Deprem bölgesinde tarımsal üretim aksadı mı?
Deprem bölgesinde üretim zinciri kırılmasın, üretim zinciri aksamasın diye devlet tarım bakanlığı vasıtasılar elimde tüm imkanları seferber etmiş durumda. Kırsalda üretim devam etsin diye, ülke gıda güvenliğiyle ilgili en ufak bir sorun yaşamasın, gıda krizi yaşanmasın diye bir dizi önlemler ve çalışmalar yaptı. Tarım bakanlığı bölgede 3 ana koldan müdahale etti. DSİ, orman müdürlükleri ve tarım il müdürlükleri kanalları ile tarımsal üretim yapan çiftçinin yaralarını sarmaya çalıştı.
Asrın felaketi olarak adlandırılan Maraş depremi 13,5 milyonluk nüfusun ve 110 bin kilometrekarelik bir coğrafyanın etkilendiği çok büyük bir alan ve ciddi bir nüfus potansiyeline sahip. Hollanda’nın 3 katı büyüklüğünde bir alandan bahsediyoruz.
Bu büyüklüğü rakamsal olarak da değerlendirecek olursak, deprem bölgesindeki 11 ilin tarım sektörüne katkısı, tarımsal üretim alanının yüzde 17, çiftçilerimizin yüzde 14, tarımsal hasılanın yüzde 15, ekili alanın yüzde 16, bitkisel üretimin yüzde 17, canlı hayvan sayısının yüzde 18, çayır ve mera alanının yüzde 10, tarımsal ihracatımızın yüzde 22'si bu bölgede yapılmaktadır. Toplam tarımsal hasılası yıllık 85 milyar ₺’dir.
Afet bölgesinde coğrafi olarak baktığımızda 0 (sıfır) rakımdan 2000 rakıma varan yerler var. Bölgede 4 mevsim aynı anda yaşanıyor. Bu da tarım desenini önemli ölçüde etkiliyor.
Deprem bölgesinin kimi yerinde hasat yapılmakta, kimi yerinde gübreleme ve ilaçlama, kimi yerinde budama, kimi yerinde ekim ve dikim yapılırken, kimi yerinde ise hala çiftçimiz ne ekeceğini planlamaktadır.
Tarım Bakanlığa bağlı 13 bin 673 personel ve 4 bin 743 adet makine-ekipman, deprem bölgesinde arama, kurtarma ve enkaz kaldırma dahil, birçok alanda çalışma gerçekleştirdi.
Depremin akabinde afet bölgesinde yer alan 140 baraj ve gölet, DSİ Genel Müdürlüğünün alanındaki uzman personelinden oluşan 88 kişilik ekip tarafından ivedilikle incelendi.
Akabinde deprem bölgesinde çiftçiye kol kanat germek için ESK farklı fiyat uygulamasıyla kesimlik hayvanları kombinalara yönlendirdi. ESK bölgede pazarlama imkânı olmayan sütlerin satılmasını ve üretime kazandırılmasını koordine etti. TİGEM de gebe ve genç hayvanların bakımını ve beslenmesini üstlendi.
Diğer taraftan bin 196 ton yem dağıtarak depremzede çiftçimizin acil ihtiyacını karşıladı. Barınakları yıkılan hayvan için 4 bin 399 hayvan çadırı dağıtımı yapıldı. Yine kırsal kesimde yaşayan çiftçilerimize Isınma ihtiyacı için 41 bin 61 ton odun verildi tarım ve orman bakanlığı vasıtasıyla. Hayvan sağlığı için mobil veya seyyar veteriner klinikleri kuruldu. Hayvan hastalıklarıyla mücadele ve programlı aşılama faaliyetleri için 2 aşı firmamız aşıların üretimi ve tedarikini düzenli bir şekilde bölgeye sağlamaktadır. Sahipsiz hayvanlar için 50 ton mama dağıtımını AFAD ekipleriyle yapıldı. Bununla birlikte depremde zarar gören işletme ve hayvanların tespitleri yapılıyor…
Depremde telef olan büyükbaş, küçükbaş, kanatlı ve arılı kovanı bedelsiz temin edilecek. Bu çok önemli bir destek olacak bölgedeki üretim zincirinin kırılmaması adına. 11 ilde 1,5 milyon kovan için acil kovan başına 4 kg şeker ihtiyacını karşılandı.7 bin civarında depremde zarar gören arı kovanlarının yerine devlet arılı olarak kovan verecektir, sadece kovan değil. Bu da dünyada 2. sırada yer aldığımız arı varlığımızı koruma anlamında önemli bir destek olacaktır.
2022 yılından itibaren ayni olarak ödenen mazot, gübre desteğini depremden etkilenen 11 ilimize nakit olarak ödendi…
Bu kapsamda 301 bin 472 üreticimize mazot ve gübre desteği kapsamında 2 milyar 861 milyon 743 bin 200 TL ödeme yapıldı.
9 bin 830 üreticimize yem bitkileri üretimi desteği kapsamında 41 milyon 92 bin 146 ödendi.
113 bin 861 yetiştiricimize hayvancılık destekleri kapsamında 473 milyon 812 bin 128 hesaplarına yatırıldı.
112 yetiştiricimize su ürünleri desteği kapsamında 38 milyon 80 bin 132 lira ödemesi yapıldı.
Toplam 3 milyar 414 milyon 727 bin 606 lirayı 425 bin 275 depremzede çiftçimizin hesaplarına yatırıldı. Hayatta olmayanların yakınlarına bu para verildi.
Bu arada TMO afet bölgesinde hububat ve baklagil alımına kota ve cins ayrımı yapmadan alıma devam ediyor.
Deprem bölgesindeki çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi'ye olan sübvansiyonlu kredi borçlarının 1 yıl ertelendi. Orman köylüleri ve kooperatiflerin kredi taksitlerini 31 Aralık 2023'e kadar ertelendi. Bu kredilerden yararlanan köylülerin borçlarına erteleme süresince herhangi bir faiz tahakkuk etmeyecek
Tarım ve orman bakanlığı bölgede aynı zamanda gıdaya erişim ve güvenilir gıda konusunda da gerekli çalışmaları yatı.
Bölgedeki personelden bin 21'i de depremzedelere sunulan beslenme hizmetlerinin uygunluğunu denetlemek üzere gıda ve kontrol çalışması yürütüyor.
Çalışmalar kapsamında, ekipler, deprem bölgesinde bugüne kadar, 10 bin 909 gıda denetimi yaptı (belki bugün itibariyle 15 bini bulmuştur).
Bu denetimlerin 4 bin 257'si ekmek üretim yerlerine, 2 bin 353'ü gıda depolarına, 2 bin 68'i mobil mutfaklar dahil yemek üretim yerlerine, bin 803'ü yemek dağıtım noktaları ve çadır kentlere, 370'i de yardım tırlarına yönelik gerçekleştirildi. Alınan 58 ihbar-şikâyet üzerine de ekipler gerekli kontrolleri yerine getirdi
Tarım ve Orman Bakanlığı, deprem bölgesindeki vatandaşların güvenli gıdaya erişimi amacıyla tedbir almanın yanı sıra, bu illerde kurduğu 71 seyyar mutfak ile depremzedelere sıcak yemek, su, süt, meyve suyu ve ekmek dağıtımı da yapıyor.
Bunun yanı sıra depremden etkilenen kırsal kesime ilk etapta 70 bin köy evi inşa edilecek. Bu vesileyle kırsal yerleşim yerleri yeniden tasarlanmalı. Nasıl şehir merkezlerini inşa ederken şehir planlamacı, inşaat mühendisi, mimar vs. yer alıyorsa kırsal yerleşim yerlerini inşa ederken de bundan sonra bunlara ilave olarak mutlaka bir ziraat mühendisi olmalıdır. Yeni yerleşim yerlerinin verimli tarım alanlarına, sulak alanlara inşa edilmemesi gerekiyor. İşte bu yüzden de bir ziraat mühendisi denetiminde yeni köy evleri yapılmalıdır.
Deprem bizim için çok büyük bir zorluk getirdi. Ama biz inanıyoruz ki her zorluktan sonra iki kolaylık vardır. Bu bize Rabbimizin vaadidir .Biz bize düşeni yerine getirdikten sonra önümüz açılacak, tarımsal anlamda yeni ivmeler kazanacak ve dünyada tarımda söz sahibi bir ülke olmaya devam edeceğiz.