DÜZENİ DEĞİŞTİREBİLECEK MİYİZ?
Gazetecilik…İsmi de söyleyişi de karizmatik bir meslek. Geçtiğimiz Perşembe günü bu mesleği icra edenlerin günüydü.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü.
Peki bu gün gazeteciler için ne ifade ediyor? Konya’daki gazeteci meslektaşlarımızla bu konuyu konuştuk. Öncelikle sorularımızı cevaplayan ATV Konya Bölge Müdürü İbrahim Doğan’a, Merhaba İstihbarat Şefi Emre Özgül’e, Yenigün Yazı İşleri Müdürü Abdullah Akif Solak’a ve Memleket Muhabiri Servet Çolak’a yorumlarından ötürü teşekkür ederim.
Sorduk soruları da aslında verilen cevaplar ortak bir paydada buluştu. Kanayan yara dile geldi. Sizin için ne ifade ediyor bu 10 Ocak?
Herkesten çıkan ortak cümle ‘Hiçbir şey…’
Neden ama hani klastı mesleğimiz? Uzun uzadıya anlatmanın lüzumu yok. Eğer ki değerliysen günün de değerlidir. Ama dilde değer verip aslında hem maddi olarak hem de muhatapların tarafından yeterince değer görmüyorsan çok da bir önemi yok bu ‘özel’ günün.
Alınmaca, gücenmece yok. Her önüne gelenin gazeteci olduğu, sahaya inip toz yutmamış, haber yazmayı bilmeyen, sadece internet sitesi açıp kopyala yapıştırla içini dolduranların, sayfanın köşesinde iki satır yazanların ‘Gazeteciyim’ diye geçindiği dönemde meslek değerini yitirdi sanırım.
Yeni Haber olarak 10 Ocak’ta, sahada aktif olarak çalışan ve mesleğin eğitimini almış, okulundan mezun olmuş arkadaşlarımızın görüşleriyle, sorunlara, sıkıntılara işaret ettik. Gördüğümüz kadarıyla aynı gün bazı arkadaşlarımız ise meslekle alakası kalmamış, uzun zamandır gazetecilik yapmayan isimlerden görüş alıp, 2019 yılının gazeteciğini 1990’lı yılların çözüm önerileriyle bütünleştirmek istemişler. Bu ayrıntıyı gören meslektaşlarıma da ayrıca selam ederim.
Yaklaşık 10 yıldır mesleğin içerisinde çeşitli görevlerde bizzat bulunmaktayım…
Her sene 10 Ocak geldiğinde A Federasyonu, B Cemiyeti, C Kurumu…Gazetecileri anmak için bir açıklama yayınlar, bu da gazetelerde yer alırdı. Ben daha evvel gerçekten bu sektöre gönül vermiş, tozunu yutmuş kişilerin görüşlerinin alındığı, gazetenin manşetinde bunu hak edenlere yer verildiği bir gazete görmemiştim. Bu düsturla Konya’mızdaki emekçileri manşetimize taşıdık. Çok güzel de geri dönüşler aldık.
Kendilerine sayfamızda yer verdiğimiz dostlarımızdan bu sektörde yer alan ve seslerinin duyulmasından hoşnut olan meslektaşlarımıza kadar birçok kişiden yayınladığımız haberden ötürü onlarca mesaj aldık.
Hepiniz varolun.
Bizler 10 Ocak’ta yayınladığımız haberle bir farkındalık oluşturmayı yeğledik. Sabitlenmiş düzeni değiştirebilir miyiz dedik. Bence güzel de bir adım attık.
Gelelim 10 Ocak akşamına…
Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay, teveccüh etmiş ve gazeteciler günü dolayısıyla Selçuklu Kongre Merkezi’nde bir program düzenlemiş. Güzel düşüncesinden dolayı ve bizleri ağırladığından ötürü teşekkür ederiz. Ancak ufak bir pürüzümüz var…
O gece yemek öncesi kimler konuştu?
Ev sahibi Uğur Başkanın ve gecenin onur konuğu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta’nın açılışı yapması gayet normal. Ancak sonrasında…
Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Üyesi, Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan, İç Anadolu Gazeteciler Federasyonu Başkanı Adem Alemdar, Konya Basın Konseyi Başkanı Mustafa Tatlısu ve Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Mustafa Ekmekçioğlu ile Türkiye Spor Yazarları Derneği Konya Şube Başkanı Murat Dönmez…
Gazete sahiplerinin, temsilcilerin, başkanların konuşması yerine yukarıdaki değerli insanların çalışanlarının yani sürekli vurguladığımız sahada tozu yutan ‘Çalışan Gazetecilerin’ konuşması daha iyi olmaz mıydı?
Çalışan gazeteciler gününde yine çalıştıranlar konuştu.
Kanımca daha yerinde olurdu. Neticede Çalışan Gazeteciler Günü…
Bazı kurumlardan öne çıkan muhabirler oraya çıkıp meslekte yaşadıkları durumları, sıkıntılarını, ve işleyişle ilgili önerilerini paylaşsaydı, tam da Uğur Başkanın, Leyla Hanım’ın olduğu yerde çok daha faydalı olmaz mıydı…?
