyor musunuz?
75 lira…
Nokta…
Başka bir şey konuşmaya değer mi? Başka bir şey söylenebilir mi?
Zaten Konyaspor futbol takımımızın da en iyi mevkide bir yıllık kombine fiyatı 1000 lira.
İşte bu şehir bundan dolayı kalkınamıyor, işte bu şehir kendisinin değerlerine sahip olamadığı için böyle oluyor ve Konyaspor hiçbir zaman ilk 5’te yer alamıyor.
Konya şehir olarak ilk 5’te yer alabiliyor mu?
Hala NTV bile hava durumunu aktarırken Konya’dan bahsetmiyor.
Yahu ey Konyalılar, şu takımlarımıza sahip çıkamaz mıyız? Değerlerimize sahip çıkamaz mıyız? Bu şehir iyi yönetilemez mi? Fesatlıktan, fitneden başka işimiz olmalı be kardeşim.
Sayın Fatih Güneş gibi Konyaspor’u dert edebilecek insanlara ihtiyacımız var bizim.
Konyaspor’u dert edinmek inanınız Konya’nın gençlerini dert edinmektir, şehri dert edinmektir.
Yine Fatih Bey de bahsetti, Konyaspor’un bugün bir mağazası bile yok. Konyaspor’un formalarının, kaşkollerinin, eşofmanlarının, masalara konabilecek güzel, şık biblolarının, lisanslı olarak var olması gerekmiyor mu?
Konyaspor’un Konyalı gençleri etkilemesi gerekmiyor mu?
Konyalı gençler enerjilerini, futbolda, voleybolda, basketbolda, bisiklet sporunda, atletizmde, tekvandoda, güreş de sinerjiye dönüştürebilecek altyapının Konyaspor’da kurgulanması gerekmiyor mu?
Eski usullerle Konyaspor gitmez, zaten gitmiyor da.
Fatih Güneş gibi genç ve vizyoner insanlardan bir kurul oluşturularak bu konular Konya’da ayrıntılı bir şekilde tartışılmalıdır. Bu Konya’nın geleceğidir ve bu gelecek eski mantıklarla oluşturulursa, bilginiz olsun, Konyaspor, hem futbolda, hem basketbolda, hem de diğer branşlarda olamaz, olsa bile bugün olduğu gibi asansör takımı olarak kalır.
Ve hem şehre, hem şehrin içindeki insanlara yazık olur. Dünya döner, Konya’da yerinde sayar. Binalar değişir, kafalar aynı kaldığı için, muhteşem stadyumda futbol oynayamayacağı için, Konyaspor’da yerinde saymaya devam eder.
Netice itibariyle Konyaspor’a sahip çıkalım, vizyoner bir şekilde sporu şehre bir katkı olacak şekilde yönetelim.
Peki, bu konuşmalar, ey Konya’mızın kelli felli yöneticileri, siz yönlendirmezseniz, nasıl sinerjiye dönüşecek?
Hiç düşündünüz mü?