Alevilik Üzerine İkinci Yazı
Okuyucularımız beni bağışlasın, bugün de yaygın gündemle ilgili bir hususu, Aleviliği yazacağım.
Türkiye bu sorunlarını çözemezse daha fazla büyüyemez gibi geliyor bana. Konya huzurlu, Konya’da bu sorunlar gündemde değil ama eğer bizler bu soruna gözümüzü, kulaklarımızı kapatırsak belki bizler bu sıkıntıları görmeyiz fakat öyle ya da böyle o ateş bizi de yakar, hiç bir şey olmasa bile yerimizde sayarız, bir elli yılı daha kaybederiz, netice itibariyle yazık olur…
Neticede bizler, yani Yeniden Büyük Türkiye’nin kurulmasını isteyen bu toprakların öz evlatları, kaderlerini bu topraklara bağlamış insanlar şunu çok iyi bilmeliyiz, toplumun genelini kapsamayan bir zenginlik, zenginlik değildir, huzur değildir.
Onun için de bu konulara kafa yormalıyız.
Geçen gün, “Konya inisiyatif alsın” demiştik, bir tepki gelmedi, ne Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’nun danışmanları, ne Ahmet Sorgun Ağabey, Sami Sorgun Ağabey, Abdullah Büyük Hocamız, Abdurrahman Büyükkörükçü Hocamız, Saffet Köse Hocamız ne de her hangi bir kurum, kuruluştan bir ses çıkmadı.
Belki bizim yazılarımız ütopya olarak görülüyor da olabilir ama olsun, “ne yapmaya çalışıyorsun” demişler karıncaya, “Hacca gidiyorum” demiş.
“Senin ömrün vefa etmez, Oraya varamazsın” diyene, “bu yolda ölürüm”, demiş.
Bizim ki o hesap, tomarla parası olup Hacca gitmeyi aklından bile geçirmeyenlere inat, bu yolda karınca misali ölmek de bir şereftir diye yazıyoruz. Konya inisiyatif almalıdır diyoruz, Alevileri tahlil etmeliyiz diyoruz, anlamalıyız diyoruz.
Alevileri biz anlamazsak, onlarla ilgilenmezsek, İngiltere’nin, ABD’nin, Rusya’nın, çocuk katili Esed’in, Almanya’nın, Fransa’nın istihbarat birimlerinin çok kolay yönlendirebildikleri topluluklar haline dönüşüyorlar, diyoruz…
Açıkçası gücümüz buna yetiyor, keşke organizasyonu biz yapabilsek, keşke Alevi cemaatleri Konya’ya biz davet edebilsek ama olmuyor işte.
Bu konuda en uygun kurumun Ribat Eğitim Vakfı olduğuna inanıyorum. Zira Ribat bugüne kadar siyasallaşmadı, istikrarlı ve sade bir şekilde yoluna devam etti, yaptığı işlerde samimi oldu ve “derin Konya” hüviyetini de hiç kaybetmedi.
Sözü dinlenir, agresif olmayan, ciddiyeti olan bir görünüm çizdi. Anadolu’nun saf temiz imanını kendisine örnek olarak aldı, hata yapmadı… Onun için Ribat Eğitim Vakfının Alevileri Konya’ya davet edecek böyle bir organizasyonu yapabileceğine inanıyorum.
Alevileri Konya’ya davet etsek ne göreceğiz biliyor musunuz? Alevilerin ne kadar parçalı olduğunu göreceğiz. Bazıları tam bizler gibi hasbi bir şekilde Müslümanlıklarını yaşıyorlar.
Onlar Ehli Beyt sevgisi ile hemhal olmuşlar ve pergellerinin merkezini Kuran’ı Kerim ve Sünnet oluşturuyor…
Buna örnek olarak Fermani Altun Beyefendi ve Ehli Beyt Vakfı gösterilebilir.
İşte bu toplantıyla bizim Alevi ile Sünni gibi bir kavramlarla ayrışmadığımız, İslam merkezinde bir olduğumuz dünyaya gösterilebilir.
Hatta İran’dan misafirler de davet edilebilir. İran bize uzak değil ki, amaç kardeşliğin artırılması olunca her türlü fedakârlık yapılabilir.
Cumhuriyet dönemindeki CHP zihniyeti önce Alevileri öldürdü, sonra seküler eğitimle bilerek din dışına itti ve böylece atalarını öldürdüğü Alevileri tam ayrışma için kullanmaya uygun hale getirdi.
Bugün bu Aleviler CHP’nin yanında yer alıyor ve bizlere tam düşman gibi hareket ediyorlar.
Oysa dinlemeliyiz, dinleyelim, onları sevdiğimizi onlara anlatalım, Mevlana’dan, Pir Sultan Abdal’dan, Ahmet Yesevi’den süzülüp gelen bilgeliğin, faziletin, kardeşliğin hepimizin mayasını oluşturduğunu anlatalım…
Anlatalım ki düşman olmadığımız kardeş olduğumuz görülsün, gerçekler görülsün, hem o kardeşlerimiz görsün hem de cümle âlem görsün…