Senan Kazımoğlu
Senan Kazımoğlu Bir Hikaye Üzerinden Günümüz İslam Alemi

Bir Hikaye Üzerinden Günümüz İslam Alemi

Tarih nedir diye bir soru sorsam, cevap olarak muhtemelen geçmişteki olayları anlamamıza yarayan bir ilimdir dersiniz. Fakat, bana göre tarih, sadece geçmiş ile ilgilenen ilim değil, geleceğe de yön veren bir yol göstericisidir. Bu yazının sonuna geldiğimizde ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Günüm İslam Alemine baktığımız zaman, durum hiç iç açıcı gözükmüyor. Peki, bunun sebebi nedir sizce? Bu sorunun cevabını tarihten yaşanmış bir olaydan örnek vererek açıklamaya çalışacağım.

Moğollar, Cengiz Han ile birlikte tarih sahnesine çıktığı zaman, önü alınmaz bir sel gibi ilerliyorlardı. Bu sel, önüne kattığı milletleri ve devletleri birer-birer yok ediyordu. Moğolların önü alınamaz bu ilerleyişini ilk durduran şahıs, Harzemşah Sultanı Celaleddin Mengüberti veya bilinen ismiyle Celaleddin Harzemşah’tır. Moğolların batıya ilerleyişini durdurmak isteyen Celaleddin Harzemşah, yanına iki büyük Türk komutanını da alarak Kabil taraflarına çekilip, Moğolları beklemeye başladı. Celaleddin Harzemşah’ın bu bekleyişi uzun sürmedi. Cengiz Han, güvendiği komutanlarının birine ordu vererek, Celaleddinin üzerine yolladı. Moğolları, Kabil yakınlığındaki Pervan bölgesinde karşılayan Celaleddin Harzemşah, düşmanı bozguna uğrattı. Bu, Moğol tarihindeki ilk büyük mağlubiyetti.  Bu savaştan sonra Celaleddin Harzemşah, Moğollara karşı tüm İslam Aleminin umut ışığı oldu.

Moğol ordusunun mağlubiyet haberini alan Cengiz Han, büyük bir ordu toplayarak Celaleddinin üzerine yeni bir hücum başlattı. Ama gelin görün ki, Parvane Savaşından sonra, ganimet olarak alınan bir at üzerinde çıkan tartışmayla birlikte, Celaleddinin yanında savaşa giren komutanlar, Mengübertiyi Cengiz han karşısında yalnız bıraktılar. Netice olarak Celaleddin, Moğollara yenilerek bugünkü İran ve Azerbaycan coğrafyasına gelerek, Harzemşahlar Devletini burada güçlendirmeye çalıştı. Ayrıca, komşusu olan Anadolu Selçuklu Devleti ve Eyyubiler ile Moğollara karşı üçlü bir ittifak oluşturdu.

Bir yandan Moğollara karşı ittifak oluşturan Celaleddin, diğer yandan da Azerbaycan’ın kuzeyindeki Hıristiyan Gürcülerin, Müslümanlara karşı harekete geçmesinden sonra, buraya sefer düzenleyerek, Gürcüleri mağlup etti. Bu savaştan sonra Celaleddinin İslam Alemindeki şöhreti daha da artmaya başladı. Ara- sıra Moğollar yeniden Celalleddine karşı harekete geçse de, Celaleddin onları mağlup etmeyi bildi.

Mesele bu yerdeyken, Celaleddin, güç ve kibir hastalığına tutulmuş olacak ki, Moğollara karşı ittifak yaptığı Anadolu Selçuklu ve Eyyubilerin yurtlarına saldırmağa başladı. Celaleddinin bu hareketi ve işgal ettiği yerlerdeki halka Moğollardan beter zulüm etmesi, Mengübertinin tüm şöhretini ve ona bağlanan ümitleri yok etti.

Celaleddin Mengüberti için sonun başlangıcı Eyyubilere bağlı Ahlat kuşatması sırasında oldu. Anadolu Sultanı Alaaddin Keykubat ve Halifenin tüm ısrarına rağmen Ahlata giren Mengüberti, şehri yakıp yıktı. Bu olaydan sonra Celaleddini durdurmak için, Eyyubiler ve Selçuklular birleşerek Celaleddinin üzerine hücuma geçtiler. Celaleddin kibri yüzünden bu orduyu hafife aldı ve Yassıçemen Savaşında Harzemşahlar mağlup oldu. Buradan ayrılarak yeni bir ittifak arayışına giren Celaleddini artık komutanları bile terk ediyordu.

En sonunda o beklenen kara gün geldi. Moğollar Harzemşahlara karşı hücuma geçtiler. Fakat, Celaleddinin yaptıkları hatalar yüzünden kimse ona yardım etmedi. Psikolojisi bozulan ve acınacak hale gelen Celaleddin, Moğollardan kaçmak isterken, kardeşi Ahlat kuşatmasında öldürülen bir köylü tarafından karnına mızrak sokulmak suretiyle öldürüldü.

Ben bu hikayeyi ne zaman hatırlasam, günümüz İslam Aleminin durumu aklıma gelir. Değişen bir şey yok. Hakla batıl savaşı devam ediyor. İnsanız, mutlaka hata yaparız. Ancak, mesele hata yapmamak değil, asıl mesele, hatamızı anlayıp önlemimizi ona göre almaktır. Bunu ise bize tarih gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi