Şenol Metin
Şenol Metin 6 artı 1’li masanın mutabakat metinleri

6 artı 1’li masanın mutabakat metinleri

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi biraraya gelmesi ile ilk toplantısını 12 Şubat 2022'de yapmış ve bu tarih masanın kuruluş tarihi olarak kayıtlanmıştır.

HDP, tüm kritik alanlarda masa ile birlikte hareket etmekte ancak masanın meşhur toplantılarına katılmadığı için masanın üyesi olup olmadığı tartışmalıdır. Bu nedenle bazı analistler, masayı 6’lı değil, 6 artı 1 olarak tanımlamaktadır.

Masa, bugüne kadar kritik bir çok sorunda ortak bir politika geliştiremezse de varlığını idame ve birliğini koruma konusunda kararlılığı görülmektedir. Masanın kuruluş-varoluş nedeni, cumhurbaşkanı seçilebilmek için gerekli olan %50’yi bulmak olmasına rağmen masa, cumhurbaşkanı adayını belirleme noktasında maalsef başarılı olamamış, hiçbir ismi kamuoyu gündemine sunamamıştır. Bu nedenle kamuoyunu meşgul edecek metinler yayınlanarak başarısızlığı maskelemeye çalışmaktadır. Maskeleme mecburiyeti olmasa hangi normalde, bir siyasi aktör olmayan bir makama ‘adayım’ (Başbakanlık) diyebilir.

14 Mayıs’ta yapılacağı açık olan seçimler, isim belirleyememe sorununun maskelenmesine artık izin vermemektedir, zaman tükendi.

Buna rağmen Masa, 30 Ocak’ta Ortak Politikalar Mutabakat Metni başlığında bir metni kamuoyunun gündemine sundu. Bu sayede masa ‘cumhurbaşkanı adayınız kim?’ sorusunu 1-2 hafta daha öteleme imkanı buldu. Biz de ötelemeden yararlanarak Masanın bugüne kadar yayınladığı metinler üzerinden bir kritik yapalım.

6’lı Masa, kurulduktan 2 hafta sonra 28 Şubat 2022 tarihinde güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için bir deklarasyon yayınladı, mutabakat olarak isimlendirilmiş metin kamuoyunun gündemine sunuldu. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemden anlaşılması gereken ise ‘sembolik cumhurbaşkanı, güçlü başbakan.’ Yani 2017 referandumu öncesine dönüş. Eski Türkiye…

% 1 oy alan partilere hazine yardımı yapılması da istenmiş. Yani masanın % 1’lik 4 partisinin finansmanı hazinece yapılsın denmiş. Esasa müteallik olmayan başka bazı detaylar da var.

Bu metnin kamuoyu ile paylaşım tarihi olarak Türkiye’nin muhafazakarları ve mutedeyyin kadroları için travma bir tarih olan 28 Şubatın belirlenmesi ilginçtir. 28 Şubatın ideolojik aktörü, siyasal taşıyıcısı CHP’nin masanın lideri olarak bu metni yayınlaması, 28 Şubatçıların yarasalar, Arabistan’a gidin diyerek hasımlaştırdığı Refah partisinin ardılı olma iddiasındaki partinin masanın bileşeni olması ise siyasal konjuktürün siyasal ittifak sistemlerinin en önemli belirleyeni olduğunu göstermesi bakımından siyaset biliminin analiz konusu olacak bir husustur.

Uzun toplantılar dizisinden sonra Masa sıkışınca 28 Kasım 2022’de bir Anayasa Değişikliği paketi ile kamuoyu tali konulara odaklandırıldı. Masa ‘cumhurbaşkanı adayı kim?’ sorusuna cevap vermeden biraz daha zaman kazandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, ‘Yasama, yürütme, yargı, temel hak ve özgürlükler, kamu yönetimi başlıkları altında belirlediğimiz ilkeleri 84 madde içeriği ve 9 başlıkta yaptığımız değişiklikle anayasal güvenceye kavuşturmayı hedefliyoruz.’ Dedi. Masa böylece tali konuları tartıştırarak kamuoyunun beklediği, asıl vermesi gereken cevabı gözden kaçırmayı başardı.

Masanın patronu CHP 3 Aralık'ta 2022 Bir Vizyon Belgesi paylaştı. Vizyon belgesinde 70'e yakın akademisyenin katkısı olduğu söylense de toplumsal hafızada çok negatif izleri olan Kemal Derviş’i hatırlattığı için Jeremy Rıfkın ile ilgili tartışmalar Vizyon Belgesinin kısa zamanda kamuoyu gündeminden düşürülmesini gerektirdi.

