Hasan Mutluoğlu
Hasan Mutluoğlu “YAŞASIN OKULUMUZ”

“YAŞASIN OKULUMUZ”

Karne tatili sona erdi. Öğrenciler bu gün okullarına kavuştular. Öğrencilerin okul arkadaşları ile yeniden buluşmaları, yeni bir döneme başlamalarının heyecanı gözlerden kaçmamıştır.

Karne tatilini; çocuklar ailece iyi değerlendirilip dinlenme fırsatı yakaladı ise, yeni döneme şevk ve heyecanla başlayacaklardır.

Radyo yayınlarını dinlemeyi severim. Radyoda sık sık tekrarlanan “Hayata Onbeş Dakika Ara” sözünü çok tuttum. Yoğun çalışma temposunun ardından ara vermek, insanın kendisine zaman ayırmasına fırsat vermek,  sağlıklı yaşam ve sağlıklı çalışma için çok önemli.

Karne tatili çocuklarımız için bu anlamda dinlenmek için önemli bir fırsat idi. İnşallah bu fırsat iyi değerlendirilmiştir.

Yeni döneme  Milli Eğitim yeni Bakanı ile başlıyoruz.  Milli Eğitim yeni Bakanımız Prf. Dr. Nabi Avcı Hoca. Eğitim camiamıza, ülkemize hayırlı olsun.

Milli Eğitim eski Bakanı Sn. Ömer Dinçer zamanında başlayan değişiklikler devam edecektir. Yapılan/yapılacak olan çalışmaların başarılı olması ve kısa zamanda meyvelerinin alınabilmesi için gereken çalışmalar yapılması, gereken tedbirlerin alınacağını umuyoruz.

Yapılan/yapılacak olan çalışmalar ile ilgili her kesimin söyleyebileceği çok şeyler vardır. Özellikle eğitim ile ilgili olanlar fırsat verildiğinde daha fazla söyleyecekleri vardır. Zira uygulama sahasında olanların daha fazla söylemeleri, öneride bulunmaları doğal bir durumdur.

Kendimce önemli gördüğüm bazı noktaları bu yazı aracılığı ile paylaşmak istiyorum. Şöyle ki:

-28 Şubat kararları neticesinde Eğitim alanında yapılan değişikliklerde eğitimci olarak fikrimi açık olarak  beyan ettiğimde soruşturma ile görevimden olmuş,  emekliliği istemek zorunda kalmıştım. Allah (c.c) nasip etti özel kurumlarda çok sevdiğim mesleğime tekrar kavuştum.

-Bunu neden söylüyorum. Sahada çalışanların fikir ve düşünceleri mutlaka doğrudan alınmalı, değerlendirilmeli. Hiç kimse görüşünden dolayı zarar görmemeli.

-Öğretmenlerin çalışmalarını olumsuz yönde etkileyebilecek her türlü beyanlara dikkat edilmeli. Olumsuz çalışma şartlarını ortadan kaldıracak tedbirlerin alınmasında işbirliği yapılmalı.

-Okulların ortak giderlerinin karşılanmasında yetersiz kalan devlet imkanlarına karşı devrede olan “Okul Aile Birlikleri” uygulamalarının yok sayılmaması. (Gönüllülük esasına dayanan bu tür hizmetleri yok saymak, ne kadar sıkıntı verdiği yerinde incelenirse anlaşılacaktır.)

-Okullarda kılık/kıyafet değişiklikleri “Ben söyledim oldu” mantığı ağır bastığından, çözümü henüz netleşmedi. Bu konuda da yeniden “Ortak Akıl” mantığı ile çalışmalar yapılabilir.

-Okutulan ders kitaplarından öğrencilerin daha iyi yararlanabilmesi için; konu başlıkları, içeriği, sayfa düzeni, resim ve şekilleri, konu anlatımları dikkate alınarak uzmanları gözetiminde, ehil uygulayıcı öğretmenlerle yeniden hazırlanabilir.

-Öğretmen otoritesini ortadan kaldıran,  eğiticilik vasfını törpüleyen, öğretmen-öğrenci-veli iletişiminin öğretmen aleyhide görülen anlayışların, süratle ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Hepimizin veli olarak okul ile yakın ilişkilerimiz vardır. Eğitim problemlerine yabancı değiliz. Her türlü sıkıntı ve olumsuzlukların giderilmesinde tarafız.

İşi kolaylaştırma adına, eğitim paydaşları olarak herkes kendine düşen görevi yetki ve sorumluluk dairesinde yapmalı. Başkasının görev alanına müdahale yetkisini kendisinde görmemeli.

Özellikle de; hiçbir veli,  öğretmen ve öğrenci arasına girip, olumsuz yönde müdahale etmemelidir.

Yeni öğretim döneminin hayırlı olması dileğimiz ve duamız olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Mutluoğlu Arşivi