Hamdi Bağcı
Hamdi Bağcı Demir Kazık Diye Bir Yer Varmış

Demir Kazık Diye Bir Yer Varmış

Türkiye Yazarlar Birliğin Konya Şubesinin davetlisi olarak Torosların uzantısı Aladağ Sıra Dağlarının en uzun dağlarından birisi olan Demir Kazık Dağına düzenlenen bir gezi programı katıldım. Tam anlamıyla hafta sonunda yine şiir gibi iki gün yaşadım.

Öncelikle şunu belirtmeliyim, bu gezi ile ilgili 5 farklı yazı yazmam gerekiyor. İki günde yaşadıklarımızı, karşılaştırdıklarımızı kafamda planlıyorum ancak 5 yazıda anlatabileceğime kanaat getiriyorum.

Çünkü Niğde’nin Bor ilçesini anlatmam gerekiyor, Niğde’yi anlatmam gerekiyor, Niğde’nin Çamardı İlçesini ve başarılı genç kaymakamının, önemli çalışmalarını anlatmam gerekiyor, Çam Ardı İlçesinin Mahmatlı Köyünde yapmış olduğumuz görüşmeleri yazmam gerekiyor ve tabiî ki Demir Kazık’ı ve bu gezi ile birlikte Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesini yazmam gerekiyor.

Tabi haftanın tamamını bu yazılara ayıramam bugün şöyle özet bir yazı yazalım, sonra İnşa Allah Gazetemizin yönetiminin müsaadesi ile de hafta sonunda yazı dizisi şeklinde notlarımızı sizinle paylaşalım…

Öncelikle Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesini düzenlemiş olduğu bu gezilerden dolayı kutluyorum. Ahmet Köseoğlu Beyin döneminde oluşan kültürel faaliyetlerin en önemlilerinden, düzenlenen gezi programları Kadim Dostumuz TYB Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu döneminde de devam ediyor.

Gezinin katılımcıları gerçekten seçkin insanlar, şehrimizin müzmin edebiyat dergicisi ve fotoğraf sanatçısı Zeki Oğuz, gerçekten bir duayen olan fotoğraf sanatçısı İbrahim Dıvarcı, folklorik şiirimizin yaşayan en büyük temsilcisi İsmail Detseli başta olmak üzere onlarca şair, edebiyatçı, köşe yazarı ve sanatçı dostumuzla birlikte bu gezide beraber olduk.

İlk durağımız Bor ve Son durağımız Niğde ile ilgili tabi uzun uzun yazmam gerekiyor, notlarımı aldım, elbette yazacağımda ama şunu belirtmeliyim, Bor ve Niğde’de gördüğüm iki şey var, birincisi buralarda kültürel hayat devam ediyor, özellikle Niğde’de Yazarlar ve Sanatçılar Birliği (YAZSANBİR) çerçevesinde kültürel hayat devam ediyor.  

Yahyalılı Aşık’ın bize söylediği deyiş hepimizin yüreğini parçaladı. Saz sanatçıları var, şiarlar var, edebiyatçılar var ve kadim bir kültürün geleneklerine sadık bir şekilde bu topraklarda bu faaliyetler devam ediyor, tabi bu sevindirici.

Benim şaşırdığım ve üzüldüğüm konu ise şu oldu, Niğde ile Bor arasında saçma bir rekabet var, birbirlerini sevmiyorlar, hem Niğdeliler hem Borlular bu topraklara yatırım yapılmadığını söylüyorlar, (Türkiye’nin en uzun otobanı bu topraklarda geçmesine rağmen böyle bir düşünceleri var). Konya ve Kayseri arasında gelişemediklerini düşünüyorlar. Hatta bir vatandaş bana, “Konya ve Kayseri’deki üniversiteler buraya tıp fakültesi kurdurmadılar” dedi. Ben de yanıldığını Konya ve Kayseri’deki üniversitelerin böyle bir dertleri olmadığını anlattım ama beni anladığını hiç zannetmiyorum.

Niğdelileri biraz bu çerçevede takıntılı gördüm, oysa coğrafyanın bazı kuralları vardır. Adana, Kayseri ve Konya gibi üç büyük şehir arasında kalırsanız nüfusunuz fazla artmaz. Ama gelişirsiniz, Büyükşehirlerin imkânlarından faydalanırsınız. Eğer akıllıysanız hatta bu Büyükşehirlerle iyi geçinip yatırım fazlası sermayeyi kendi şehrinize çekebilirsiniz. Eskişehir buna çok güzel bir örnektir.  

Yetişmiş insan ülkemizde her yerde en büyük sorun gibi görünüyor. KOP’a da tabi bu anlamda büyük görevler düşüyor. Bu coğrafyanın kalkınmasına KOP’un büyük katkısı olacağını düşünüyorum.

Tabi Bor ve Niğde böyleydi ama Demir Kazık müthişti.

Demirkazık, Niğde'de Aladağlar bölgesinde yer alıyor. 3756 metre yüksekliğinde bir dağ. Oksijeni müthiş. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bir tesis kurmuş. Özellikle güreşçilerimiz olmak üzere her branştan sporcumuz burada kampa giriyor. Biz de Demirkazık Dağında yer alan müthiş Cimbar Kanyon’un da bir yürüyüş gerçekleştirdik. Hayatımda yaşadığım en güzel deneyimlerden birisi olduğunu söyleyebilirim.

Burada Çamardı Kaymakamı Mehmet Fevzi Dönmez Bey ile tanıştık. Bize Ecemiş Çayının çıkış noktasında Akşam Yemeği ikram etti. Tabiî ki hepinize tavsiye edebileceğim müthiş bir yemekti. İnanınız yemeğin zenginliği değil mesela yediğimiz yoğurdun doğallığıydı güzel olan. Yıllardır o kıvamda yoğurt yememiştim.

Bu müthiş Coğrafya’da bize iki gün hemşerimiz Çamardı Kaymakamı Mehmet Fevzi Dönmez Bey eşlik etti. Kaymakam Mehmet Fevzi Dönmez’in bölgede çok sevildiğine şahitlik ettik. Bizi götürdüğü Mahmatlı Köyünde muhtar İbrahim Aydoğan Beyin ikram ettiği yöresel yiyecekler de en az bölgenin doğası kadar güzeldi. Gönlümüzde, karnımızda, gözümüzde doydu.

Neticede dediğim gibi bir yazı ile bitmeyecek müthiş bir hafta sonunu yaşamış olduk.

Emeği geçen herkesi teşekkür ediyoruz…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi