Başkent’ten bir Başbakan geçti
“Neden ‘İslam Turizm Başkenti’ unvanımızı yeterince kullanamıyoruz, yoksa bu yaftaya gereğinden fazla mı anlam yüklüyoruz” tartışmalarının yanıtını Cuma günü bulduk…
Başkent olmak için bir ‘Başbakan’ olması gerekiyormuş demek…
Bir Başbakan olunca şehir ‘Başkent’ oluyormuş.
‘Şehre değer katan unvanlar değil, insanlardır’ sonuçta. Böylede oldu nitekim. Başbakan bir geldi pir geldi yine. On binleri aynı duygu etrafında topladı. Salona sığmadı coşku. O coşku sayesinde ilk defa 1.5 milyarlık İslam Aleminin Turizm başkenti olduğunu hissetti şehir.
Gerçi kendi kendimizeydik salonda Yusuf İslam dışında belki ama iyi bir başlangıçtı.
Gerçi başlangıcı da biraz geç yaptık belki ama en azından görkemliydi.
Görkemin de, sinerjinin de salonun hınca hınç dolmasının velhasıl Başkent olabilmemizin sebebi de yine Başbakan Ahmet Davutoğlu oldu. Tıpkı diğer birçok şeyde olduğu gibi İslam Turizm Başkenti olgusunu da yüklendi Başbakan Davutoğlu.
Mustafa Ceceli’nin konser vermesi bazı hacı emmilerin tepkisine neden oldu belki ama gençliği salona çekmenin yollarından belki de en önemlisiydi.
Aynı taktik Şeb-i Arus törenlerinde de kullanılmalı artık. Törenleri boğuculuktan kurtarma adına en önemli şart belki de bu. Sadece Ceceli değil elbet, topyekun değişim…
“Uzay çağının ötesinde sanal bir dünyada, sanal bir zaman dilimindeyiz’ demeyen herkes için verilebilecek en güzel hediyenin sözünü de verdi Konya’ya Davutoğlu.
Eşsiz bir ‘Kütüphane’ sözü.
Bir Başkent için güzel hele hele Konya gibi bir Başkent için verilebilecek en güzel hediye oldu.
Bütün bunları neden mi anlattım?
Sonuç; Dünyadaki hızlı değişim, gelişim ve dönüşümü Konya’nın da aynı hızda yakalayabilmesi, önüne çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmesi için Konya’yı gerçekten Başkent yapamayacağımıza göre Başbakan Ahmet Davutoğlu en azından haftada bir Konya’ya gelsin.
Yoksa biz başka türlü ne bu sinerjiyi yakalayacağız, ne de heyecanı…
Olmayacak dua belki ama ümit garibin ekmeği işte…
Son olarak bu kütüphane müjdesinden de kendi payımıza olanı çıkarıp bitireyim yazımı; Yeni Haber bu eşsiz hediyeyi de ilk duyuran gazete olmuştu. Tüm özelliklerinin en ince ayrıntısına kadar anlatıldığı haberimiz önceki haftalarda manşetten yayınlanmıştı.
Bu da başka bir habercilik başarısı olarak hanemize yazıldı.