Hayrettin Atak
Hayrettin Atak Devletin önünde yürüyen! Şahin Hoca…

Devletin önünde yürüyen! Şahin Hoca…

Anlaşılamayan tek adam olduğumu anladığım zamanlarda seviniyorum aslında!

Anlaşılmayan biri daha çıktı mı da kıskanıyorum…

Mesela; Selçuk Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin’in son röportajını hiç mi hiç anlayamadım ben… 

“Devlet görev üstlenmemi istedi” başlıklı röportaj…

Kısaca;

Hakkı Gökbel’in rektörlüğü zamanında seçimlerden ikinci çıktığını ve devletin yeni yeni ‘Gerçek Kimliğini ve Karakterini’ anlamaya başladığı FETÖ ile bağlantılı olarak kendisinden Üniversitedeki kavga ve kadrolaşmayı önlemesi için Rektör Yardımcılığı görevini üstlenmesini’ istiyor Mustafa Şahin Hocadan…

‘Bende bunu sorumluluk olarak bildim ve gerekli tüm tedbirleri aldık’ diyor Hoca…

Anlayamadığım konulara gelince;

Mustafa Şahin Hoca 2011 yılında Rektör yardımcısı olduğuna göre ve o zamanlar ortada Paralel Devlet Yapılanması, FETÖ tehlikeleri kimse bilmezken, bu görevlendirmeyi kim yapmış olabilir?

Devlet dahil hiç kimse örgütün bu isimlerini dahi bilmezken Üniversiteyi bu yapıya bırakmak istemeyen kim olabilir?

Devlet kimliğini anlamaya başladıysa bu yapıyı, Mustafa Şahin Hoca’yı görevlendireceğine, Hakkı Gökbel’i hiç görevlendirmese daha doğru olmaz mıydı? Bunu düşünemedi mi?

Devlet için çalışmak ne anlama gelir? Ne demektir?

Kim ki bu devlet? İstihbarat servisleri mi? Siyasetçiler mi?

Böyle bir konumda devlet için çalışanlar neler yapar ki?

Birilerini mi ispiyonlarlar mesela? Yani örgüt üyeleri hakkında, kendisini görevlendirenlere bilgi mi verir?

Bir akademisyen devlet hesabına çalışabiliyor mu? Bu ek iş sayılmaz mı? Yasal mı bu?

Yoksa kimseye bilgi vermeden kadrolaşmayı yada örgüt operasyonlarını mı önler?

Herşey 2014’te resmileştiğine göre o günden sonra kaç kişinin kadro almasınıönlenmiştir? Kadroları YÖK ayarlamıyor muydu? Üniversitedeki örgüt üyeleri hakkında YÖK’e ve siyasilere hiç bilgi verdi mi? Engellediği kadrolar var mı?

Ekip arkadaşlarınız sizi ve sizin kimliğinizi anlamazlar mı mesela? Üstlendiğiniz bu görevi anlamamaları için neler yaparsınız? Yoksa çok mu saflardı anlamadılar mı birşey?

Bu görevlendirme ne kadar başarılı oldu?

Üniversite deki kavgayı önlemek için kiminle kimin arasına girdiniz ki? Orta yolu nasıl buldunuz peki?

Burası güzel;

Bu görev sayesinde herkesin kim olduğunu öğrendim diyor” Hocam… 290 kişi açığa alınmış, 110 kişi iade edilmiş… Yüzde 40 hata payı var yani… Bu yapının yakından tanınmış olmanın bir sonucu mu? Peki bu hata payı kabul edilebilir bir oran mıdır? Başka kurumlarda da bu oran yaşanmış mıdır? Yoksa onların arasında zaten kıllarını kıpırdatmayanlar olduğu için bu oran çok düşük mü kalıyor?

Görevden alınan 174 kişiden 29’u taşeron işçi, 22’si üst düzey idari personel… Geriye kalıyor 123… Eğer bunların tamamı Akademik Kadro ise ve üniversitenin toplam akademik kadrosu içinde yüzde 10 gibi cüz’i bir rakama tekabül ediyorsa FETÖ Selçuk Üniversitesinde öyle sanıldığı gibi pekte kadrolaşamamış anlamı çıkmaz mı?

Bylock keşfedildikten! sonra hiç Bylock’çu akademisyen çıkmış mıdır? Çıkmadıysa Bylock’çuların tamamı görevlerinden uzaklaştırılmış olduğu anlamımı taşır mesela?  

Böyle bir dönemde Şahin Hoca neden böyle bir açıklama yapma gereği hisseder?

Vs…  vs…

Hoca’nın konuşmasını anlamayan tek ben değilimdir belki…

Ama…

Konya’da tek anlaşılmayan insan olarak kalmak istiyorum…

Lütfen biraz daha dikkat! Konya ikinci bir anlaşılmayan adamı kaldıramaz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi