BÜROKRAT ARANIYOR
Geride bıraktığımız hafta hem bizim açışımızdan hem de mesleğine bir süreliğine veda eden bürokratlarımız açısından gerçekten hareketli bir hafta oldu. Sayıları 500’ü buldu. Bürokrasiden vekil adaylığına büyük hücum yarışı böyle son buldu.
Çoğunun tercihi Adalet ve Kalkınma Partisi oldu. Bir taraftan devlet mekanizması da devam etmek zorunda, bürokrasi devletin eli kolu, işleyen uzuvları niteliğindedir. Eğitim sağlık kamu hizmetini sunan bürokraside bir boşluk olacaktır.
Devlet açısından bu kadar çok istifa zaiyat oluşturabilir. Bu insanların hepsi tecrübe neticesinde işlerini yürüten kritik dönemleri yöneten insanlar, seçim dönemi olması ayrı bir önemli. Bu süreçlerde daha sağlıklı kararlar alınmalı, tecrübeli bürokratlardan yararlanılmalı. Bu durumu problem olarak görüyorum. Hizmetlerin aksama tehlikesi ve sürekliliğin sıkıntıya girme durumu var.
EN ÇOK FİDAN KONUŞULDU
En çok konuşulan isim MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın oldu. 7 Şubat'ta Başbakanlığa sunduğu istifa dilekçesinde, 10 Şubat'tan itibaren geçerli olmak üzere görevinden ayrıldığına yer verdi.
2015 genel seçimlerini 'üçüncü dönem' engeli ve üst düzey bürokratların istifası ile birlikte Davutoğlu’nun önünü açacak bir gelişme olarak yorumlayabiliriz.
Tıp Fakültesi öğrencisi iken başörtüsü nedeniyle 1998 yılında okuldan atılan ve Leyla Şahin de Başbakan Davutoğlu'nun siyasete girmesini istediği isimlerden. Şahin, AİHM türban konusunda dava açan ilk isim olmuştu. Şahin'in başvurusu AİHM tarafından reddedilmiş ve “Leyla Şahin kararı” olarak literatüre geçmişti.
Konya’dan da istifalar art arda geldi. Geçtiğimiz hafta yazımıza taşıdığımız Meram Belediye Meclis Üyesi Avukat Hülya Gök hafta içerisinde istifasını sunan isimler arasında yer aldı. Evet Konya’da yerel siyasete değen Kadın eli meclise doğru yol almalı diyoruz. Bulunduğumuz süreçte kadınların önemi büyük. Hülya Hanım’a da aday adaylığı sürecinin hayırlı olmasını diliyoruz.
İDEAL KİMLİK DAYATMASI YOK
Yeni Türkiye kadınların kılık kıyafetine takılmıyor, şivesine bakmıyor, mezhebine karışmıyor. İdeal bir kimlik dayatmanın ötesinde bireyin tercihlerini önemsiyor.
Her biri asli birer unsur olan kimliklerin özelliklerini koruyarak onlara bu ülkenin vazgeçilmez zenginlikleri olduğu hissini yaşatıyor.
Yeni Türkiye kadınlar içinde pek çok ön açmaya devam edecek. Eğitim ve çalışma hakkına inanç tercihleri üzerinden konan engellerden, kadın sağlığı ve eğitimindeki idealin çok gerisindeki tablodan bugün tüm tablonun sözde değil özde değiştiği bir noktayız.
Siyaset alanında Haziran 2015 seçimi için Başbakan Davutoğlu’nun yüzde 25 kadın söylemi Yeni Türkiye kadınları olarak kadınların da emek, birikim, kabiliyetleri ile camdan duvarların olmadığı daha eşit bir ülkede yaşamasının dönemeçleri aşılıyor.
