Doğru Söylemeye Devam Edeceğiz
Dün ve önceki gün medyada çok önemli haberler vardı, Türkiye enteresan bir dönemden geçiyor…
Bugün Türkiye üzerinde oynanan oyunu kestiremeyenler hala kah bir parti taassubuyla, kah cemaat taassubuyla olayı tam algılamak, görmek istemiyorlar ama herkes şunu bilmesi gerekiyor hepimizin, bu milletin altını oyanlar var ve ne yazık ki buna cemaat mensupları alet oldular ve olmaya da devam ediyorlar…
Birkaç gündür bana cemaat mensuplarından ağır hakaretler içeren mesajlar geliyor, benim yolsuzluğu, rüşveti görmediğimi ama Fethullah Gülen’e hakaret ettiğimizi ifade ediyorlar…
Bir de taassup o kadar ileri gitmiş ki objektif olamıyorlar, ne yazık ki zaten bu ülkemizde her kesimde mevcut… İnsanımız parti, cemaat, takım ne tutarsa enteresan bir şekilde tutuyor, o kadar keskin bir şekilde tutuyor ki başka kimseyi dinlemiyor, başka kimsenin haklı olabileceğini düşünmüyor…
Bunun sosyolojik ve psikolojik açıklamaları elbette var, Eric Hoffer bu duruma “Kesin İnançlılık” olarak bakıyor, Cemil Meriç’de entelektüel olamamakla izah ederdi bu durumu…
Mustafa Kutlu’dan da size bu kesin inançlılığın insanı ne tür yanlışlara götürdüğünü anlatan hikâye kitaplarından bahsetmek isterdim ama
Biliyorum taassuba bunların hiç birisi derman olmuyor, zaten okuyan birisi taassup içinde olmayacağından, düşünen birisi beynini bir ölümlüye veremeyeceğinden bu cehaletin gelir kaynağını düz mantık oluşturduğundan üzülerek ifade ediyorum yapacak bir şey yok…
Türkiye böyle bir ülke, insanımız kırmızı ışıkta geçiyor, yayaya yol vermiyor ve genel olarak taassupçu bir taraftarlıkla parti ya da cemaate tabi oluyor…
Neyse konumuza geçelim, bakın sevgili cemaat mensubu kardeşlerim,
Milli İstihbarat mensuplarımıza jandarma silah çekmiş, görüntüler yayınlanıyor…
Bu emri veren savcı hizmet mensubu olarak ifade ediliyor kendisini…
Bu ülkede MİT’in sırlarını deşifre etmek isteyen, İsrail ile iş tutup Türkiye’yi küçük düşüren bir tabloyu kim bu ülkeye reva gördü, cemaat değil mi?
Biz çok açık yazıyorum, yolsuzluğun yanında yer almayız, usulsüzlüğün yanında yer almayız, biz rüşvetin yanında yer almayız alanında yanında yer almayız ama
Yahu AK Partiyi küçük düşürmek için nasıl bir oyun bu, kalktınız gazetenizde anket yayınladınız amacınız ne?
Cemaat bir siyasi parti mi ki anket yayınlıyor…
Cemaatin bir vakfı var, Yazarlar ve Gazeteciler Vakfı, başkanının açıklamalarına bakın CHP ya da MHP liderlerinden daha ağır hükümete karşı muhalefet aşağılama var…
Cumhurbaşkanını göreve çağırıyor…
Siz milleti aşağılayacaksınız, Fethullah Gülen’i seven onun vaazları ile bir sürü yardım yapan insanları üzeceksiniz, sonra insanlar sizi deşifre edince, “bunlar vatana ihanet edenlerle iş tutuyor, vatana ihanet edecek paralel yapılar oluşturuyor” deyince Cumhurbaşkanı devreye girsin diye cıyaklayacaksınız…
Olmaz, bunu kimse yutmaz, kimse size itibar etmez...
Yolsuzluk ya da rüşvet böyle mi engellenir, sonra Japonya’da, ABD’de bu cemaat mensupları rüşvet vermiyor mu?
Avrupa’yı ABD’yi biz ılımlı İslam’ız diye iş birliği ile yanınıza çektiğinize inanacaksınız, tuhaf tuhaf tiplerle, Hürriyet Gazetesiyle, Milliyet Gazetesiyle, Taraf Gazetesiyle bu millete operasyon düzenleyeceksiniz, MİT’in TIR’larını durduracaksınız…
Olmaz, bunu kabul etmeyiz, sizi elbette deşifre edeceğiz, bize attığınız mailler benim açık ifade edeyim, umurumda bile değil, isterseniz de paralel savcılarınızla, hâkimlerinizle bizi hapishaneye attırın, biz doğruyu söyleyeceğiz…
Aynen Said Nursi (ks) gibi zalimin karşısında HAK’kı söyleyeceğiz…
Zalim, kendine hoca diyen, evliya diyen, ağlaya ağlaya ülkesine ihanet eden bir insan bile olsa zalimin karşısında duracağız…
Bedeli ne olursa olsun biz ALLAH diyeceğiz,
Çünkü biz Müslüman’ız…
Bilmem anlatabildim mi?