Fatma Betül Felhan
Fatma Betül Felhan AYDINA AYDINLIK LAZIM

AYDINA AYDINLIK LAZIM

Aydın aydınlatan, önce kendisi aydınlanıp aydınlatan. Topluluklara yön gösteren, insanların ilerlemesini sağlamak için en önde ışık tutan, yakıtı sonsuz bilgiden oluşan bir meşale taşıyan.  

Peki, aydın ışığını başka birinden alıyorsa, ilham kaynağı bilgi değil de başka biriyse yine o aydın mıdır? Ya da ne kadar aydınlanmıştır bu kişi. İnsanlara yön verecek kadar ya da cehaletin karanlığını aydınlatacak kadar aydın mıdır? Hele ki bu kişi kitleyi kendi yönlendirmiyor kitle onu yönlendiriyorsa yine aydın mıdır, ya da sadece adı mı aydındır? Evet, günümüz de ortalıkta aydın diye dolaşanlardan bahsediyorum, değerlerini ve ışıklarını nerden aldıklarından. Siyasetten ışık alan bir aydın(!) kitlesinden bahsediyorum. Siyasilerin ağızlarından ne çıkarsa onu onaylayan veya onu onaylamak adına konuşan aydınlar(!). Bakın Cemil Meriç ne diyor: ‘’mefhumların kâh gülünç, kâh korkunç maskelerle raksa çıktığı bir karnaval balosu, fikir hayatımız. Tanımıyoruz onları, nereden geliyorlar bilen yok. Firavunlara benziyorlar, kalabalığa cehrelerini göstermeyen firavunlara. Ve aydınlarımız, o meçhul heyulalar için ehramlara taş taşıyan birer köle.’’ Evet, o zamanda böyleleri vardı ama çoğunlukta gerçek aydınlar vardı, şimdiki aydınlarımız birilerinin keyfi yerine gelsin, insanları uyutsunlar diye gece lambaları yakıyorlar. Bu dönemde böyle bir yazı yazmaya karar vermemim nedeni kendisi aydınlanmamış kişilerin aydın adı altında insanları aldatmasıdır. Aydınlar siyasilerin oyuncakları olmuş gibi. Onların ağzından ne çıkarsa onaylamak için varmış gibi.

Önceden politikacılar aydınların arkasından gelirdi, baktığımız zaman bir şairin bir yazarın arkasından gelen politikacılar. Necip Fazıl’ın arkasından gelen veya Nazım Hikmet’in arkasından gelenler. Şimdi tam tersi bir durum var maalesef, aydın dediğimiz insanlar politikacıların arkasından geliyor onların söylediklerine ayna tutuyor. Cemil Meriç’in dediği gibi belki eskiden de böyle tipler vardı ama Cemil Meriç gibi ve ona benzeyen birçok aydın da vardı. Şu an öyle aydınların varlığını bilmiyorum belki de maşa olmayan temiz insanlar vardır. Hangi siyasetçi olursa olsun isterse benim görüşümü savunan siyasetçi olsun hiç fark etmez önemli olan gerçekten insanları aydınlatan birinin olması ışığını başka bir siyasetçinin üflemesiyle sönen değil bilgiden alan aydınlar. Bu ışık ki belki değeri hiçbir zaman bilinmeyecek. Belki değerli görülmeyecek. Belki bu ışık söndürülmek istenecek. Ama olsun aydın dediğimiz insan her zaman doğruları söylemeli çıkarları uğruna kimseyi ışıksız bırakmamalı. Öyle aydınlar istiyoruz ki yollar açsın gençlere, gerçek ışıklar tutsun kitlelere. Yazımı kime ait olduğunu bilmediğim şu sözle bitirmek istiyorum.

 ‘’Eğer âlimleri yöneticilerin kapısında görürseniz; o âlimler ne kötü âlimdir, o yöneticiler ne kötü yöneticidir. Eğer yöneticileri âlimlerin kapısında görürseniz o yöneticiler ne güzel yöneticidir, o âlimler de ne güzel âlimdir.    Vesselam

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Betül Felhan Arşivi