Hamdi Bağcı
Hamdi Bağcı Ah Kılıçdaroğlu ah, kaset seninle ilgili olunca nasıl çark ettin?

Ah Kılıçdaroğlu ah, kaset seninle ilgili olunca nasıl çark ettin?

2013 yılıydı…

Rahmetli Deniz Baykal’a kaset operasyonu yapılmış, yerine de çoktan Kemal Kılıçdaroğlu getirilmişti.

Belli oluyordu, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin genel başkan olması özellikle isteniyordu, Türkiye’nin sınırlarına göz dikmişlerdi, topraklarımıza göz dikmişlerdi...

O dönemde Başbakan olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik yoğun bir kampanya yürütülüyordu, FETÖ’nün medya organları ile CHP’liler ve medyası ile Saadet Partililer aynı saftaydı.

Derken FETÖ, 17 – 23 aralık kumpasını hayata geçirdi.

Montaj şantaj kasetleri yayınlanıyordu.

10 Milyon Liranın bir ayakkabı kutusuna sığdığına inanmamız isteniyordu, onlara göre zaten halk koyundu, bunlar da istedikleri gibi montajlarla şantajlarla ortamı speküle edecekler, böylece de Recep Tayyip Erdoğan’ı indireceklerdi…

Kemal Kılıçdaroğlu da FETÖ’nün ona servis ettiği tapeleri TBMM’de hem de grup toplantısında utanmadan dinlettiriyor, tuhaf bir topluluk da çılgın gibi elleri parçalanırcasına Kılıçdaroğlu’nu alkışlıyorlardı, mide bulandırıcı bir operasyon yürütülüyordu.

Bu arada PKK’da kudurmuş, şehirlere hendekler açılmaya başlanmıştı, çok yönlü bir Türkiye çökertme operasyonu hayata geçirilmeye çalışıyordu.

DAİŞ ise sözde Suriye’de toprak almaya çalışıyor ama ne hikmetse Türkiye sınırına geliyor ve PKK terör örgütü ise DAİŞ’e karşı bir kurtarıcı olarak sunulmaya çalışılıyordu.

Buna inanmamız isteniyordu…

Bombalar patlıyordu, şehirler karıştırılmaya çalışılıyordu, şehirlerde terörü hâkim kılmak istiyorlardı…

Can Dündarlar, Ekrem Dumanlılar, Enis Berberoğlular, Eren Erdemler, Sezgin Tanrıkulular, Şafak Paveyler, Barış Yarkadaşlar ve daha kimler kimler…

Organize işlerdi, sistemliydiler…

Saldırıyorlardı…

Ve Recep Tayyip Erdoğan direniyordu…

Biz de şükürler olsun, Recep Tayyip Erdoğan’ın yanındaydık…

O zaman da Yeni Haber Gazetesi’nde yazıyordum, insanlar, FETÖ kazanabilir belki, diyerek beni el altından uyarıyorlardı, FETÖ’nün karşısında olmamam gerektiğini bana anlatıyorlardı.

Elbette doğru bildiğimi yaptım. Recep Tayyip Erdoğan’ın bu aziz millet tarafından seçildiğinin bilinciyle siyasetin, devletin, doğrunun ve haklının yanında yer aldım.

Allah var Yeni Haber de bu şekilde bir çizgi de onurla durdu…

Birçoğunun kaypak olduğu, taraf belirtmekten sakındığı bir dönemde Lokman Koyuncuoğlu net bir duruşla Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında, FETÖ ve el altı operasyonlarının karşısında durdu…

İşbirlikçilerle birlikte değildik, şeytanla iş tutanlarla birlikte değildik, Kutsal Vatanımızın, Bayrağımızın, Aziz Milletimizin yanındaydık, öyle durduk…

Bakın o günlerden bugüne kaç yıl geçmiş, ah Ahmet Abi ah, ah Mustafa abi ah, ah Lütfi Hocam ah… Benimle helalleşmeniz gerekiyor, bir bakın bakalım makam mı aldım? Mevki mi aldım? Zengin mi oldum?

Rabbime onurla hamt etmekten başka şimdi bir zenginliğim var mı?

Ama ben hakkın, hakikatin yanındaydım, hala öyleyim, aynı çizgimde onurla yürüyorum. Aziz Türk Milleti nerede ben orada… Şükür Rabbime…

Çünkü biz Merhum Erbakan Hocamızdan böyle gördük, böyle öğrendik.

Ayasofya’yı Cami yapanla beraberiz, Şükür Rabbimize ve bu noktada duracağız.

Bugünlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir kasetinin yayınlanabileceğine yönelik iddialar gündeme geldi ya konu sorulunca Kılıçdaroğlu, o günlerde Cumhurbaşkanımıza yönelik yayınlanan tapelerin montaj olduğunu kendi diliyle itiraf ediyor.

Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün iktidara yönelik gerçekleştirdiği 17-25 Aralık'ın kumpas olduğunu kabul ediyor ve “17/25 Aralık Süreci’nde de Erdoğan'a deep fake ile sahte ses kayıtları yaptılar." diye konuşuyor.

Yazık, kendisi ile ilgili ortaya çıkacağını düşündüğü kaset söz konusu olunca gerçekleri ifade ediveriyor ama o zaman TBMM’de FETÖ’nün o alçak operasyonlarını yayınlarken hiç utanmıyordu.

Kılıçdaroğlu tape yayınlarken 2014 yılının şubat ayında ben şunları yazmışım:

“Anlıyoruz, Sayın Kılıçdaroğlu seçimi kazanmak konusuna odaklanmıştır…

Bunun dışında hiçbir konuyla ilgilenmemektedir ve bunun için de meşru ya da gayri meşru bütün yolları kullanmaktadır,

Ama bu bilmelidir ki CHP’yi bitirecek bir süreçtir…

Sayın Kılıçdaroğlu bir kaset operasyonuyla genel başkan oldu, şimdi bir başka kaset operasyonuyla varsayalım, seçimi kazandı, iktidara geldi. Peki Kılıçdaroğlu'nu iktidara getirenler bir başka kaset operasyonuyla götürmek istediklerinde CHP kime sığınacaktır…

Türkiye Büyük Millet Meclisinde Grup Toplantısında o kasetleri dinleterek, kesinlikle Sayın Kılıçdaroğlu kendini bitirmiştir.

Bunu en iyi CHP’lilerin anlaması gerekir, biz bunları yazarken düşmanlık olsun diye yazmıyoruz…

Bakın yarın bir başka parti CHP lideri ya da bir başka CHP’liyle ilgili çok rahat bir şekilde görüntü ya da ses kaydı yayınlayabilir…

Bunu CHP legalleştirmiştir, normal bir hale getirmiştir…

Hatta bu çok ahlaksızca, acımasızca da yapılabilir, pornografi içerikli görüntüleri de çok rahat TBMM Grup Toplantısında yayınlayabilirler…

Ve bunu yayınlayan partinin genel başkanı, “biz ses ve görüntü mühendislerine sorduk, bunlar gerçekmiş”, der ve bu açıklamasıyla Kılıçdaroğlu’nu sıkıntıya sokabilir…

Ne yapacak, Sayın Kılıçdaroğlu, o zaman helikoptere binip, bir ıssız adaya giderek orada izini mi kaybettirecek?

Bu olabilir mi? Olabilir… Zira artık bunun yolunu CHP açmıştır…

Oysa CHP bu ahlaksızlığın karşısında dursaydı inanınız toplum nezdinde çok itibarlı bir yer edinecekti…

Ama Sayın Kılıçdaroğlu onu iktidara milletin getireceğine inanmıyor, ABD’de kirli odaklarla görüşmekle, bu ülkeye ihanet eden büyük ihanet sarmalıyla birlikte hareket etmekle, ayak oyunuyla, şantaj, montaj gibi kirli oyunlarla iktidara gelebileceğini düşünüyor…”

Halk koyun olmadığını aslında o zaman da oylarıyla bunlara gösterdi…

O zaman da bir sürü pis oyuna rağmen kazanamamışlardı…

Ah Kılıçdaroğlu ah, iktidar mücadelesi için neler yaptın neler… de başaramadın, inşaAllah şimdi de başaramayacaksın…

O günlerde de demişim, bugün de diyorum, bu aziz millet pisliğin, kirin değil; doğrunun, çalışkanlığın, başaranın, iş yapanın, hakikatin yanında yer aldı ve alır.

İğrenç operasyonların, spekülasyonların, yalanların, şantajların, montajların yanında olmadı bu millet, bu milletten oy isteyecek de önce bunu bilmelidir.

Günün gösterdiği de anlayana işte budur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hamdi Bağcı Arşivi