Hamdi Bağcı
Hamdi Bağcı Bir daha Sarıkamışlar Yaşanmasın Diye Yeni Türkiye Diyoruz

Bir daha Sarıkamışlar Yaşanmasın Diye Yeni Türkiye Diyoruz

Sarı Kamış Harekâtı 22 Aralık 1914 yılında 1. Dünya Savaşında yaşanmış hepimizin bildiği ve ne yazık ki hüzünle andığımız, tarihimizin en karanlık, en iç acıtıcı vakıalarından bir tanesidir.

Aslında ben hep şuna inanmışımdır, Sahra’da da, Trablusgarp’ta da, Şam’da da, Irak, Yemen, Filistin cephelerinde de, Balkanlarda, Kafkaslarda da o tarihlerde bu şekilde çok fazla facialar yaşanmıştır.

Emimin birçoğu tarihe bile kayıt düşülmeden unutuldu gitti, 1. Dünya Savaşında Osmanlı Devletinin 2.608.000 askeri olduğu ifade ediliyor, bunun yaklaşık 1,5 milyonu şehit olmuş görünüyor ama ben bu sayının çok çok üzerinde bir kaybımızın olduğunu da zannediyorum.

Osmanlı Devleti, Fetret Devri dediğimiz süreçte dâhil olmak üzere, Ertuğrul Gazinin oğlu Osman Bey’den, son yıkıldığı güne kadar en kötü dönemini 1. Dünya Savaşı döneminde yaşamış; kayıtsızlık, bitkinlik, bıkkınlık, çökmüşlük ve iflah olmaz bir yenilgi…

Ve hatta bugünleri bile içine alan, hala devam eden bir korkaklık, kendine güvensizlik.

Elbette bunun karşılığı olarak da Batıda, Avrupa’da, Amerika’da kendine güven, zafer ve kendi insanına sunduğu bir refah, kendi insanının dışındaki bütün insanların kanını emen bir emperyal, zalim güç.

Bu günlere geldik. 1. Dünya Savaşı sonrası ilk defa bu millet kendine biraz olsun güvenmeye, kıpırdanmaya başladı.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun bizlere, bu millete aşılamaya çalıştıkları kendine güven ile şimdi geleceğe yürüyoruz.

İlk defa kendimiz silah üretiyoruz, ilk defa kendimiz devlet politikası geliştiriyoruz, ilk defa kendimiz şehirlerimizi inşa ediyoruz, ilk defa milli sanayiden, Nanoteknolojiden, ARGE’den, ilk defa yerli üretimden bahsediyoruz.

Milli marka geliştirmeye çalışıyoruz, üniversitelerimiz, liselerimiz, ortaokullarımız, ilkokullarımız milli bir eğitimden bahsediyor. İlk defa tekrar Osmanlıca eğitiminden bahsediyoruz.

“Ortadoğu bizsiz olmaz” diyoruz, işin güzel tarafı artık bunu dünyada diyor.

Avrupa doğalgazı Türkiye’den almak zorunda kalıyor, ABD ile Avrupa ile değil başka ülkelerle de ikili ilişkiler geliştiriyoruz, Rusya ile ilk defa, nerede ise stratejik ortak konumunda işler yapabiliyoruz.

Türkiye Büyük Millet Meclisinde ilk defa denk bütçeden bahsedebiliyoruz, ilk defa bütçemiz fazla veriyor, ilk defa bizim de paramızın olduğunu anlıyoruz.

Büyük projeler yapıyoruz, dünyanın en yüksek ve uzun köprülerini, dünyanın en uzun tünellerini yapıyoruz. “Türkiye dünyanın finans merkezi olabilir”, demeye başlıyoruz, faizsiz sistem üniversitelerimizde anlatılıyor, milli finans sistemini konuşuyoruz.

Bunu anlayanlar var, bu milletin genel ekseriyeti anlıyor da ama görebildiğimiz kadarıyla küçük siyasi mülahazalara kapılmış, asıl büyük oyunu, büyük mücadeleyi görmek istemeyen insanlar da var. Ne yazık ki azımsanmayacak kadar da varlar.

Keşke anlatabilsek, keşke bu milletin dirayetle büyük yürüyüşünü onlara da gösterebilsek ama olmuyor görmüyorlar.

Fakat görseler de görmeseler de şu gerçekliği hepimizin anlaması gerekiyor, bu millet bir daha Sarıkamış Faciası yaşamak istemediği için Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğini destekliyor ve istiyor.

Bu millet bir daha dağlarında saçma sapan takıntılı, iflah olmaz insanlar askerlerini dondurmasın diye, çatışmaya bile girmeden öldürmesin, çam ağaçlarında insanlar donup kalmasın diye Ahmet Davutoğlu’nun çizdiği yol haritasında yürüyor ve bu ideale sarılıyor.

Bunu çok iyi anlamak lazım, bunu anlayamazsanız, bugün yaşananlar sadece boş kavgalar olur, boş siyasi mülahaza olarak kalır.

Küçük kavgalara esir olmak istemiyoruz, büyük yürüyüşe devam etmeli Türkiye.

Bir daha Sarıkamış yaşanamasın diye bu yürüyüşe devam edelim.

Şehitlerimize, Gazilerimize Yüce Mevlamız, Yüce Yaratanımız, Allah (C.C.) rahmet etsin. Onlar bizlere bu vatanı bıraktılar.

Onlara emir geldiğinde hiç sorgulamadılar ve bu millet için, bu topraklar için, İlay-ı Kelimetullah için şehit oldular, dağlara yürüdüler, dağlarda kar oldular, dondular ama yok olmadılar. Eminiz ki hepsi kendilerine müjdelenen Cennete gittiler. Bize düşen de işte o Şehitlerimizin Gazilerimizin yaşadıklarını bu millet bir daha yaşamasın diye önümüze çıkan bütün engellere rağmen bu kutsal yolda yürümektir.

Zaman zaman ihanet çok yakınımızdan gelse de, “küfür bir millettir” sözünün gereği bütün küffar ve oyuncakları karşımızda olsalar da biz yine de bu idealden vazgeçmeden, Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Ahmet Davutoğlu’nun Başbakanlığında büyük Türkiye yürüyüşüne devam etmeliyiz.

Gelecek nesillerimiz için bu kutsal vatan toprakları için, ecdadımız için, İlay-ı Kelimetullah için buna mecburuz.

"yürü”, dendi, sorgulamadılar

Vatan için millet için, kar oldular, buz tuttular…

Tek kelime dillerinde

“Allah”

Kutsal Vatan için Şehit oldular

Sarıkamış Şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.

 

Musa Arat AK Parti Konya İl Başkanı Oldu

Elbette ki hayırlı mübarek olmasını diliyoruz. Sayın Musa Arat Konya’mızın saygın bir ismi ve Konya’da istişare ile il başkanı oldu.

Şahsen ben Sayın Musa Arat’ın önemli hizmetler de yapacağına inanıyorum, Allah yardımcısı olsun ve Konya kazanmıştır, AK Parti kazanmıştır, istişare kazanmıştır.

Herkese âcizane tavsiyemizde şudur, bundan önceki yaşananları bir tarafa bırakıp AK Parti Konya’da Konyamızın geleceği için yeni bir şeyler söyleme vaktidir, bu süreçten sonra herkes, “ne yapabilirim”, “nasıl hizmet ederim” diye düşünmelidir, bunun dışındaki düşünce ve söz kıylükaldir. 

Ve

Durmak yok yola devam… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi