Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Fahrettin Koca daha ne yapsın?

Fahrettin Koca daha ne yapsın?

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede dünyayı kasıp kavuran yeni tip koronavirüs (Kovid-19) henüz Türkiye’de görülmedi. Sağlık Bakanlığımız ve Bakan Fahrettin Koca’nın öngörüsüyle alınan tedbirler virüsün Türkiye’ye bugüne kadar girmesini engelledi.
 
Virüs ortaya çıkalı 2 aydan fazla zaman oldu, bu izolasyonu bugüne kadar başarıyla getirmek inanılmaz büyük bir başarı. Tabi bundan sonraki süreçte virüsün ülkemizde görülmeyeceğini hiçbirimiz bilemeyiz. Fakat bir gerçek var ki; dünyanın en gelişmiş ülkeleri bile virüsün pençesinde can çekişirken, bu mücadeleyi dünyada en iyi veren ülke Türkiye oldu. Hem de virüsün mantar gibi türediği İran’la komşu olmasına rağmen…
 
Türkiye, koronavirüsle mücadelede model ülke oldu. Virüs ilk ortaya çıktığı zamanlarda virüslü ülkelerle olan giriş-çıkışlara tedbirler alındı. Havalimanlarında termal kamera uygulaması getirildi. Türkiye, virüsle ilgili olarak Çin’den sonra dünyada ilk ‘Bilim Kurulu’ oluşturan ülke oldu. 26 ülke Türkiye'den virüse karşı aldığı tedbirler hakkında bilgi, 7 ülke de teşhis kiti talep etmiş durumda.
 
Fahrettin Koca bu mücadeleyi yürütürken inandırıcılığını hiç kaybetmedi, kamuoyuyla gerçekleri paylaştı. Sosyal medyada saçma sapan yalanlar söyleyenlere bile bıkmadan usanmadan tek tek cevap verdi. O nedenle milletin güvenini kazandı.
 
Hatta Bakan Koca Avrupa’nın önlem almada gecikmesine değindi. İran’ın Kum kentinde karantina yapılması gerektiğini ifade etti. Bakan Koca’nın, İtalya ve İran gibi çevre ülkelere çok önceden yaptığı uyarılar dikkate alınmış olsaydı şimdi böyle bir kaos oluşmayacaktı.
 
Yani anlayacağınız ne Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ne de bakanlık çalışanlarının bu konudaki çabalarına haksızlık yapılamaz.
 
Devlet daha ne yapsın bilemiyorum. Bizim her şeyi devletten bekleme gibi genel bir hastalığımız var. Devletimiz gerekli önlemleri almışken biz vatandaşların da sorumsuzluk yapmamamız gerekiyor.
 
BU SAATTEN SONRA TOKALAŞMADIĞIMIZ ZAMAN KİMSE KIRILMASIN!
 
Millet olarak tokalaşma, kafa tokuşturma, sarılma, yanak yanağa verme adetimiz dünyada tek. İşte bu sebeple Allah göstermesin virüse maruz kalsak en hızlı yayılan ülkelerden biri olma ihtimalimiz var. Bu sebeple belki bir süreliğine bu adetlerimizi bir kenara koymalıyız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’e yaptığı gibi elimizi göğsümüze götürerek selamlaşmamız daha akıllıca olur gibi…
 
Yeri gelmişken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte yurtdışı seyahatinden dönen bürokratlara ve gazetecilere de tedbiren test yapılması gerektiğini düşünüyorum.
 
Devletimizin aldığı önlemlerin yanında bizim günlük hayatta alacağımız diğer önlemler çok önemli. Mesela Umre’den dönenlere en az 14 gün geçtikten sonra ziyarete gitmek daha doğru olur. Yurtdışı ziyareti yapanların da kendi kendilerine karantina uygulayıp 14 gün boyunca insanlarla temas etmemeleri gerekir.
 
Yine belediyelerimize, resmi kurumlara ve iş yerlerimize de büyük iş düşüyor.
 
Konya Büyükşehir Belediyesi’nin toplu ulaşım araçlarında aldığı önlemleri geçtiğimiz günlerde paylaşmıştık. Bu önemli bir uygulamaydı. Bu dezenfekte uygulamasının pazar yerleri, kütüphaneler, emekli konakları, gençlik merkezleri gibi yerlerde de alınması gerekiyor. Zaten belediyelerimiz gereğini yapıyordur.
 
Yine alışveriş merkezlerimizin özellikle lavabolarında hijyen konusu yabana atılmamalı. İnsanların yoğun olarak kullandığı kafe, restoran gibi yerlerde de hijyene dikkat etmek gerekiyor.
 
Camilerimiz önemli. Zaten temizdir ama yine de imamlarımız şadırvanlarda, lavabolarda ve cami içinde gerekli hassasiyeti göstermeli.
 
Bugüne kadar çok şükür sıkıntı yaşamadık. İnşallah bundan sonra da yaşamayız. Ama öyle bir şey olsa bile çok tecrübeli ve sakiniz bu konuda.
 
FUARIN ERTELENMESİ İSABET OLDU
 
Konya'da 17-21 Mart'ta düzenlenmesi planlanan Tarım Fuarı, koronavirüs salgını gerekçesiyle 2-6 Haziran'a ertelendi. İyi de oldu.
 
İki sebepten dolayı fuarın ertelenmesi çok isabetli bir karar oldu.
 
Birincisi bildiğiniz gibi virüs salgını nedeniyle kalabalık fuarlar çok büyük risk oluşturuyor. Yurt dışından gelecek misafirleri Konya’da ağırlamak demek, belki de kendi elimizle virüsü avuçlayıp yutmak anlamına gelecekti.
 
İkincisi ise, Konya Tarım Fuarı’nın yurt dışı katılımcılarının büyük çoğunluğu, Orta Asya ülkelerinin yanı sıra İran ve Irak vatandaşlarından oluşuyordu. Fuar düzenlense bile bu ülkelerden katılımcı olmayacaktı fuarda. Hem risk oluşturacaktı hem de sönük geçecekti.
 
Bu yüzden doğru karar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi