Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu AKP kazandı, AK Parti kaybetti

AKP kazandı, AK Parti kaybetti

31 Mart Mahalli İdareler Seçiminin sonuçlarının anlattığı o kadar çok şey var ki!

Ama önce tabloya bir bakmak lazım.

Kesin olmayan sonuçlara göre AK Parti, yaklaşık 16 milyon 313 bin oy aldı. AK Parti'nin oy oranı ise yüzde 35,54 oldu. 22 senedir girdiği tüm seçimleri ezici bir galibiyetle kazanan AK Parti, 2002'den bu yana aldığı en düşük oy oranına geriledi ve tarihinde ilk defa ikinci parti konumuna düştü.

AK Parti, büyükşehir belediyelerinden 12, il belediyelerinden 12, ilçe belediyelerinden 359 ve belde belediyelerinden 124 olmak üzere toplamda 507 belediye başkanlığı kazandı.

Kazandığı belediyeler ise rakibinin kazandıklarıyla kıyaslandığında hem nüfus hem de ekonomik anlamda dişe dokunur görünmedi.

Bunun karşılığında ise Türkiye’de CHP 47 yıl sonra ilk defa 1. parti konumuna yükseldi. CHP'nin 5 Haziran 1977 genel seçimlerinde Bülent Ecevit genel başkanlığında yüzde 41,38 oy oranına ulaşmıştı.

İşte günden bu yana CHP ilk defa net bir şekilde birinci parti oldu.

CHP 14 büyükşehir, 21 il, 337 ilçe, 48 belde olmak üzere toplam 420 belediyede başkanlık kazandı. Türkiye genelinde ise yüzde 37.74 ile birinci parti oldu.

Seçimin bir diğer kazananı ise Türkiye’de 3. parti konumuna yükselen Yeniden Refah Partisi oldu. Yüzde 6.19’luk oy oranına ulaşan Yeniden Refah Partisi, Türkiye’de iki ilin yanı sıra pek çok ilçeyi kazandı. Bu hiç küçümsenmeyecek bir başarıdır. Öyle ya da böyle, kısa sürede Türkiye’de 3. parti konumuna yükselmek büyük iştir.

Bu seçimlerde BBP’de çıkışıyla dikkat çeken partilerden biri oldu. Rahmetli Muhsin Başkanın memleketinde kazandılar.

Her ne kadar DEM Parti, MHP ve İYİ Parti de bazı belediyeleri kazanmış olsa da oy oranlarındaki erime dikkat çekici oldu.

Diğer küçük partilerin ise Yeniden Refah’a bakıp alacağı pek çok ders var…

Ayrıntılara girmeden tabloyu bu şekilde özetleyebiliriz.

Bu sonuçların anlattığını yazmaya ise kelimeler yetmez aslında. Bugünkü yazının konusu olamayacak kadar uzun uzadıya sebepler sıralanabilir.

Buradan çok bilmişlik yapmak ya da her iş bittikten sonra konuşmak kolay elbette. Ama tıpkı siyasiler gibi biz gazeteciler dahil herkes bir muhasebe yapmak zorunda. Millet bir şey anlatıyor, milletin anlattığı şeyi anlamak hepimizin boynunun borcu.

Bunları peyder pey yazacağız elbette!

Ama ilk yazacağım şu; AK Parti ciddi bir hayal kırıklığı yaşadı. Vatandaştan büyük bir şamar yedi!

Çünkü AK Parti bu dip dalgayı göremedi, milletin sesine tıkadığı kulaklarını bir türlü açamadı, özüne bir türlü dönemedi. Daldaki kuşu yakalayayım derken eldeki kuşların kıymetini bilemedi…

Çünkü AK Parti’de bazıları atalete kapıldı, bazıları en iyisini ben bilirimcilik yaptı, bazıları da küçük hesapların peşinden koştu…

Çünkü AK Parti’den olduğunu söyleyen birileri vatandaşla kavga etti, vatandaşı hor görenler oldu, güçlüyü haklı zannedenler oldu…

Çünkü, çünkü, çünkü…

Bu liste aslında uzar gider.

Dedim ya, peyder pey bahsedeceğiz.

AKP’leşen AK Parti’den, konfor alanlarına sıkı sıkıya bağlı kalanlardan, artık dar bir merkeze sıkışmışlıklardan, ataletten, tüm yükü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yükleyip onun gölgesinde soluklananlardan, kıymeti kendinden menkul sananlardan…

Yazılacak çok şey var!

Millet aslında pek çok kez uyardı. Ama AK Parti anlamadı ya da anlayamadı.

Millet sadece son 5 senede bile çok kez uyarı yaptı. 2019 yerel seçimlerinde uyardı. 14 Mayıs’ta uyardı, 28 Mayıs’ta uyardı. Bu üç seçimde de şartlı destek verdi!

Ama maalesef bu uyarılar ya duyulmadı ya da duymazdan gelindi…

Tüm bu uyarılarına rağmen Millet Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yine de kıyamadı, “al Türkiye’yi yine sen yönet” dedi. Fakat bunun faturasını belediye seçimlerinde keserim dedi.

Ve öyle de oldu, kaçınılmaz son yaşandı…

Şimdi şapkayı öne alıp ben ne yaptım diye düşünme vaktidir!

Milletin takdiri her zaman baş üstündedir, millet ne derse o olur. Millet son sözünü bu şekilde söyledi. Millet bir fatura kesti ve bunun sonuçlarını görmek istedi.

Türkiye’nin önünde artık kocaman bir 4 yıl var. Şapkanın öne koyulup derin derin düşünüleceği, yapılan hatalardan ders alınacağı, vatandaşın hiçbir zaman cepte olmadığının anlaşılacağı kocaman bir 4 yıl var önümüzde.

Bir taraftan kazanımlar, bir tarafta kayıplar…

Siyasiler bunu elbette düşünecektir. Ama bize düşen seçim sonuçlarının neden böyle olduğunu, milletin neden böle bir fatura kestiğini, bunun sonuçlarının ne olabileceğini irdelemektir.

Seçimin kazananı elbette CHP’dir ama seçimin bir diğer kazananı da AKP’dir. Bilmem anlatabildim mi?

Yarın da AKP’nin neden kazandığı, AK Parti’nin neden kaybettiği hakkında bir şeyler yazmaya çalışacağım.

Hayırlı Ramazanlar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi