Verilen her damla kan bir can demek
Her yıl binlerce insan, kaza ya da hastalık sonucunda kan bulamadığı için hayatını kaybediyor. Bu hafta söyleşi kuşağımızda Türk Kızılayı Konya Kan Bağışı Merkezi Müdürü Dr. Kaya Levent ile kan bağışının önemini konuştuk.
Kanın acil değil sürekli bir ihtiyaç olduğunu ve insanlarda kan verme bilincinin arttığını belirten Dr. Kaya Levent, “Vatandaşlarımızın kan ihtiyacı hiç azalmadığı için kanın süreklilik arz ettiği bilinciyle yaz kış demeden bize düzenli kan bağışında bulunmalarını bekliyoruz” dedi.
TÜRK KIZILAYI KONYA KAN BAĞIŞI MERKEZİ ÇALIŞMA SİSTEMİ NASIL?
Türk Kızılayı Konya Kan Bağışı Merkezi olarak Konya ve ilçeleri dahil olmak üzere hatta Karaman ve ilçelerinde de kan bağışı ekip organizasyonlarını yürütüyoruz. Tüm bu alanlara gezici mobil ekipler ve sabit ekipler ile vatandaşlara kan bağışı hususunda hizmet veriyoruz. Topladığımız kan bağışları Orta Anadolu Kan Bağış Merkezi’ne bağlı olmamız sebebiyle Ankara’ya intikali sağlanmaktadır. Orada işlenen kanlar Konya ve Karaman’daki hastanelerin ihtiyaçlarına göre kan dağıtımını sağlamaktayız. Konya Kan Bağışı Merkezi olarak hem kan toplama hem de kan dağıtım işini yapıyoruz.
PEKİ, VATANDAŞLARDA KAN VERME BİLİNCİ NASIL?
Her sene artan bir kan ihtiyacı var. 10 yıl öncesinde Kızılay sadece bu işi yürütmüyordu. Diğer tüm hastaneler kan alma faaliyetlerinin içeresindeydi. 2006 yılında kan alma işinin tek elden yürütülmesi amacıyla vatandaş kan arama derdinde olmasın diye Sağlık Bakanlığı ile Kızılay arasında Güvenli Kan Temini projesi adı altında bir işbirliği yapıldı. O tarihten beri de tek elden yürütüyor. Ama yıllara göre ihtiyacı karşılama noktasında artı yöndeyiz. Geçen sene Türkiye genelinde 2 milyon 100 bin ünite kan toplandı. Konya’da yaklaşık 50 bin üniteye yakın kan toplandı. Bu kanlar ihtiyacın tamamını karşılayamasa da yüzde 90 oranlarında karşıladı. Bu oranlar 10 yıl öncesinde yüzde 30’lardaydı. Hedefimiz ise ülkenin kan ihtiyacını tamamının karşılamak. Bizde Konya Kan Bağışı Merkezi olarak bu yolda ilerliyoruz. Bu işin tek elden yürütülmesi ile birlikte bizim vatandaşın ayağına kadar gitmemiz kan konusunda farkındalık oluşturmamız, gençlere yönelik eğitimlerimiz kapsamında ilkokul seviyesindeki çocuklara kan bilincini verecek şekilde eğitimler düzenlememizle birlikte vatandaşlarımızda şuur oluştu. Kanın sürekli bir ihtiyaç olduğunu algısını oluşturduk. Düzenli olarak 3 ayda bir, 6 ayda bir kan bağışçılarımız var. Bu şekilde katlanarak büyük oranda bu konunun hassasiyetini bilen vatandaşlarımız mevcut.
TOPLANAN KANLAR NERELERDE KULLANILIYOR?
Kan hiçbir laboratuvar ortamında üretilemeyen bir nevi ilaç diyebiliriz. Ameliyathanelerde, kan kanseri, kronik böbrek yetmezliği dediğimiz diyalize giren hastalarda kullanılıyor. Kan seviyesi aşırı düşmüş insanlarda kullanılıyor. Çok çeşitli kullanım alanı var. Bağış yapılmadığı sürece hiçbir şekilde bu kanı üretemeyiz. Verilmediği takdirde de saydığımız hastalıklar ölümle sonuçlanır. Bu bağlamda kan bağışının önemi hayat kurtarır. Bizim için en önemli bir katkı sağlıyor. Kan bağışının bağışçılara da sağlık açısından getirileri oluyor. Bilimsel veri olmasa da geri dönüşümlere bakarak bunu anlayabiliyoruz. Kan verenler gribal enfeksiyonlara daha az yakalanıyor. Kan bağışıyla birlikte bağışıklık sistemimiz gelişiyor. Bu da hastalıklara daha az yakalanma şansını artırıyor. Kan verilmediği zaman kan oranlarımız aşırı yükseliyor. Aşırı birikmiş kan oranı da kalp damar sağlığı açısında çok iyi değil.
KİMLER KAN VEREBİLİR?
18-65 yaş arasında sağlığı el veren herkes kan bağışında bulunabileceğini belirten Levent, “Önemli kalp hastalıkları, kronik böbrek hastalıkları gibi bazı hastalıklar kan bağışına engel olabilir. Alınan her ilaç, ağrı kesici kan bağışına engeldir diye genel bir kaide yoktur. Örneğin bir tansiyon ilacı kan bağışına engel değildir. O yüzden vatandaşlarımız ilaç içiyorum diye kan bağışından eksik kalmasınlar. Bayanlar 4 ayda bir, erkekler 3 ayda bir olmak kaydıyla kan bağışında bulunabilirler. Bir kişini verdiği kan bağışıyla üç ayrı hastanın sağlığına kavuşmasına katkı sağlayabilir.
KAN BAĞIŞINDA NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Vatandaşlarımız her şeyden önce tok bir şekilde kan vermeleri gerekir. Çünkü kan bağışıyla birlikte belli oranda şeker ve tansiyon düşüyor. Bunun önüne geçilebilmesi için öncesinde tok bir şekilde gelinmesi gerekiyor. Sosyal hayatımızı etkileyecek herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Kişi 15 dakika dinledikten sonra ve gün içerisinde bol sıvı tükettiği takdirde rutin işine bakabiliyor.
SON OLARAK HEDEFLERİNİZ NELERDİR?
Yakın bir zamanda vatandaşlarımızın yoğun olduğu alanlarda daha iyi hizmet verebilme adına Zafer’de ikinci bir Kan Alma Birimi açmayı planlıyoruz. Mobil ekiplerimizin içerisinde kan almanı olan bir kamyonla gezici mobil ekip faaliyetlerini yürütmek üzere bir projemiz olacak. Tüm bunları hayata geçirebilirsek 2016 yılında yeterli kan bulmayı sağladık ama kan acil ve sürekli bir ihtiyaç olduğu için 2017 yılı içinde gerekli çalışmaları yaparak vatandaşlarımızın desteğiyle hayat kurtarma adına kan bağışında bulunmalarını bekliyoruz.
İSMAİL POÇAN / YENİ HABER GAZETESİ