ÇANAKKALE ZAFERİNİN 100. YILDÖNÜMÜ
Mart ayı, tarihimiz açısından önemli bir zaman dilimidir. Milli Tarih yolculuğunda, 18 Mart Çanakkale Zaferi önemli bir dönemeç.
Çanakkale zaferi yıldönümleri, her yıl geçen yıla nazaran daha bir görkemli ve detaylı kutlanmakta.
Daha önemlisi, Çanakkale zaferinin ruhuna uygun kutlanıp, alınması gereken dersler üzerinde duruluyor.
Bu kutlamalar, ülkemizin her köşesinde, kurumlarda, sivil toplum kuruluşlarında, özellikle üniversite ve eğitim kurumlarında yapıldığı gibi, Çanakkale Savaşı ile ilgili ülkelerde de gereken önemde programlar yapıldığını basından öğreniyoruz.
Günümüzün olaylarını, buhranlarını en iyi anlayabilmenin yolu, Çanakkale Zaferinin öncesine ve sonrasına bakmak gerekir.
Çanakkale Zaferi, Milli mücadelemizin başlangıcına temel oluşturmuştu. Osmanlının tarih sahnesinde gösterdiği en son, ama en mükemmel zaferlerinden birisi idi.
Hasta Adam yaftası ile, Osmanlı Ülkesine saldıran devletler boylarının ölçüsünü almışlardı.
Osmanlı ülkesinin her köşesinden vatan savunmasına koşanların samimiyeti, inancı beraberinde bütün dünyanın gıbta ettiği zaferi kazandırmıştı.
Rahmetli Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Zaferi dolayısıyle kaleme aldığı Çanakkale Şiirinde, mücadeleye katılanları ne güzel ifade ediyor:
“Asımın nesli... diyordum ya...nesilmiş gerçek;
İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.”
Vatan savunmasına; üniverste gençliği, lise son sınıf gençliği, can-ı gönülden koşmuş, şehit olmaları sonucunda ülkemiz uzun bir süre yetişmiş eleman sıkıntısı çekmiştir.
Ördekgiller ailesinden olan Kuğu kuşunu bilirsiniz. Kuğu kuşları göllerde, özel havuzlarda yaşamlarını sürdürürler.
Kuğuların görünüşleri çok zariftir. Fakat sesleri ve ötüşleri çok güzel değildir. Ama çok önemli bir ayrıcalığı vardır. Denir ki; kuğu öleceği zaman çok güzel öter. Bu güzel ve önemli ötüş onun sonunu getirir.
Geçmiş zamanlarda, besteciler ve müzisyenlerin ilhamına katkı sağlasın diye, son ötüş yaptırmak üzere Kuğu öldürülürmüş.
Bazı edebiyatçılar, Çanakkale Zaferini Kuğunun son ötüşüne –Osmanlı Devletinin son ve önemli hamlesi Çanakkale Zaferi- benzetirler.
Çanakkale Ruhu, Yeni Türkiye idealini besleyen en önemli tarihi kaynak olduğunu artık herkes anlamış durumda.
Köksüz olan bir millet anlayışı tarihe karıştı. Tarihin bitmez tükenmez ilhamı, Yeni Türkiye İdealinin sağlam bir mecrada ilerlemesini sağlamakta.
Yabancı toplum mühendislerinin ifadelerine göre; Türk Tarihinin içinde, sadece Çanakkale Zaferi, başlı başına ölü bir nesli diriltmek için yeterli.
Çok şükür, Çanakkale Ruhunu gereği gibi anlama ve yetişecek yeni nesillere aktarabilme çalışmaları, artan bir hızla devam ediyor.
Çanakkale Valiliği; Çanakkale Zaferinin 100. Yılı dolayısı ile önemli projeler ortaya koydu. Projelere katkı çağrısı yapıldı. Devlet gerekli desteği bu çalışmalar için önemli.
Yurdumuzun dört köşesinden, her aileden, her etnik guruptan şehitlerin yattığı Çanakkale, -Çanakkale Valisi Ahmet Çınar’ın deyişi- MANEVİ BAŞKENTİMİZDİR.
Çanakkale ruhunu evlatlarımızın bilincine yerleştirmek için gerekenlerin yapılması, geleceğimizin inşası açısından önemli olduğunu asla unutmamak gerekir.
Sahip olduğumuz ulvi değerleri, güzellikleri, Çanakkale Ruhunu çocuklarımıza kazandırmak, bütün dünyaya tanıtmak en önemli görevimiz olmalıdır.
Çanakkale Şehitlerine layık bir evlat olabilmenin gereğini yapmak, 100. Yıl kutlamalarına katılmak, katkıda bulunmaktan eçtiğini/geçeceğini unutmayalım.
Üzerinde yaşadığımız güzel Anadolu’yu bizlere vatan olarak bırakan aziz şehitlerimize, özellikle Çanakkale Şehitlerine Allah’tan sonsuz rahmet dileriz.
“Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.” (M. Akif Ersoy)