‘Türkiye’den, terörle intikam alıyorlar’
ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin, muhaliflere “Siz Cenevre 3 müzakerelerine rejimle pazarlık yapmaya, siyasi geçiş istemeye gitmeyeceksiniz, siz bizim belirlediğimiz anlaşmayı imzalamaya gideceksiniz” dediğini söylüyor, Suriyeli tecrübeli hukukçu ve akademisyen Cemal Mübeyyid. Söyleşi boyunca savaşın ve barışın yol haritasını çizdi adeta Hoca. Cenevre görüşmeleri, Türkiye, Suudi Arabistan, DEAŞ, Batı ve Esed her yönüyle masamızdaydı söyleşimizde… Suriye gerçeğini bir de onun gözünden değerlendirmek istedik. Hocanın en çarpıcı sözleri ise Türkiye’nin dik duruşu ile zafer ve şehadet hakkındaki söyledikleriydi…
Cemal Hocam kendinizi tanıtır mısınız? Hikayenizi dinlemek isterim.
Adım Muhammed Cemal Mübeyyid. 4 yıl önce güvenlik nedenlerinden dolayı Esed'e karşı muhalefetimizden dolayı Suriye’den Türkiye’ye hicret ettik. Halep’te İslam Hukukundan mezun oldum. İslam Hukuku üzerinden çalışmalarım oldu. Şu an İslam fıkhını, günümüzde anayasaya ve kanunlara çevirmekle alakalı bir eser yazıyorum. Bu eseri 2,3 ülkeye sunacağım. Kitabı çıkarttıktan sonra İngilizce ve Türkçeye çevireceğim inşAllah. Suriye’de de eğitim alanında ve şeri mahkemelerde görev yaptım. Türkiye’de de akademisyen olarak görev yapmaktayım.
Amerika’nın Cenevre 3 müzakereleri açısından muhaliflere karşı duruşu nedir?
Rusya, İran, Amerika Suriye’deki muhaliflere karşı birleşmiş durumda. Muhaliflere karşı bir güç olarak bulunuyorlar.
Hocam siz neye göre diyorsunuz Amerika’nın böyle bir duruş sergilediğini?
Bu açıkta belli olan bir konudur. Amerika dışişleri bakanı Suriye’nin muhalifleriyle görüştüğünde, muhaliflere Rusya ve İran’dan mesajlar getirdi. O mesajlar muhaliflere karşı tehdit içeriyordu. Kerry muhaliflere Siz Cenevre 3 müzakerelerine rejimle pazarlık yapmaya, siyasi geçiş istemeye gitmeyeceksiniz, siz bizim belirlediğimiz anlaşmayı imzalamaya gideceksiniz demiş. Siz oraya Esed ve rejimiyle birlikte milli bir hükümet kurmaya gideceksiniz.
Peki hocam tam bununla alakalı bir soru sorayım; Amerika iç savaş başladığından beri muhaliflerin yanındayım diyor, Esed ve rejimi gitsin diyor. Amerika’nın bu tavrı şunu mu gösteriyor bize; Amerika başından beri Beşar Esedin kalmasını mı istiyor?
Amerika’nın baştan beri gösterdiği tüm tavırlar göstermelik tavırlardı. Gerçekte bunun adına hiçbir faaliyette bulunmadı. Şu anda yaptığı hamleler Suriye halkına karşı gerçek düşmanlığının göstergesidir. Suriye halkıysa Amerika’ya karşı sizin bu ikiyüzlü duruşunuza ihtiyacımız yok biz gerçek olarak sergilenecek tavırları önemsiyoruz. Şu anda Kerry ve De Mistura muhaliflere, biz sizi ancak dizayn ederiz diyorlar. Riyad’da bulunan gerçek muhalifleri temsil eden Muhalif Heyet Konseyi (HCN) Cenevre 3 müzakerelerine katılmayarak şu mesajı vermiş oldu; Amerika ve uluslar arası toplum samimi davransın, Esedin saldırıları son bulsun, ablukalar kalksın bunlar gerçekleşirse biz müzakerelere katılırız dediler. Boş müzakereler yapmaya, boş sözler söylemeye gitmek istemiyoruz dediler. Muhaliflerin bu duruşunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu muhaliflerin kararlı duruşunu gösterir. Ama muhalifler artık zayıfladı. Bu söyledikleriyle zalim ve kalleş uluslar arası güçleri pek etkilemez ama bu sözleriyle Amerika’ya karşı onurlu bir tavır sergilediler. Biz söylüyoruz söylemeye devam edeceğiz; Amerika samimi değildir.Hatta Kerry ve De Mistura şunu söylediler muhaliflere, Beşar Esed gelecek zamanda gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma hakkına sahiptir dediler. Amerika muhaliflere Cenevre 3’e katılmaları yönünde tehditlerde bile bulundular. Müzakerelere katılmamaları halinde Amerika’yı kaybedeceklerini söylediler.
Bu noktada Suudi Arabistan ve Türkiye’nin tavrı ne olacak?
Türkiye’nin açıktaki duruşu, Amerika ile birlikte her türlü terörizm hareketlerine karşı olduğunu gösteriyor. Amma velakin Amerika Türkiye’den şunu istiyor, Amerika’ya göre terörist olan örgütlere karşı olmasını ve kendi belirlediği sınırlar içinde mücadelesini vermesini istiyor.
Buradan anladığım kadarıyla şöyle bir durum çıkıyor; Cenevre müzakereleri Suriye devrimine ve halkına hiçbir yararı olmayacak.
Doğrusunu anladınız hatta Cenevre 1 ve Cenevre 2’den daha kötü bir sonucu olacaktır. Şimdi gördüğünüz gibi Suudi Arabistan, Katar, Türkiye şu an Suriye’de yapılan oyunun farkındalar. Onu önlemek için bazı çalışmalar içindeler. Bu ülkelerde Suriye’de gerçek muhaliflerle beraber hareket ediyorlar. Şu anda açıkta görüldüğü gibi Türkiye diğer Müslüman ülkelerle beraber İslam Ordusunu kurdular. Teröre karşı adı altında bunu gerçekleştirdiler. Türkiye’nin PYD’ye karşı bir askeri müdahalede bulunup bulunmaması adına şunu söyleyebilirim; Türkiye şu anda askeri, siyasi, ekonomik olarak güçlü bir ülkedir. Türkiye’nin kendisi oraya ne zaman askeri müdahalede bulunması gerektiğini veya bulunmaması gerektiğini çok iyi bilir. Peki Türkiye diğer Müslüman ülkelerle beraber İran’ı yayılmacı politikasına karşı, Esed rejimine karşı bir müdahalede bulunması lazım mı? Çünkü haritalar yeniden çiziliyor, Sykes Picot anlaşması yeniden güncellenmeye çalışılıyor. Türkiye bölgede çok güçlü bir ülkedir. Sünni’dir. Bazı bunu kabul etmeyen odaklara rağmen. Türkiye; Batı, Amerika ve Ortadoğu gözünde lider potansiyeli olan bir ülke olarak görülüyor. Türkiye’nin son 13 yılda iç politika olsun dış politika olsun büyük bir başarı gerçekleştirmiştir. Önemli mesafeler almıştır. Onun için biz bu açılardan sıkıntıyı çözecek şekilde hamlesini gerçekleştirmeyi her zaman beklemişizdir. Şu anda Arap ülkelerinde olan sıkıntıları çözmek amacıyla güçlü Sünni ülkelerle beraber işbirliği yaparak sorunları çözmeye çalıştıkları görülüyor. Şu anda İslam ülkeleri arasında Türkiye’ye karşı büyük bir güven var. Hükümetine de halkına karşıda bu güven duyulmaktadır. Onun için Türkiye’ye karşı Amerika, Rusya, İran baskılarını görüyoruz. Çünkü onlar Türkiye’nin bir daha İslam Alemine önderlik etmesinden korkuyorlar.
Bundan korktukları için mi PKK terörünü azdırıyorlar?
Tabi ki Türkiye’ye karşı gösterdikleri baskının bir yüzü de Türkiye’de terörün artırılması, azdırılması ve bölge halkına baskı yapılması olarak önümüze net olarak ortaya çıkıyor.
DEAŞ terör örgütünün asıl amacı ne? Nasıl ortaya çıkmıştır?
DEAŞ Suriye ve Türkiye’nin aleyhine gerçekleştirilen planları hayata geçirmeye çalışıyor. 2012 yılında Suriye’de muhalifler çok güçlü bir konumdaydı. DEAŞ çıkartıldı muhalifler zayıflatılarak DEAŞ kendisini güçlendirdi. Buradan net olarak ortaya çıkan fotoğraf şudur; DEAŞ İran ve Esed rejiminin lehine çalışıyor. Türkmen dağını, Bayırbucak Bölgesinin durumunu değerlendirir misiniz?
Türkmenler zulmün en ağır ve vahşi halini yaşıyorlar. Diğer bölgelere nazaran 2 kat zulüm görüyorlar. Birinci sebebi Sünni olmalarından dolayıdır. İkinci sebebi Putin, Türkiye Rus uçağını düşürdüğünden dolayı intikam almak için o Sünni Türkmenleri de zulmederek intikamını almaya çalışıyor. Rusya’nın uçağını Türkiye düşürdüğünde Putin kısa bir suskunluk yaşadı ama o bir suskunluk değil; o zaman diliminde Türkmen dağını cehenneme çeviriyorlardı. Hem de Putin’in gizli bir politikası var Suriye’de Türkmenlerin işini bitirdikten sonra Türkiye’nin içini karıştıracak çok tehlikeli projeleri var. Türkiye’den değişik bir intikam almaya çalışacaktır.
