Ereğli ve Beyşehir bağımsız kalır mı?
Ereğli ve Beyşehir konusunda değerlendirmem devam ediyor.
Ereğli ve Beyşehir’i kazanan isimler işlerinde başarılı ve çalışkan isimler olabilirler ama bağımsız olarak hizmet verme işini ne kadar başarabilecekler şüpheliyim.
MHP’nin de bu isimlere kapılarını kapattığını süreç içinde hem Devlet Bahçeli’den hem de MHP İl Başkanı Murat Çiçek’ten duymuştuk.
Ama siyasette bir artı bir her zaman iki etmiyor. Durum ve gidişata göre bir değişiklik gözlenebilir.
Bu isimlerin MHP çatısı altına girmeleri bence çok imkansız değil. Bunu zaman gösterecek…
Belki ilerleyen aylarda bu yönde bir adım atılır.
Dün yaptığı basın toplantısında Beyşehir Belediye Başkanı Adil Bayındır da bu konuda bir açık kapı bırakmış gibi sanki.
Bayındır, ‘Devleti yönetenler ile benim kavgam olmaz. Bakanlarımızla, devlet görevlilerimizle uyumlu çalışırım’ diyor.
AK Parti’nin ise bu bölgeleri nasıl ve neden kaybettiğini oturup düşünmesi gerekiyor.
Bunun sebebini de doğrusu Ereğli ve Beyşehir’den çok uzakta aramalarına gerek yok…
Konuyu yakından takip edenler neyin ne olduğunu az çok biliyor…
****
Seçim sürecinde adaylar çok çalıştı, çok gezdiler.
Yüksek tempodan dolayı yorulduklarını düşünüyorum, ama yanılmışım.
Başkan seçilenlerin mutluluğuna ve iştahına 1 Nisan’dan bu yana her gün şahit oluyorum.
Adaylık sürecindeki tempo sanırım Başkanlarda bağımlılık yaptı.
Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın paylaşımları çok dikkatimi çekti mesela.
Kılca, ‘Süreç boyunca gerek sahada gerek sandıkta en yüksek desteği veren Karatay'ımızda esnaflarımızı ve hemşehrilerimizi ziyaret ediyoruz’ diyerek başlattığı seçim sonu ziyaretlerinde neredeyse her gün bir yere uğruyor.
Hasan Kılca, sanki seçim süreci daha bitmemiş gibi aynı tempoyla gönül kazanmaya devam ediyor.
1 Nisan’da da Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’la konuşmuştuk telefonda.
Kavuş’a hayırlı olsun dileklerimi ilettikten sonra kendisinden şu cevabı aldım: O kadar çok telefonla konuştum ki bugün, sesim biraz kısık geliyorsa kusura bakmayın. İnşallah görev süremizin sonuna kadar insanlar beni şikayet için değil de, hayırlı olsun demek için ararlar demişti.
İnşallah Mustafa Bey…
Buradan bir alkışı da Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı’ya ithaf etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Geçmiş dönemde görev alıp, tarihin tozlu sayfalarına not düşülen bazı Başkanlar işçileri ile mesafeyi o kadar abartıyorlardı ki, görev süresi boyunca kendi Başkanı, yani patronu ile hiç yüz yüze gelmemiş, hiç tokalaşmamış belediye personelleri vardı…
Fakat Konya’da güzel bir gelenek başladı. Gönül alma, halkla ve personelle iç içe olma hasleti yayılıyor.
Cuma çıkışlarında cemaatle haşırneşir olmak, yoldan geçerken esnafın demli bir çayını içmek, sabah kahvaltısında halka açık bir yere oturup simit yemek, bunlar insanların gönlünü ısıtıyor.
İşte Pekyatırmacı da dün Park ve Bahçeler Müdürlüğü personeli ile bir araya gelerek güne başladı.
Bunun gibi ufak gönül almalar, ufak dokunuşlar hem hizmette kaliteyi artırır hem de işçilerin özverisini.
Ne mutlu insanlara insan olduğunu hatırlatıp insanca muamele edenlere.