AMERİKA’NIN KEŞFİ
Geçen hafta gündeme gelen bir konu üzerinde ülkede epey yorum yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Latin Amerika Dini Liderler zirvesinde yaptığı, Amerika’ya Kolomb’tan önce Müslümanlar tarafından ulaşıldığına dair konuşması epey akis buldu.
Erdoğan’ın açıklamalarına değişik tepkiler geldi. Başta iflah olmaz Erdoğan düşmanları yine eleştiri dozu yüksek, içinde alaycı tavırlar sergileyen, Erdoğan’ı cahil ve hayalperest bulan yorumlarda bulundular. Bunlar Erdoğan ne dese karşı çıkanların oluşturduğu bir grup olduğu için söylediklerinin pek de tesiri olmamakta. Tabiki Erdoğan’a yönelttikleri eleştiriler içinde haklı ve makul olanlar var, bunları kabul edecek geniş bir kesim de bulunmakta ancak bir söylemi değil Erdoğan’ın tüm söylemlerini eleştirmek, daha doğrusu sadece ve sadece Erdoğan’ı eleştirmek amacıyla hareket ettikleri için haklı eleştirileri de maalesef etki uyandırmamakta.
Bu kesimin milletin değerleri ile olan bağlarının zayıf olması, hatta milletin değerlerinden hazzetmemeleri, özellikle İslam’dan, İslam’ın tüm etkilerinden, isminden, görünürlüğünden, her şeyinden rahatsız olanların bu kesim içinde yer alması, Amerika’nın keşfine dair içinde Müslüman geçen bir kelimeden dahi ne kadar rahatsız olduklarını gösterdi. Ayrıca bu zihin dünyasına sahip olanlarda Batı’nın kutsanması, Batı olmasa dünyanın dönmeyeceğini zannedecek kadar Batı hayranlığına duçar olmaları Batı karşısına bir şerik kabul etmemeleri sebebiyle bu tip sembolik olaylara karşı şiddetli tepki göstermelerine sebep olmakta.
Milletin değerleri ile barışık olan muhafazakar kesim içinden de Erdoğan’a yükselen tepkiler gördük. Bunlar arasında alaya alan ifadeler de bulunmakta idi. Bu da ülkemizde muhafazakar kabul edilen kesimler arasında da bir farklılaşma, ayrışma olduğunu göstermektedir.
Eleştiri yapmadan önce neyin nerede ve niçin konuşulduğunu tespit etmemiz gerekiyor. Konuşma Latin Amerika Dini Liderler zirvesinde yapılmıştır. Burada böyle bir konuşma yapmanın abes olmadığı ortada. Sayın Cumhurbaşkanı’na abesle iştigal etmiş gibi eleştiriler yöneltmek hakkaniyete uygun değil. Eleştirilerin altında yatan en büyük sebep hala atamadığımız aşağılık komplekslerimiz. Biz nasıl olur da Batı’nın yaptığı bir şeyi onlardan önce yapmış olabiliriz.
Amerika’nın keşfine dair Sayın Prof. Dr. Fuat Sezgin hoca yıllardır bu konuyu gündeme getiriyor. Kendisi özellikle Bilim Tarihi uzmanı olması hasebiyle Bilimlerin gelişmesinde Müslümanların oynadığı rollere ilişkin ulaştığı sonuçları kitap, makale, konferans şeklinde bilim dünyasına ve kamuoyuna açıklamaktadır. Hoca, Kolomb’tan önce de yüzlerce insanın tesadüfen Amerika’ya gittiklerini, bunların bir kısmının geri döndüğü, bir kısmı da orada kaldığını belirtir. Bunlar arasında Müslümanların da bulunduğunu ifade eder. Müslümanların 10. yy’dan itibaren Amerika’ya gittiklerini belirtir. Hocanın bu konuda hassasiyetle ve önemle üzerinde durduğu konu Müslümanların Amerika kıtasına daha önce gitmiş olmaları değil, mühim olanın Amerika’nın haritasının yapılması olduğunu ifade etmektedir. O dönemde Kolomb’un da elinde bulunan haritanın Müslümanlar tarafından yapılan bir harita olduğunu, o dönemde Müslümanlar dışında kimsenin buna benzer bir harita yapamayacağını Kolomb’un dünyayı armut şeklinde tasavvur ettiğini, coğrafya ilmine Müslümanların büyük katkıları olduğu hatta coğrafya ilminin Müslümanların eseri olduğu hocanın ileri sürdüğü konular arasındadır. Hocanın eseleri incelendiğinde, tezlerinin ispatına dair son derece güçlü deliller ortaya koyduğu görülecektir. Bu iddia ve tezlerin doğruluğu ilmi alanda yapılacak tartışmalar neticesinde daha kesin olarak tespit edilecektir.
Benim asıl üzüldüğüm ve kızdığım nokta hala üzerimizdeki aşağılık kompleksini atamamış olmamız. Fuat Hoca Almanya’da bu çalışmalarını yürütür, orada büyük bir dikkatle izlenirken, Türkiye’de fazlaca bilinmemesini geçtik, iddiaları gündeme geldiğinde bunların alaya alınarak, bizimi asla böyle şeyler başaramayacağımıza dair ön kabuller, hatta ön yargılar.
Erdoğan önce Türkiye’nin sonrasında tüm İslam dünyasını kodlarını değiştirmeye çalışıyor. Bunu görmek ve anlamak lazım. Bu kod değişikliği önce zihinlerde meydana gelmeli. Erdoğan bunun farkında, sürekli olarak başta ülkemiz insanına ama genelde tüm İslam dünyasına özgüven yüklemesi yapmaktadır. Ben Sayın Cumhurbaşkanı’nın Amerika’nın keşfine dair açıklamalarının da bu minvalde okunması gerektiğini düşünüyorum. Fuat Hocanın da ifade ettiği üzere, tarihimizi doğru olarak tanıdıkça üzerimizdeki aşağılık kompleksini de atacağız.