Eski Çamlar Bardak Oldu
Bundan tam 55 yıl önce Kıbrıs’ta soydaşlarımızı Rum milliyetçileri ve hükümeti adadaki Türkleri katleden bir politika izlemesi ile o zaman ki mevcut hükümetimizin Başbakanı İsmet Paşa adaya askeri müdahale kararı almış ve o zaman ki ordumuzun imkan ve kabiliyeti buna imkan vermemişti ve Başbakan gazi İsmet İnönü siyasi zekası ile müdahaleyi engelleyebilecek bir güç olan Amerika’ya müttefik olarak yarın müdahale edeceğini bildirmesinden sonra tarihe Jhonsan mektubu olarak geçen bir mektup aldı ve daha sonra da müdahaleyi iptal edilmesine sebep olan bir mektup olarak tarihteki yerini aldı. Jhonson mektubu o tarihten günümüze kadar içeriğinden çok üslup olarak hala tartışılmaya devam etmektedir ki o zaman ki Amerika’nın nasıl dost ve müttefik olduğunu ilk kez görmemizi sağlamaya yeten ve ülkemizin o zaman ki çaresizliğini göstermeye yeten bir mektup olmuştur. Tesadüfe bakın ki bu mektuptan elli beş yıl sonra yine haziran ayı ve yine Amerika yine dost, müttefik ve stratejik ortağı Türkiye’ye bir mektup gönderiyor ve yine üslup olarak kaba barbarca ve tehditkar bir mektup olarak tartışılmaya başlanan bir mektup olduğunu Türkiye bir kez daha görmesine sebep olmuştur. Ama o zaman ki Türkiye ile şimdiki Türkiye aynı değil o zamana göre şimdi daha güçlüyüz. Atalarımız her durum, koşul ve şarta uygun bir söz veya deyim söylemiştir hani bu günler için bir deyim veya söz ararsak bana göre en uygun düşeni bu “Eski çamlar bardak oldu”.
Eski Türkiye yok artık savunma sanayisini hızla geliştiren ve her alanda özellikle hava savunma sanayisinde önemli gelişmeler kaydeden Türkiye geçtiğimiz günlerde Fransa da hala devam eden havacılık fuarında Milli muharip uçağımız olan TFX ilk kez sergilenerek tüm dünyayı kendine hayran bırakmaya ve kıskandırmaya devam etmektedir. Dedik daha önceki yazılarımızda batı medeniyeti için batılılar kendilerini üstün ırk olarak görürler bir şey bulunacak ise batılılar bulması gerekir ve bunu batılılar dünyaya pazarlamak ister diye anlatmıştık, Amerika ile S-400 krizinin veya F-35 krizinin temelinde bu yatmaktadır. Bizim kendi ayaklarımız üzerinde durmamızı asla istemezler çünkü öyle bir durumda Amerika’nın menfaatlerine ters düşeceğimiz için ülkelerin idarecilerini kontrol altında tutmak isterler diye de belirtmiştik. Cumhuriyet kurulduğunda yıllar süren savaştan yorgun çıkan bu millet savaşın getirdiği tüm zorluklar ile mücadele ederken bir türlü kendine gelememişti , artık son yıllarda ayağa kalkan Türkiye her alanda var olmaya ve kendini geliştirmeye başlamış ve bize umut bağlayan tüm mazlum ve Müslümanların umudu olmuştur ve Amerika’nın bölgedeki çıkarlarına ters düşmeye ve Amerika’yı ciddi şekilde rahatsız etmeye başlamıştır. Amerika Savunma bakan vekili Patrick Shanan bu rahatsızlıklarının sonucu olarak Milli savunma bakanımız Sayın Akar’a mektup göndermesi olayına sebep olmuştur. Dedik ya eski çamlar bardak oldu ve yine geçtiğimiz günler de Milli savunma bakanlığı cevabı bir mektup yazarak S- 400 alımından geri dönülmeyeceğini ve müttefik ilişkilerinin karşılıklı saygı ve güvene dayalı olması gerektiğini hatırlatan bir mektup ile cevabı gönderilmiştir.
Dünya da dengeler hızla değişmeye devam ederken Türkiye özellikle bu yeni dengeler de kendini daha güçlü hissedeceği ve daha güçlü olacağı adımları atmak zorundadır geliştireceği politikaların da Ab veya Amerika’nın istediği politikaları değil kendi çıkarlarını gözeterek yapmak zorunda olduğu bir kez daha görmüş ve S-400 alımı ile kendi kararlarını kendisinin verebileceğini tüm Dünya’ya göstermiştir.
Saygılarımla