Senan Kazımoğlu
Senan Kazımoğlu Direnişin Silahı Boykot

Direnişin Silahı Boykot

İsrail'in Filistin'e ,Gazze’de yaptığı soykırım ve insanlık dışı eylemler artık 8. ayına yaklaştı. 8. aydır katil Netanyahu hükümeti dünyanın gözü önünde dar bir alana sıkıştırdıkları masum insanları canice katlediyor. bunu yaparken de hiç bir hak hukuk veya insani ahlak gözetmeksizin üstelik tüm dünyaya adeta göstere göstere yapıyor. Bu zulüm ve insanlık dışı eylemler dini, dili, ırkı fark etmek sizin tüm dünya insanları tarafından protesto edilirken gücü elinde bulunduran devlet ve o devletlere yön veren şirketler alabildiğine İsrail’den yana tutum sergiliyorlar. Gazze'deki masum halka bir yudum suyu bile çok gören katil İsrail'e küresel şirketler yardım taşımak için adeta bir birleriyle yarışıyorlar. Zaten bu şirketler ve soykırımı destekleyen devletler olmasa katil İsrail bu kadar uzun süre dayanamazdı. Bu destekler yine aynı Gazze'deki soykırım gibi dünyanın gözü önünde yaşanıyor. Fakat şükürler olsun ki insanlık daha ölmedi. Göğsünde kalp taşıyan, kendini az da olsa insan gören, vicdan sahibi kişiler ellerinde olan en büyük silahı yani boykotu kullanmaya başladı.

Aylardır devam eden boykotlar da sonuç vermeye başladı. ilk başlarda kuyruğu dik tutmaya çalışan şirketler daha sonra yavaş yavaş işin ciddiyetini anlamaya başladılar. Bu şirketler muhtemelen boykotların geniş kitlelere yayılamayacağını ve her zaman olduğu gibi kısa vadeli olacağını sanıyorlardı. Fakat boykot dalgası yayılıp süre de uzayınca acil önlemler almaya başladılar. İlk başlarda boykottan önce fiyatlarını astronomik rakamlara çıkartan firmalar ürünün değerini olması gerekene seviyeye çekip büyük indirimler yaptı. Böylece talebin arttığı muadil ürünleri sıkıştıracaklarını düşündüler. Ancak vicdanlı insanlar onlar gibi satılık olmadığı için bu meselenin 'para değil vicdan ve insanlık meselesi olduğunu kavrayarak bu tuzağa düşmediler. Aksine bu onların mücadelesine daha sıkı sarılmalarına sebep oldu. Hemen arkasından aylar önce resmi hesaplarından göstere göstere soykırım destekçiliği yapan bu şirketler bir birer açıklama yaparak güya katillere destek olmadıklarını iddia ettiler. Fakat artık bu yalanlara kimse kanmıyor. Boykot günümüze kadar kalbi ve vicdanı olan kimseler tarafından devam ediyor.

Bu elim Gazze soykırımının belki de tek güzel tarafı etrafımızın düşmanlarımız ve onların destekçileri tarafından çevrili olduğumuzu fark etmemizdir. Zira boykota başlayınca yiyecek ve içeceklerimizden tutun da giyecek ve hatta temizlik ürünlerine kadar para verip aldığımız ürünlerin onlara ait olduğunu gördük. Aynı zamanda bu ürünlerin neredeyse tamamının alternatifleri olduğunu ve en önemlisi yerli ürün piyasamızın varlığını fark ettik. Bu belki de en büyük kazancımızdır. Bugün Gazze’ye yapılan bu soykırımlar gelecekte bize de yapılabilir. Bunu yapanların bu gücü ve cesareti yine bizim verdiğimiz paralardan aldıklarını unutmayalım. O yüzden sadece kendimiz de değil, tüm ailemiz, çevremiz ve dostlarımızla boykota devam edelim. Bizim nesil anlamasa da belki inşallah bir bu soykırımcıların ürünlerini almanın haram lokma yemek kadar büyük bir sorun olduğunu evlatlarımıza aşılayabiliriz. Çok şükür bu bilinç de artık yavaş yavaş oluşmaya başladı. Ancak yeterli sayıda değil. Ne olur olsun boykot bilincini daha da aşılamamız gerek. Bunu yaparken de boykota karşı alternatif ürünlerimizi çoğaltmamız gerek. Hazır konu buraya gelmişken, şunu da söylemekte fayda var ki biz sadece İsrail ürünlerini boykot etmiyoruz. Ülkesi neresi olur olsun, hatta Türk malı bile olsa İsrail'e destek olan her firmanın boykot listemizde yer alması lazım. Zira bugün maalesef İsrail'e destek veren firmalar arasında Türk menşeli markaların da olduğunu görüyoruz. Bize düşen bu tuzağa düşmemek ve menşeine bakılmaksızın katille dost olan ile uzak durmamızdır. Rasulullah (s.a.v) Müslim ve Tirmizi'de geçen bir hadisinde şöyle buyuruyor: “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” Biz de bu Rasul’ün ümmeti olduğumuz için bu hadisi dikkate üzerimize düşen vazifeyi yapmamız gerek. Bugün biz Gazze'ye susarsak yarın hedef biz oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi