Azerbaycan’ın Filistin ve Kıbrıs’a Bakışı
20 Temmuz tarihinde Azerbaycan’da “Yanlış Haberin İfşası: Dezenformasyonla Mücadele” konulu 2. Şuşa Global Medya Forumu gerçekleşti. Forumun açılış törenine katılan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, dünyanın farklı ülkelerinden gelen basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bugün size iki konu hakkında bizzat Aliyev’in kendi açıklamalarını ulaştıracağım. Bu iki konu, Türkiye’de de merak edilen Azerbaycan’ın Filistin ve Kıbrıs meselelerine bakışıdır. İlk önce Filistin meselesine bakalım. Foruma İngiltere’den katılan Jordan Morgan isimli gazetecinin “Gazze bölgesinde barışın, en azından ateşkesin sağlanması konusunda Azerbaycan'ın tutumu nedir?” sorusuna Aliyev şu cevabı verdi:
“Ben birkaç kez kendi tutum bildirdim ki, bu çatışma en kısa zamanda durdurulmalı ve sona erdirilmelidir. Biz uzun yıllardır siyasi ve ekonomik açıdan Filistin'e destek verdik. Onların bağımsız devlet kurma arzusunu her zaman destekledik. Ortadoğu'da barışın sağlanması açısından iki devletli çözüm yolu tek çıkış yoludur: Filistin devlet kurmalı ve Doğu Kudüs onun başkenti olmalıdır. Yani, bu tutum defalarca tarafımızdan vurgulandı. BM'de seçimler sırasında da tutumumuzu bildirdik, İslam İşbirliği Teşkilatında ve diğer uluslararası kuruluşlarda bununla ilgili tutumumuzu açık bir şekilde ifade ettik. Bu tutum değişmez ve nettir. Bu çatışma hemen durdurulmalıdır. Biliyoruz ki, şu anda çeşitli arabuluculuk çabaları var. Biz hiçbir zaman hiçbir yerde arabulucu olmaya çalışmadık, o yerlerde ki, bizi kimse davet etmedi. Elbette, bize böyle bir davet gelse, biz rolümüzü oynayıp katkı sağlayabiliriz. Ancak Arap Ligi daha aktif olmalı ve çatışmaya dair daha açık bir tutum ifade etmelidir. Bu, benim Cumhurbaşkanı olarak tutumumdur ki, Arap Ligi bir örgüt olarak burada daha fazla yer almalıdır. Bunun objektif sebepleri var.”
Kıbrıs ile ilgili olarak Anadolu Ajansından Yusuf Özkır’ın “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası arenaya çıkması ve tanınması konusundaki düşüncelerinizi öğrenmekten memnuniyet duyarım.” sözü üzerine Cumhurbaşkanı Aliyev şunları söyledi:
“İlk olarak, Kıbrıslı kardeşlerimizi bu bayram (20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı Yıldönümü) vesilesiyle tebrik ediyorum ve onlara yeni başarılar ve mutluluklar diliyorum. Sayın Ersin Tatar'ı Azerbaycan'a davet etmiştim. Birkaç ay önce misafirim olmuştu ve onu özellikle gayri resmi Zirve toplantısına da davet ettim. Bildiğiniz gibi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türk Devletleri Teşkilatında artık gözlemci üye statüsüne sahip ve Zirve toplantılarına bu statü ile katıldı. Ancak ilk kez bu etkinlikte kendi bayrağı ile katılmıştı. Burada biz kardeşlik borcumuz neyse, onu da yerine getirdik.
Hesap ediyorum ki, sayın Ersin Bey'in bu toplantıya katılımı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına doğru atılan önemli bir adımdır. Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizle birlikte olacağız. Azerbaycan'dan büyük bir heyet gitti. Bugünkü bayramlarını birlikte kutladılar. Hem devlet memurları, aynı zamanda milletvekilleri de bugün Kıbrıs'talar.”
Sonuç olarak bugün hem sosyal medyada Azerbaycan aleyhine bu konularda çok fazla yalan ve karalama kampanyaları dolaşmaktadır. Azerbaycan Cumhuriyetinin resmi görüşünü yansıtan sosyal medyadaki kaynağı belli olmayan yalan ve karalama haberleri değil bizzat resmi kişileri ve devlet kurumlarının açıklamalarıdır. Lütfen bir haber ile karşılaştığınız iyice araştırmadan inanmayınız. Bu bize kutsal kitabımız Kur’an-i Kerimin emridir.