Yeni Türkiye yolunda rehberimiz tarihimiz
Bundan sonra mutat olarak yayınlanacak olan ‘Lokman Koyuncuoğlu ve Hayrettin Atak ile Haftaya Bakış söyleşilerinde’ Konya, Türkiye ve Dünya gündemini değerlendireceğiz. Bugün yayınlanacak olan bu ilk etapta Konya’da geçtiğimiz haftaya damga vuran Haçlılar-Selçuklular sempozyumunun perde arkasından Selçuklu Belediyesinin 12 bin öğrenciye yönelik düzenlediği Çanakkale organizasyonunun mesajlarına, Konya’nın metro hazırlıklarından, DSİ’nin izinli kaçak! binasına, İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika’daki külliye açılışının bilinmeyen yönlerine kadar geniş bir yelpazede ışık tutacak ve gündem oluşturacak açıklamalar var.
Türkiye ve Dünya belki tarih boyunca yaşamadığı kadar yoğun gündemler yaşıyor. Bu kervana son dönemde Konya’da katıldı her yönüyle. Hangi konudan başlayacağımızı bile şaşırıyoruz bu yoğunluk arasında. Sondan başlayalım. Ve yoğun hafta sonu mesaisinde en fazla konuşulan konudan Haçlılar ve Selçuklular sempozyumunu sorayım. Sebebi ve sonucu itibariyle nasıl değerlendiriyorsunuz siz bu sempozyumu?
Haçlılar-Selçuklular sempozyumunun üçüncüsü yapıldı geçtiğimiz hafta sonu. Daha önce Selçuklu Belediyesi iki defa daha yapmıştı. Tek kelime ile şunu söyleyebilirim ki Anadolu Selçukluların Başkenti Konya’ya yakışan bir sempozyumdu. Sempozyumun işleyişi ve lansmanı ile katılım noktasında küçük eksiklikleri olabilir ama bilimsel yönü ağır basan 93-94 tebliğ sunulan bir sempozyum oldu. Özellikle bildirilerin kitap haline gelmesiyle herkes çok daha fazla bilgi sahibi olacak. Selçukluyu gündemde tutmak açısından önemli buluyorum ben bu tür çalışmaları. Senin de söylediğin gibi “Dünyanın en garip devleti Selçukluların” gündemde olması Konya içinde Türkiye içinde geleceğimiz açısından da çok önemli. Çoğalması da gerek özellikle de medyada. Çünkü Konya’nın tanıtımını yapma açısından, ticaretine ve sanayisine katkı sağlaması açısından bile çok önemli. Sempozyumun içeriği hakkındada şunu söylemeden geçmek istemiyorum. En kısa şekliyle ifade edeyim “Bilgilendik.”
Mesela tarihçilerin bu kadar çok 1.Kılıçaslan hayranı olduklarını bilmiyordum. Bilgilendim. İçimizde bir Kılıçaslan sevgisi vardı ama onları dinledikçe bu sevgi ve hayranlık arttı. Askeri deha olması yönüyle, haçlıları püskürtmesi, dağıtması 400-500 bin kişilik Haçlı ordusunu Antakya’ya kadar 50-60 bin kişiye kadar düşürmesini yeniden dinlemek hayranlığımızı artırdı. 1. Kılıçaslan’ın sosyal faaliyetlerini ve askeri boyutta yaptıklarını anlattı bilim adamları. Onların Kılıçaslan sevgisinden etkilendim.
Bizim Kılıçaslan’la gerçek anlamda ilk tanışmamız da; 2010 Mavi Marmara baskınında o zaman Başbakan iken Sayın Cumhurbaşkanımızın Konya’da yaptığı konuşma ile oldu. Şöyle demişti Cumhurbaşkanımız ‘Biz de Mevlana’nın hoşgörüsü vardır diye düşünebilirsiniz ama biz aynı zamanda Kılıçaslan’ın da torunlarıyız.Gerektiği zamanda gücümüzü gösteririz.” Orada şimşekler çakmıştı bende. Konya’da yaşıyoruz. Okulda onca yıl ders gördük ama bize gerektiği gibi anlatılmamıştı Kılıçaslan.
“Ya siz aynı zamanda Kılıçaslan’ın da torunlarısınız” diye vurgu yapmamıştı kimse. Şems,Konevi, Mevlana vardı. Ama Kılıçaslan yoktu hayatımızda ciddi anlamda. Nasıl bir olguysa nasıl yanlış bir yönlendirmeyse.. Tarihimizin bu en önemli isimlerinden biri olan 1.Kılıçaslan’a ciddi bir haksızlık yapıldığını görmüş olduk, sempozyumda anlatılanlardan net olarak ortaya çıktı bu haksızlık.
Açıkçası hocaların sevgisinden etkilendim. Türk toprakların İslamlaşması ve haçlıları bu topraklara sokmamasıyla ilgili bu kadar sevildiğini görmek beni mutlu etti, akademik camia sonuçta anlatanlar, önemli kişiler.. Onların bunu heryerde paylaştıklarını düşünmek mutluluğumuzu artırıyor. İşte bunun kamuoyuna da yeterince anlatılması gerek.
Tarihi bilincin yerleşmesi, nereye gittiğimizin, ne yaşadığımızın ne yaşayacağımızın bilinmesi açısından bu tür toplantılar önemli bir yer teşkil ediyor elbet. Bir gelişme daha oldu. Tarihi bilincin yerleşmesi bakımından. Selçuklu Belediyesinin organizesinde müthiş bir proje. Yeni neslin Çanakkale’yi anlaması ve yaşaması için lise öğrencilerinin savaşın olduğu yerlere götürülmesi. Bunu da aynı bağlamda değerlendirmek gerek diye düşünüyorum. Bununla ilgili de görüşleriniz önemli.
Selçuklu Belediyesinin 12 bin gibi müthiş sayıda bir öğrenciyi Çanakkale’ye götürmesi ayakta alkışlanacak bir hizmet. İki farklı pencereden bakıyorum ben bu hizmete. Birincisi Seddül-Bahir yayınlandı geçtiğimiz günlerde TRT’de, son zamanlardaki en iyi Çanakkale yapımı. Bunun içini doldurmak açısından önemli bu tür ziyaretler. Ekranda gördüğünüz kişi ve yerleri, coğrafi alanları bire bir ziyaret etmek çocukları etkiler. Zihinlerinin dolma, kişiliklerin oturma dönemini yaşıyorlar. İdeolojinin temelini doldurma zamanları onların. Çanakkale ruhunu anlıyorlar bu geziyle. Sayfalar dolusu kitap okumanın çok ötesinde. En önemli yatırımı yapıyor Selçuklu Belediyesi, geleceğimize yapılan bu yatırım.
İkincisi ise Türkiye reklamı.. Türkiye’nin geldiği noktayı anlamamız bakımından önemli bu ziyaret. Senin benim için babalarımız için hayaldi uçakla yolculuk. Kaç yaşında binmiştir onlar uçağa; 50’li 60’lı yaşlarda. Hac yada umreye gitmek için. Gidebilirlerse tabi oda. 15 16 yaşındaki gençleri günübirlik götürüp getirebiliyorsunuz artık. Bir ilçe Belediyesi 12 bin öğrenciyi uçakla götürüp getirebiliyor. Türkiye’nin geldiği noktayı anlatması bakımından bu müthiş bir hizmet. Tüm bunlara ilaveten bir de Selçuklu medeniyetine de katkı sağlamış oluyor. Çanakkale’de savaşan ortak millet bilincine katkı, Türk’ü, Kürdü, Arabı.. Belediye ayrıca oluşturduğu tarih bilinci ile katkı sağlıyor. Milli birlik ve iradeyle ilgili mesajda veriliyor. Türkiye’nin geldiği noktayı en iyi anlatacak konulardan biri de bu. Buna da değinmeden geçmeyelim.
Türkiye’nin ve Konya’nın nereye geldiğini anlatması bakımından çok önemli bir hizmet daha konuşuldu geçtiğimiz hafta. Bizim de manşetimize taşıdığımız haberle metro için ilk kazma 2016 sonuna doğru vurulacak. Konya metroya kavuşacak önümüzdeki birkaç yıl içinde. Yapılmaz, yapılamaz denilen bir hizmet kazandırılıyor Konya’ya. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Konya metroyu hak eden ve aslında alt yapısı da müsait olduğu için hızla yapılması gereken bir şehir. Geçen yıl nisan ayında başbakanımız müjdesini vermişti. Yeni hükümet döneminde şartların oluşması beklendi. Geçen hafta Belediye Başkanları ile Milletvekillerinin katıldığı toplantıda adı konuldu. Burada belki kamuoyuna yansımayan bir bilgi daha ulaştı elimize. En az metro kadar önemli bir yatırım. Konya’nın ikinci ve en önemli sorunu olanve Konya’yı çevreleyecek çevreyolu. Bu 120 kilometrelik hattın bu yıl yüzde 70 ila 80’i ihale edilecek. Bu rakam Ulaştırma Bakanlığı’nın bütçesinin 6 da biri. Böyle söyleyince ne kadar büyük bir rakam ve yatırım olduğu ortaya çıkıyor. Hükümet onayladı. Konya, 2016 yılının ikinci yarısından sonra yoğun bir inşaat dönemine giriyor anlamı taşıyor bu haber. Hak etmişti Konya bunu. Gerek son yıllarda yaşanan hadiselerde “Milli” duruşu. Gerek sahiplenişi. Gerekse ticari olarak Anadolu da bir geçiş merkezi olarak hak etti. Gecikmiş te olsa yapılacak olması sevindirici.
(YARIN DEVAM EDECEK...)