Yerelde İsimler Önde Partiler Değil
31 Mart yerel seçimlerine hızla yaklaşırken aday isimleri öne çıkmaya başladı. Ancak 31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında yerel yönetimlerde partisinin davasını benimsemiş ve bu dava için bulunduğu bölgede millete hizmete aday olmuş kişiler ve halkın sevgisini kazanmış adaylar özellikle yerel seçimler de öne çıkmaya başladı. Başkan Erdoğan’ın söylediği ehliyet ve liyakata sahip adaylar olacağını söylediğin de gerçekten tüm partiler bu işi daha dikkatli bir seçim yapacağı kanısına vardık çünkü bu seçimler her parti için bir dönüm noktası olarak görülmektedir.
Ehliyet verilen işi yapmaya yeterliliği becerisi olan kişi demektir. Liyakat ise bir kimsenin kendisine iş verilmeye uygunluk durumu demektir. Buraya kadar her şey normal yalnız Ak Parti veya ana muhalefet Chp de yerel seçimlere de parti davasını benimsemiş davası davamdır diyen biriyle yola çıkmak yerine sadece seçim kazanma stratejisi ile bir aday belirlemesi ile belirlenen kişinin yaptığı icraatlar da dolayısı ile partiyi bağlamaktadır ki işte böyle bir sıkıntı ortaya çıkmaktadır yani adam aday olabilir fakat parti davasını savunmayabilir. Ana muhalefet partisi Chp ile İyi partinin Mansur yavaş için Ankara adaylığı için pazarlık yapması gibi, Chp tabanın da parti rozetli bir aday olsun beklentisinin şekillenmesi Chp’nin savunduğu demokrat kimliği ile ters düşmüş olmalı ki tabandan hatırı sayılır bir tepki oluşmasına sebep olmuştur.
Madalyanın öbür yüzü Ankara da ana muhalefetin çıkaracağı aday ismi Ak partinin Ankara adayı Mehmet Özhaseki karşısında güçlü bir aday arayışı sonucu defalarca Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuş milliyetçi kimliği ile öne çıkmış Mansur Yavaş ismin de Chp ve İyi partinin anlaşması yerel seçimin nasıl şekilleneceği yönünde fikirler vermektedir. Çünkü hem İyi parti hem de Chp tabanında bu isme karşı bir cephenin oluştuğu kanısı Mansur Yavaş beyin hayli sıkıntı çekeceğini göstermektedir.
Daha önceki yerel seçimler de Ak Parti için kimi çıkarırsa o kişi seçilir mantığı hakim olmuşken şimdi ise yerel seçimler de Ak Parti’nin parti isminden çok kişi isimlerinin öne çıkması muhalefetin artık daha güçlü isimlerle yerel seçimlere hazırlanması Ak Parti belediye başkan adaylarını daha özenli seçmesi yönün de çaba sarf etmesine sebep olmuştur. Çünkü seçilen belediye Başkanı 5 yıl boyunca partinin bir temsilcisi olarak hizmet edeceği için yaptığı iyi hizmetlerin yanın da hataları da partiye mal olacağından siyasi partiler Aday araştırmasını daha dikkatli bir araştırma ile belirlemeye çaba sarf etmektedir.
Diğer taraftan tüm partiler yerel de önce seçimi kazanacağı isimleri araştırırken kişinin siyasi duruşuna değil taban da seçmenden alacağı oy oranına bakması biraz yani seçimi kazanma ihtimaline göre strateji belirlemeleri bir handikap olarak görülebilir. Bu durum Ak Parti, Mhp’nin yerel de İttifak arayışına zemin hazırlarken Chp veya İyi partinin ve gizli olsa da Hdp’nin İttifak arayışlarına sebep olmuştur. Diğer taraftan ana muhalefet Chp lideri Ak Parti ve Erdoğan karşısın da sürekli seçim kaybetmesine bir son vermek için bu yerel seçimleri fırsat olarak görmekte ve bu amaca yaklaştığını umut etmektedir. Çünkü ekonomi Fetö veya EYT mağdurları gibi konularla AK Parti’nin oy kaybedeceği beklentisi Chp’nin yerel seçimlere güçlü isimler ile başaracağı kanısına varmıştır.
Büyük ihtimalle aralık ayı sonuna kadar yerel seçimler de Adaylar netleşecek ve politikalarını halka anlatmaya başlayacaklar ve bazı adaylar da diğer adayların aleyhine karşı kampanyalar ile karalamaya çalışacaklar. Tüm adaylara naçizane tavsiyemiz Mevlana hazretlerinin şu vecih sözüdür. “İyiyi ara, güzeli ara, doğruyu ara, ama kusur arama.”
SAYGILARIMLA