Vicdanınız rahat mı?
11 ayın sultanı Ramazan ayı her zaman olduğu gibi yine bereketi ile beraber geldi. Bu ayda yardımlaşma ve dayanışma daha da artıyor ve ön plana çıkıyor. Ülke olarak bu konuda her zaman hassasiyetlerimiz var elbette ancak bu ayların feyz ve bereketiyle bu yardımlar daha da artıyor. Her köşede bir yardım faaliyeti var. İnsan ister istemez keşke her ay Ramazan olsa demekten kendini alamıyor.
İslam coğrafyası özellikle de Osmanlı Devleti’nin kendi kabuğuna de çekilmesiyle birlikte son 100 yılı belki de çok daha fazlasını kan ve gözyaşı ile geçirdi. Müslümanların zulüm görmediği, zor şartlarda bulunmadığı hatta öldürülmediği bir coğrafya neredeyse yok gibi. Bu durumun ortaya çıkmasının elbette birçok sebebi var ancak İslam âlemi olarak bu durumun ne kadar farkındayız ve bu konu ile ilgili ne yapıyoruz. Akıllardan elimizden ne gelir sorusu geçebilir ancak karınca misali elimizden geldiğince bu yüke omuz vermek gerek. Çorbada benim de tuzum olsun diye düşünmek gerek.
Bir de Gazze’de evi sürekli İsrail roketlerine maruz kalıp yıkılmasına rağmen tekrar tekrar evini inşa eden bir Filistinli kararlılığı gibi ihtiyaç sahibi olanlara yardımlara her zaman devam etmek gerek.
En azından ümmetin derdiyle dertlenmek değil miydi aslolan?
Hepimiz şu günlerde mükellef iftar sofralarında iftar için dakikalar sayıyor, bu akşam nerede iftar yapalım diyoruz ya.
İşte tam da o anlarda aklınızın bir köşesine dünyanın farklı bir yerinde muhtaç bir çocuk gelsin.
İslam dünyasının birbirine duyarsızlığı da ayrı bir mesele.
Bir yanda Müslümanlar yoklukla mücadele ederken bir yanda israfın, zevki sefanın haddi hesabı yok.
Bu noktada dünyada ülkemizin, ülkemizde de Konya’nın bambaşka bir yeri var.
Konya vakıf dernekler açısından oldukça bereketli ve öncü bir şehir. Konya geçmişinden beri hayır ve hasenat işlerinde hep diğer şehirlere örnek olmuştur. Bunu Konya’da bulunan vakıf ve dernek sayılarından rahatlıkla fark edebilirsiniz. Farklı alanlarda farklı insanlara bu şekilde ulaşılabiliyor. Elhamdülillah bu konuda Konya ile gurur duyuyoruz ancak halen Konya’da yardıma muhtaç birçok insan var. Bunların da birçoğu Suriyeli…
Suriyeliler gerçekten çok zor şartlar altında yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Her birinin ayrı bir hikâyesi ayrı bir dramı var.
Kendi ülkemizin insanları dururken bana ne kardeşim Suriyelilerden diyenler olabilir. Sözüm onlara değil zaten. Sözüm rengi, dili, cinsiyeti, milliyeti ne olursa olsun muhtaç bir insan gördüğünde ya da duyduğunda bundan üzüntü duyanlara:
Bu akşam rahat bir iftar yapabilecek misiniz?