Türkiye’den nasıl bir intikam alacaktır hocam?
İntikam çeşitli şekillerde olabilir, ekonomik açıdan intikam olabilir, askeri açıdan intikam olabilir, siyasi açıdan intikam olabilir. Türkiye’nin içinde ve dışında bulunan düşmanlarına yardım ederek intikamını alabilir.
Bunu hayata geçirmeye çalışıyor mu?
Şimdiki Suriye’de açılmış olan cephesinden dolayı öteki cephelerden dolayı bununla tam olarak ilgilenemiyor. Gördüğüm kadarıyla Türkiye’nin son 13 yılda gösterdiği başarılı siyaseti Rusya’nın siyasetinin önüne geçmiştir. Rus uçağı düşürüldükten sonra Türkiye’deki üst düzey yetkililer bu olaydan sonra toplanıp bu olaydan çıkabilecek olumsuz sonuçlara karşı sağduyulu bir plan ve hareket ortaya koydular. Rusya ise ancak bir hafta sonra Türkiye’ye karşı harekete geçti. Türkiye’de Rusya’nın alabileceği, yapabileceği tüm hamlelere karşı gerçekleştirdiği bir karşı hamlesi vardır.
Rusya’nın Türkiye’ye karşı boş durduğunu ben sanmıyorum. Şöyle bir durum var PKK terör örgütü üzerinden Türkiye’ye karşı bir intikam alabilir mi?
Kesinlikle PKK’yı intikamında kullanır. Tüm intikamını PKK üzerinden almaz. Değişik şekillerde de intikamını alabilir. Bizde düşünüyoruz ki Türkiye’nin şu anda doğru giden politikasından dolayı Allah’ın izniyle Rusya’nın yapacağı hamlelere karşı bir hamlesi bulunmaktadır. Rusya sonunda Afganistan’dan nasıl yenilerek ve dağılarak çıktıysa Suriye’den de aynı akıbeti yaşayacaktır.
Suriye’deki abluka altındaki bölgelerin ve halkın durumu nedir?
Ablukalar Tüm Suriye’ye yayılmış durumda. O abluka altındaki bölgelerdeki halk sadece ablukanın açtığı sıkıntılı durumlardan etkilendiği gibi ayrıca Rusya’nın hava bombardımanları da halka karşı uygulanan zalimce uygulamalardandır. Suriye muhalifleri Cenevre 3’teki çizilen planları kabul etmek amacıyla Amerika, Rusya ve İran’ın halka karşı uyguladığı zalim politikalardır.
Hocama özel bir soru sorayım; Hocam Suriyeli muhaliflerle bir bağlantınız var mı? Yada muhaliflerin önde gelen isimleriyle bir tanışıklığınız var mı?
Bir insan hangi ülkeye aitse illaki arkadaşları, dostları olur. Bir insanın böyle arkadaşları, dostları olması kimseden gizli değildir. Mesela dün bir muhalif grubun lideriyle telefon görüşmesi yaptım. Suriye’nin iç durumunu sordum. Şu anda Rusya’nın zulmü çok şiddetli bir şekilde devam ediyor dedi. Son beş yılda böyle bir katliamın görülmediğini söyledi. Şu an Rusya ölüm makinesi gibi çalışıyor dedi. Bana dedi ki Rusya ve İran’ın bu vahşi katliamlarının sebebi muhaliflerin silahı bırakıp Cenevre 3’teki kendilerine dayatılan planları imzalamasından dolayı bu zulmü gerçekleştiriyorlar dedi. Dedi ki siz ne yapıyorsunuz? Orada büyük katliamlar oluyor. İnsanlar açlıktan ölüyor. Dedi ki öteki grupların liderleriyle görüşmeler yapıyoruz. İletişim kuruyoruz. Biz bu devrimi başlatıp da devrimi yarıda bırakılmasını istemiyoruz. Devrimin satılmasına, bitirilmesine izin vermeyeceğiz dedi. Rusya ve İran’ın şartların kabul edersek bu devrimin bitirilmesi anlamına gelir dedi. Onun için tüm dünyadan destekler yardımlar kesilse bile devrimi tamamlamaya devam edeceğiz. Yüz yılda sürse biz bu yolda devam edeceğiz. YA ŞEHADET YA ZAFER.
Hocam bana zaman ayırdığınız için çok çok teşekkür ederim.
Ben sizi de, Türkiye’yi de, Suriye halkı olarak teşekkürlerimi sunarım. Suriye halkına karşı gösterdiğiniz misafirperver, cömert ve tüm yaptığınız iyiliklerden dolayı teşekkür ederim. İslam dünyasına karşı pozitif duruşlarından dolayı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine ve cumhurbaşkanına teşekkür ederim. Umut ederim ki Türkiye’nin İslam Alemine liderlik yapacağı günler gelir.
SAİD BULUT / YENİ HABER GAZETESİ