Fatmanur Bektaş
Fatmanur Bektaş Bayramdır, barışın. Sonra yine küsersiniz

Bayramdır, barışın. Sonra yine küsersiniz

" *Birbirinizi çekememezlik gibi kötü huylara kapılmayınız.

*Öfke ve hıncınızı birbirinizden çıkarmaya kalkmayınız.

*Birbirinizin ayıplarını araştırmayınız.

*Başkalarının konuştuklarına kulak kesilmeyiniz.

* Ey Allâh’ın kulları! Kardeş olunuz!"

 

(Müslim, Birr, 30)

Allah Azze ve Celle'nin kendi dinine isim olarak verdiği "İslam" kelimesi  barış anlamına gelen "slim" kelimesinden türemiştir. Bu elbette tesadüfi bir isimlendirme değildir. Yüce dinimiz bizden Kuran'ı Kerim ve sünnet ekseninde birleşip bir olmamızı, küslük ve kırgınlık gibi duygulardan uzak durarak tefrikaya düşmememizi ve aramıza ayrılık sokacak şeylerden uzak durmamızı istemiştir.

İslâm barış dinidir. Küs kalmayı önleyen en etkili duygunun kardeşlik olduğunu ayet ve hadisler ile vurgular. Bu yüzden Allah azze ve celle müminleri birbirine kardeş kılmış, toplumsal düzen ve huzurun korunması için bu kardeşliğin korunmasını emretmiştir:

"Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki esirgenesiniz.” (Hucurât/10)

Yüce dinimiz dargın mü’minlerin aralarını düzeltmelerini açıkça emretmektedir. Küs durmak Allah'ın emrine itaatsizliktir, haramdır. İslâm kardeşliğini zedelemenin, Allâh’ın gazabını celbedeceğini ayeti kerimeler ve hadisi şerifler bize bildirmektedir. Bu yüzden nefsimize ağır gelse de aramızdaki husumetleri bitirmek için gayret etmemiz gerekir.

Bu konunun ehemmiyeti ile ilgili bazı ayetler ve hadisler şöyledir:

"Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostu ve yardımcısıdırlar. İyiliği emir ve tavsiye eder, kötülüklerin önünü almaya çalışırlar." (Tevbe/71)

"…Siz (gerçek) mü’minler iseniz Allah’tan korkun, (mü’min kardeşleriniz ile) aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlü’ne itaat edin." (Enfâl/1)

"Kim din kardeşini bir yıl terk edip küs durursa, onun kanını dökmüş gibi günâha girer." (Ebû Dâvûd, Edeb, 47/4915)

"Bir mü’minin, din kardeşini üç günden fazla terk edip küs durması helâl değildir. Üç gün geçmişse, onunla karşılaşıp selâm versin. Eğer selâmını alırsa, her ikisi de sevapta ortak olurlar. Yok eğer selâmını almazsa, almayan günâha girmiş olur. Selâm veren ise küs durmaktan çıkmış olur." (Ebû Dâvûd, Edeb, 47/4912)

"Pazartesi ve Perşembe günü kulların yaptıkları işler Allah Teâlâ’ya arz edilir. Din kardeşi ile arasında düşmanlık bulunan kişi hâricinde, Allâh’a şirk koşmayan her kulun günahları affedilir. Meleklere; “Şu iki kişinin af edilmesini birbirleriyle barışıncaya kadar erteleyin!” diye tembih edilir. (Müslim, Birr, 35-36; Ebû Dâvûd, Edeb, 47)

Bu ayet ve hadislerden de anlaşıldığı üzere İslâm, toplumda kardeşliği esas alan bir dindir. Müslümanın Müslümanla üç günden fazla küs ve dargın durması câiz değildir.

  Madem Rabb'imiz böyle emrediyor,  bizlerde üzerimize düşeni yapalım. Malûmumuz; önümüz bayram. Bunu fırsat bilip küskünlüklerimiz varsa ilk adımı atalım; yakınlarımız arasında küslük varsa aralarını düzeltmek için üzerimize düşeni yapalım.

Bayramda küs kalınmaz der büyüklerimiz.

Ne güzel söylemiş merhum Halil Kantarcı: "Bayramdır barışın, sonra yine küsersiniz.."

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatmanur Bektaş Arşivi