Önceki gün Obruk Mahallemizde çiftçilik yapan değerli bir dostum aradı. İlginç bir konuyu gündeme getirmem için tabiri caizse ricacı oldu, biz de üzerimize düşeni yapalım ve konuyu gündeme getirelim. Konu, tarladaki Afganlılar ile ilgili yaşanan sorunlar. Değerli dostumun anlattığı olayda mesela; tarlalarında çalışan Afganlı işçi bir vesile Konya şehir merkezine gelmiş, burada arkadaşlarını da ziyaret etmiş. Tam bu ziyaret esnasında polis baskın yapmış ve bütün Afganlıları almış götürmüş, sınır dışı edecek… Tamam polisimiz haklı, bu insanlar kaçak ama şimdi mesela bu olayda çiftçi dostlarımız kara kara düşünüyor, çünkü tarlalarında çalışan Afganlıları polis götürmüş ve tarlalarında da çalışacak kimseyi bulamıyorlar. “Tam da işlerin başladığı, yoğunlaştığı bir süreçte böyle bir şeyin olması, elimizi kolumuzu bağladı, iş yapamaz hale geldik” diyor çiftçi dostum. Tarlanın şu an için gerçeği bu, tohum kadar, gübre kadar, ilaç kadar, su kadar tarlada çalışacak Afganlılar da önemli, zira Afganlılar şu anda Konya’daki tarlaların büyük bir bölümünde yükü sırtlıyorlar.

Konu böyle, sevseniz de böyle sevmesiniz de böyle, tarlalarda aylık 30 bin liraya çalışacak Türk bulamıyor tarımla uğraşan dostlarımız… Bizim gençlerimiz, insanlarımız çalışmıyor ve tarlalarımızdaki işleri de böylece Afganlar yapıyor. Bu konunun bir sürü sosyolojik, eğitimle ilgili, medya ile ilgili, popüler kültürün toplumumuzu tahrip etmesiyle ilgili boyutu var ama şu anda bu konuyu konuşabilecek, yazabilecek, üzerinde durabilecek zaman yok ki, tarlada iş bekliyor ve Afganlardan başka da tarlada kimse çalışmıyor. Gayet de güzel çalıştıklarını söylüyorlar. Ben onlarca farklı köye gittim ve onlarca farklı köyde tarlanın yükünün büyük bir bölümünü Afgan işçilerin ya da bölge insanımızın ifadesiyle Afgan çiftçilerin sırtlandığını gördüm. Doğal olarak da insanlarımız tarlalarda çalışan Afganların toplanmamasını, sınır dışı edilmemesini istiyorlar. “Suudi Arabistan’da takip edilen kefalet sistemi getirilebilir, biz çalıştırdığımız çiftçilere kefil olabiliriz, böylece de bu insanlar kayıt dışı da olmamış olur ve bizler de çalışacak insan sorununu çözmüş oluruz” diyor çiftçilerimiz

Ülkemizde yaklaşık 350 bin Afganlının olduğunu tahmin ediyoruz, bu rakam çok fazla değil, zaten ülkemize baktığımızda yabancılar açısından Afganlar değil de Suriyeliler sorun, Afganlılar çobanlık yapıyor, tarlada çalışıyor, inşaatta çalışıyorlar, dilenmiyorlar, tembellik yapmıyorlar, yan gelip yatmıyorlar, ülkemizdeki sosyal hayatı bozucu bir konunun içinde yer almıyorlar, dertleri ekmek paralarını kazanmak ve gerçekten de işe yarıyorlar, Konya’da hangi çiftçi ile konuşursam da konuşayım, Afganlıların güvenilir olduğunu söylüyor. Yani işimize yarıyor, işimize yaramayan binlerce yabancı varken polisimizin direk Afganlara yönelik bir operasyon yapması doğru mu? Sonra eminim ki bu Afganlılar yanlarında çalıştıkları çiftçileri söylüyordur, ona bir sorulması, bu insanın işe yarayıp yaramadığının öğrenilmesi, ondan sonra işlem yapılması sizce de makul bir talep değil mi? İşleri kolaylaştıralım, çiftçi kefil oluyorsa geçici çalışma izni verelim, en azından şimdilik böyle idare edelim. Üretimin hiç mi değeri yok, üreticinin hiç mi değeri yok, bu insanlar topluma zarar vermiyor ki, bilakis ülkemize katma değer üretiyorlar.

Neticede tarlanın, üretim yapan çiftçinin gündemi bu. Sayın Valimiz Vahdettin Özkan’ın oldukça makul bir insan olduğunu, işleri zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı bir noktada durduğunu biz zaten görüyoruz. Konuyu, engin hoşgörüsüne sığınarak Kendilerine arz ediyoruz. Suriyelilerle, Iraklılarla, diğer yabancılarla ilgili değil bu konu, onları keşke toplasınlar ve sınır dışı etsinler, ki bu iyi bile olur ama konu Afganlılara gelince, bu konuda çiftçilerimizle bir görüşmelerinde fayda var. Zira işe yarayan, ülkemize katma değer oluşturan insanlar bu insanlar, çiftçi ile konuşsunlar, kefil oluyorsa, kefil olduğuna dair imza veriyorsa o Afganlıya dokunmasınlar. Bu konu yerel düzenlemelerle çözülebilir mi bilmiyorum. Konunun mutlaka bir hukuki boyutu var, yerel düzenlemeler yetmiyorsa Bakanlık düzeyinde, Bakanlık düzeyi yetmiyorsa Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile o da yetmiyorsa yasayla bu sorun kökünden de çözülmeli ve çiftçilerimizin kefil olduğu Afganlar hem de kayıt içi bir şekilde ülkemizde, Konya’mızda kalmaya devam etmeliler.Burada şunu da yazalım, tarlada iş yapmak her babayiğidin harcı değil, yağmurda, çamurda, sıcağın altında tarlada üretim süreci devam ediyor, bu anlamda çiftçimizin eli ayağı olmuş bu insanlarla ilgili bir düzenleme bekliyoruz, bir tolerans bekliyoruz. Tarlada işlerin durma noktasına geldiğini yazmış olayım ve acil bir çözüme de ihtiyaç duyulduğunu belirtmiş olalım. Bir de bu noktada, başta CHP olmak üzere, bazı partilerin zaman zaman yabancı düşmanlığına da varan söylemlerle bu konuları istismar ettiklerini görüyoruz. Ama yaptıklarının çiftçilerimize, tarlamızdaki üretime zarar verdiğini bilmeleri gerekiyor muhalif partilerin. Çağ böyle, yaşam böyle, gidin ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelere bakın, araştırın, zaten bu ülkelerin tamamında bu işleri yabancılar yapıyor, özellikle de yerli halkın geliri arttıkça zor işlere gelemez oluyorlar, disiplinli bir şekilde çalışmıyorlar, verim alınmıyor. Onun için ne olur, muhalefet de bu konuyu gündeme getirirken biraz düşünsün, sadece iktidarı yıpratmak için yanlış olan bir şeyin de savunulmaması gerekir. Her geleni aynı görmeyin, her konuya yukarıdan bakmayın, halkın gerçeklerini, sanayinin gerçeklerini, tarlanın gerçeklerini bilerek muhalefet yapın, kaş yapayım derken göz çıkartırsanız muhalefet yapmanızın bir önemi olmuyor ki.
Neyse bugün de bu kadar, verimli, bereketli bir üretim sezonu diliyorum çiftçilerimize, Allah yar ve yardımcıları olsun, devletimiz de onların üretimlerine yardımcı olsun, sizce de doğru olan bu değil mi?