Terörizm bu dönemde devletlerden daha etkili konuma gelmektedir
IŞİD, El Nusra, El Kaide derken fark edemiyoruz ama Dünya çok farklı bir sürece evirilmektedir, dünyada devletler yok olmakta, yeni güçler oluşmaktadır…
Dünyanın ne tarafından bakarsanız bakın Orta Doğu merkezdir. Bu merkez bir stratejik büyüklüğe de tekabül eder ama asıl etkisi kendisi ile birlikte dünyayı şekillendirmesidir. Zira dünya üzerindeki insanların 4’de 3’ünün Orta Doğu ile bir şekilde bağı vardır...
ABD farklı bir kıtada değil mi? Orta Doğu’dan çok uzakta, peki ne işi var Orta Doğu’da?
Hıristiyan olsa da, Yahudi olsa da, Müslüman olsa da Orta Doğu ile bir şekilde bağı olacaktı ve oldu…
Bunu belirleyen unsur sadece petrol değildir.
Eğer bu bölgede hiç petrol olmasaydı da insanlar Ortadoğu ile bir şekilde ilgilenecekler ve savaşlar, mücadeleler yapacaklardı.
Orta Doğu derken peki nereyi kast etmekteyim? Fırat ve Dicle Irmaklarının oluşturduğu Mezopotamya coğrafyasından başlayan, İran ile Türkiye’nin önemli bir bölümü, Suudi Arabistan, Irak, Pakistan, Afganistan, Suriye, Filistin, Ürdün gibi ülkeleri de içine alan Mısır ve Libya’ya kadar uzanan bölge.
İnsanlığın medeniyet merkezi…
Kuran’da kutsanmış Mescidi Aksa ve Mescidi Haram bu bölgededir, Kuranı Kerim, İncil, Tevrat ve Zebur bu bölgede inmiştir.
Peygamber Efendimiz Hz Muhammed Mustafa (S.A.V.) başta olmak üzere, Hz İbrahim (AS), Hz. Musa (A.S.), Hz Davut (A.S.), Süleyman (A.S.), Yakup (A.S.), Yusuf (A.S), Hz İsa (A.S.) bu bölgede yaşamıştır…
Hz Adem (A.S.)’nn kabri bu bölgededir, Hz. Nuh (A.S.) bu bölgede yaşamıştır…
Burası insanlığın merkezidir…
Peki, niye bu kadar Orta Doğu’yu anlatma mecburiyeti hissettim?
Şunun için; bu bölgedeki değişimler öyle ya da böyle bütün dünyayı etkilemektedir de ondan…
İşte bu coğrafyada bugünlerde çok farklı bazı gelişmeler yaşanmaktadır. Devletler yok olmakta, yeni güç dengeleri oluşmaktadır…
Aslında insanların güzünden kaçan bir şey var, bu topraklarda Suriye, Irak, Afganistan, Pakistan, Mısır gibi devletleri bitirmenin altındaki temel amaç İsrail’in büyük hayalini gerçekleştirmektir.
Fakat onların bir hesabı varsa, şüphesiz Allah’ın da bir hesabı var onun için bu bölgede tam olarak İsrail-siyonizm istediğini yapamamaktadır…
Zira aslında Türkiye’deki devleti etkisizleştirmek ve yok etmek birinci amaçtır… İran’ı çok iyi kullanabileceklerini her zaman bildiler ve bilirler ama Türkiye, “tam bizimdir” dediklerinde bile onlar için arıza çıkartı. Hiçbir zaman Türkiye’yi istedikleri ölçüde kullanamayacaklarını da biliyorlar.
Ve neticede bugün ki kargaşalar yaşanmaktadır…
Burada asıl görmemiz gereken konu, IŞİD’in elindeki 90 Türkü aşan boyutta yeniden şekil alan coğrafyadır…
Yeni dünya, terör merkezli bir güç sürecini getirdi, Türkiye buna göre şekil almak zorundadır…
Bunu bugün belki ülkemizdeki insanlar tam anlayamamaktadır ama şu kesinki; gelecek 20 yılda Kafkaslardan Avrupa’nın ortalarına, Orta Doğudan Uzak Asya’ya, Meksika’dan Güney Afrika’ya kadar dünyanın büyük bir bölümü terör örgütleri tarafından yönetilir olacaktır.
Bu süreç elbette hem yıkıcı hem de dönüştürücü bir süreçtir… Devletleri, değerleri un ufak eden bir süreçtir…
Bugün Türkiye bu yeni döneme göre diplomasi geliştirmek zorundadır…
Çok açık yazıyorum, Cenevre Anlaşması gibi anlaşmalar bitmiştir, Lozan devri kapanmıştır…
Yeni ve farklı argümanlarla oluşan bu yeni dengede devletlerden daha çok gizli örgütler ve terör örgütleri etkili olacaktır…
Artık dünyada ne yazık ki büyükelçilerle, konsoloslarla, ataşelerle, maslahatgüzarlarla etkili olma dönemi kapanmıştır…
Bu yeni dönemde güçlü istihbarat örgütleri bizim açımızdan çok daha önemli olacaktır…
Şu konular önemlidir, zaman zaman defacto da olabilen istihbarat birimleri ve (devlete gizli bağlı) sivil kuruluşlar, tarım, enerji, finans ve bankacılık ile ticaret borsaları, uzay teknolojisi, güvenli gıda, kimya, maddeyi mikro inceleyen bilimler, füze ve genel olarak savunma ve saldırı sanayisi.
Burada nano teknolojinin önemli ile biyolojik ve genel olarak kimyasal silahların önemine de vurgu yapmak zorundayım…
Türkiye olarak güçlü olmamız gereken bir döneme giriyoruz, Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir lider olmadan bu dönemde güçlü olabilmemizin imkanı yok.
Onun için Recep Tayyip Erdoğan istemese de Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı yapmamız gerekiyor, hatta Başkan yapmamız gerekiyor…
Yeni dünya için Yeni Türkiye’nin, Yeni Türkiye için de Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü bir liderin önemini görmeye hepimiz mecburuz…