Vatan Sevgisi
Vatan; Bir kimsenin doğup büyüdüğü; bir milletin hakim olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını vereceği toprak bütününe vatan denilmektedir. Vatan sevgisiyse Üzerinde doğup büyüdüğü ve hayatını geçirdiği bu topraklar için gerektiğinde hayatını feda edebilme, tüm sosyal ve ekonomik haklarından feragat edebilme duygusunu vatan sevgisi olarak tanımlayabiliriz. Vatan sevgisi, en asil, en yüce sevgilerden biridir.Her millet için vatan ve bayrak kutsaldır.
Türk Milleti’nin vatanına olan sevgisi ve bağlılığı tarihsel bir gerçektir ve milletimizi diğer milletler arasında üstün kılan en asil özelliklerden birisidir. Bununla birlikte her Türk, milletinin menfaatlerini kendi menfaatlerinden, milletinin geleceğini kendi geleceğinden üstün tutan bir anlayışa, derin bir millet sevgisine sahiptir.
Vatan denilen bir ülkenin öneminden dolayıdır ki, vatan davâsı bütün peygamberlerde ve her devirde süregelmiştir. Meselâ Cenabı Hak, Âdem ile Havva’ya cenneti vatan yaptı, onlara : “Cennette oturun, yaşayın!” dedi. Fakat düşmandan emin olamayınca cennet vatanından mahrum kaldılar. Şeytan gibi bir düşman, madde gibi bir tuzakla onları cennet gibi bir saadet yurdundan mahrum bıraktı. Bundan ibret alınmaz mı?..
Nuh [a.s.), kendisine iman edenleri gemide topladı, gemi onlara vatan oldu, inanmayanlar da tufanla helâk olarak vatandan mahrum kaldılar. Demek ki, vatan ne büyük nimet!., imansızlık gibi en büyük bir günahın cezası, dünyada vatansız kalmak oluyor!..
Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimizin vatan ve memleket sevgisi ile ilgili hadisleri şöyledir.
Hz. Âişe’nin (radıyallahu anh) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle demiştir:
“Allah’ım! Bizlere Mekke’yi sevdirdiğin gibi, ondan daha da fazla Medine’yi sevdir...” (Buhârî, Deavât, 43)
Abdullah b. Adî b. Hamrâ’ (ez-Zührî) (radıyallahu anh) anlatıyor:
“Resûlullah’ın Hazvere denilen mevkide durup şöyle buyurduğunu gördüm: ‘(Ey Mekke!) Vallahi sen Allah’ın en hayırlı ve Allah’a en sevimli olan beldesisin. Senden (zorla) çıkarılmış olmasaydım seni asla terk etmezdim.’” (Tirmizî, Menâkıb, 68; İbn Mâce, Menâsik, 103)
Yeryüzünde Allâh’ın istediği bir kulluk hayatını gerçekleştirebilmek için, hür bir vatan toprağına sahip olmak, îmandan sonra en büyük nimetlerden biridir.
Bu bakımdan din, vatan ve millet sevgisi, birbirinden ayrılmaz bir bütün teşkil eder. Hürriyetin sembolü olan bayrak da bir milletin şeref ve haysiyetini temsil eden en önemli değerlerden biridir.
Bu itibarla, insanı ve toplumu çürümeye karşı koruyan ve milletin diri ve dinamik bir millet olmasını teminde en büyük âmillerden biri olan dine hizmet etmek, vatana hizmet olduğu gibi, vatan ve milleti koruma adına yapılan tüm fedakarlıklar da dine bir hizmet sayılır.
Üzerinde yaşadığımız coğrafya, üstünde yaşayanları, kültürel dokusu ve yapısı, tarihi, üzerinde taşıdığı tarihi eserleri, tabii görünümü, iklimi ve birçok zenginliği bakımından sevmeyi hak etmektedir. Sevgili Peygamberimiz, “Vatan sevgisi imandandır” buyurmuştur. Bu yurt, dedelerimizin kanlarıyla, terleriyle, elleriyle, emekleriyle, ilmik ilmik ördükleri desenleriyle ve motifleriyle yurt olmuştur.
Rabbım bizleri vatanına sahip çıkan gerekirse onun yolunda canını feda olmaktan korkmayanlardan eylesin...Amin