Eyt, Khk mağdurları EYP olur mu?
Hani sivil toplum veya bir grubun adının kısaltması popüler olmaya devam etmektedir. Yukarıda yazdıklarımdan EYT Emeklilikte Yaşa Takılanlar veya Kanun Hükmünde Kararname Mağdurları. Sosyal medyayı sık kullananlar bu iki terim ile sıkça karşılaşmaktadır. Peki, Eyt yi açıklayarak devam edelim 1999 yılında meclis te kabul edilen yasaya göre kadınlar 58 yaş erkekler ise 65 yaşında emekli olma hakkı verilerek yasa kabul edildi.
Hak mı verildi gasp mı edildi orası muamma falan değil bence insanların emeklilik hayallerini suya düşüren bir yasa olarak tarihe geçti. Bu yasa dan önce kadınlar 20 yıl ve 5 bin gün prim ile erkekler 25 yıl ve 5 bin gün prim ile emekliliğe hak kazanırken bu yasa ile kadınlar 58 erkekler 65 yaşında anca emeklilik hakkına sahip olabilmektedir. Bu yasa yürürlüğe gireli 19 yıl oldu fakat çalışan kesim bu yasaya bir türlü ısınamadı çünkü çalışan insanlar hayatlarının son günlerini mutlu kendinden emin bir şekilde yaşamak istemektedir ve bu istek doğal ve makul bir istektir. Çünkü bu yasa ile 55 yaşında bir özel sektör de iş arasa yaşlısın diyerek işe alınmıyor emekli olmak istese devlet emekli olmak için daha gençsin diyor yani çalışan kesim iki arada bie dere de kalıyor. Aklıma gelmişken söyleyeyim bu yasa çıktığında Türkiye’nin gelişmesi ile doğru orantılı olan yaşam süresinin uzadığı ve bu yasa ile erken emekli yani genç yaşta emekli olacak olan kişilerin önüne set çekilmesi sağlanmış oldu gibi o zaman ki hükümet bu kararın arkasında durmaya çalıştığını hatırlamaktayım.
Bu yasanın ortadan kaldırılmasını isteyen yüzbinler veya belki de milyonların olduğu söyleniyor ve hatırı sayılır bir kitle olarak yaklaşan yerel seçimler de ses getirmeye başladı. Muhalefet partileri Eyt lilerin oylarını alma derdine düşse de Hükümet maliyenin bu yükü kaldıramayacağını defalarca söylese de EYT liler kendi dertlerine kim derman olursa oylarını o parti için kullanacaklarını belirterek hem iktidarı hem de muhalefeti bu konu için kafa yormaya çözüm bulmaya mecbur hissetmelerini sağlayarak başarılı bir strateji geliştirmişlerdi.
Diğer önemli konumuz malumunuz 15 temmuz hain darbe girişimi sonrası sıkı yönetim ilanı ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile çoğu insan memuriyetten ihraç edilmiştir. Haklı veya haksız ben o tarafta değilim ben khk mağduru olarak lanse edilenlerin durumlarının tekrar incelenerek karara bağlanması tarafındayım. Çünkü bu khk lar ile bir mağduriyet ortaya çıkmışsa bu sıkıntı mutlak suretle düzeltilmesi gerekir. Aksi halde o masum olan suça karışmamış veya fetö terör örgütüne maddi veya manevi destek vermemiş insanların vebalini kim ödeyebilir devlet şefkat elini göstererek varsa ki mutlaka vardır KHK mağdurlarını tespit edip görevlerine dönmelerini sağlamalıdır.
Önümüzde ki 31 mart yerel seçimleri hem iktidar hem de muhalefet cephesinde belediye adayları için yoğun çalışmalar devam ederken yukarıda saydığım özellikle iki önemli sorun Ak parti ve Başkan Erdoğan için üzerinde durulması gereken iki önemli problem olarak masa da durmaktadır. Ak parti özellikle EYT ve KHK mağdurlarının dertlerine derman olacak düzenlemeler ile bu kitlenin gönlünü kazanabilir kanaatindeyim. Yoksa muhalefet partileri bu iki önemli kitlenin oylarını alma hesabı ile halkı sokağa dökmek isteğini nerede ise bilmeyenimiz yoktur. Yani EYT ve KHK mart seçimlerinde patlamaya hazır bir bomba olarak karşımıza çıkmaktadır.
İktidarın bu iki öneli kitlenin gönlünü kazanabilmesi için iki önemli konuya özellikle EYT lilerin gönlünü kazanabilir. Saygılarımla