Kemal Derviş’in en yakın kurmayı Faik Öztrak’ın halen CHP Genel Başkan Yardımcısı olması da bu algıyı pekiştirdi.

Nihayetinde 18 Ocak 2023’te Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, meclis grubunda seçim tarihi olarak 14 mayısın olabileceği işaretini verince, Masa ‘seçim tarihi açıklansın, 2 günde cumhurbaşkanı adayımızı belirleriz.’ beyanına rağmen, cumhurbaşkanı adayını belirlemek yerine 30 Ocak’ta Ortak Politikalar Mutabakat Metni yayınlayarak kamuoyunun beklediği cevabı yine verememiştir.

Bu kadar çok mutabakat metni hazırlayan Masa, kendisinden beklenen mutabakatı gerçekleştirememiş, varoluş gerekçesi olan cumhurbaşkanı adayını belirleyememiştir.

Gelelim Metne;

244 sayfa ve 9 bölümden oluşan metin her bir bölümü bir parti tarafından hazırlanıp sonrasında birleştirildiği o kadar açık ki…

Ortak Politikalar Mutabakat Metni için ilk söylenmesi gereken şey eklektik bir metin olduğudur, bütünsel bir görünümü olmadığıdır.

Politika Belgelerinde ‘ne, nasıl, hangi kadro ile, hangi imkanlar ile, ne zaman’ soruları çok net ifade edilmiş olması gerektiği bilinen bir şeydir. Ama bu metinde ‘ne’ az çok tanımlanmışken ‘nasıl’ çokça geçiştirilmiştir.

Metnin bazı bölümleri yeni sağ olarak nitelenebilecek kadar liberal, bazı bölümleri ise yabancı düşmanlığına varacak kadar aşırı sağdır.

Metnin politika bütünselliği yoktur. NATO’ya sadakat, Avrupa Birliği’ne tam üyelik ile D8’in aktive edilmesi aynı bölümde zikredilebilmiştir.

D8’in işlevselliğinin arttırılmasını, Saadet Partisi bir başarı olarak ‘ki başarıdır’ görmekte iken ve metni olumlarken aynı bölümdeki 2 maddede NATO ve 5 maddede Avrupa Birliği’ne tam üyelik hedefi ile ilgili cümle kurmaması ise tutarlı değildir.

Metinde (FATF) Birleşmiş Milletler Mali Eylem Görev Gücü ile etkin işbirliği önermesinde bulunulmuş, küreselci zihin deşifre edilmiştir.

ABD ve Rusya Federasyonu ile ilişkileri düzenleyen metnin farklılığı ise Masanın okyanus ötesi ile kurduğu stratejik ortaklığı açık etmektedir.

Mavi Vatan Doğu Akdeniz’i çoklu müzakere zeminine taşıması ise bölgeyi ABD’nin kontrolune verecek bir önermedir.

Üniversitelerde ‘bahar şenliklerine yönelik fiili engellemeyi kaldıracağız.’ denilerek 2000’li yılların birafestlerin düzenlendiği üniversitelere kapı aralanmıştır.

En az 7 maddede toplumsal cinsiyete atıfta bulunulmuş, dolaylı anlatımla toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele edileceği vurgulanmıştır. Doğrudan toplumsal cinsiyet kavramı kullanılmaması Masanın bileşeni Saadet Partisi’nin başarısı iken bu kadar yoğun cinsiyet eşitliği vurgusu yapılmasına sessiz kalma ya kabulleniştir ya da aldanış… Bu maddelerle aileye dair Masanın zihniyeti de aşikar olmaktadır.

Son olarak üniversiteye dair;

YÖK’ün kaldırılmasının önerilmesi doğru bir yaklaşım.

Üniversite yönetiminin sadece öğretim üyelerine hasredilmesi ise yanlış.

Doğrusu katılımcılık ile üniversite yönetiminin çoğulculaştırılması ve yönetimin demokratikleştirilmesi…

Yükseköğretim bölümü yazılırken dikkatli çalışılmamış, yükseköğretimdeki yeni trentler incelenmemiş. Yükseköğretim ile ilgili maddelerin çoğu retorikten ibaret.

Üniversite hizmet üretimi için fevkalade önemli olan üniversite idari personelinin 1 maddede olsun zikredilmemesi ise not ettik. Üniversite idari personeli, kendisini yok sayan metni de metni hazırlayanları da yok sayacak.

Metni ileriki haftalarda tekrar detaylı analiz edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Şenol Metin Arşivi