Ali Kaya
Ali Kaya Terör ve Amerika siyaseti

Terör ve Amerika siyaseti

Özellikle soğuk savaş döneminden sonra Rusya’nın dağılması sonucu olarak ABD  dünyanın süper güçlü ülkesi olmasını beraberinde getirerek artık gücünün kendisine verdiği güvenle dünyanın jandarması görevini üstlenerek yeni bir dönemi başlatmış oldu. Özellikle 11 eylül terör saldırılarından sonra bütün stratejilerini değiştirerek dünyadaki dengeleri değiştirmeye başladı. Özellikle El kaide bağlantısı var diye önce Batının kontrol edemediği nükleer güce sahip Çin, Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin ortasında bulunan Afganistan dağlarındaki Usame bin ladin adlı Suudi bir teröristi bahane ederek Afganistan’a  yerleşerek karakolun birini buraya koyarak yukarıda isimlerini zikrettiğimiz devletlere komşu oldu, ardından tekrar  El kaide bağlantısı bahane edilerek Irak ile savaşa giren ABD , bu ülkeye  sözde demokrasi getireceğini vaad ederek kaos ortamına girmesine sebep oldu.  ABD tüm bunları yapmasına sebep olarak 11 eylül terör saldırısını gösterince  tüm dünya buna ses çıkarmadı hatta destek verdi. Buradan hareketle ABD kendisine  yapılan terör saldırısının olumsuz sonuçlarını kendi lehine çevirerek bu durumdan kendisine olumlu bir geri dönüş ve politika sinsilesi sağladı. Bu da Suriye’de ortaya çıkan kaos ortamından sonra çeşitli  terör gruplarının türemesine sebep oldu. Bu terör grupları arasında en önemlisi DAEŞ’dir , ancak ABD  11 eylülde  kendisini vuran terörü  unutarak düşman ilan ettiği bir örgütü yine başka bir örgütle mücadele yolunu seçmesi  hala Amerika’nın  orta doğu üzerindeki politikalarının tutarsızlığını göstermesi açısından önemlidir. Bu ya bir tutarsızlık veya bir plan bunu önümüzdeki yıllar gösterecek.  Peki bu politika ile neyi amaçladığı konusu ise ileriki  dönemlerde mutlaka  ortaya çıkacaktır ancak hangi ülkeleri etkileyeceği ve içine alacağı belirsiz bir politika . Amerika bu politikaları ile bölgede Müslüman ülkelere  tek model olan Türkiye’nin istemediği terör örgütü PYD’ye destek politikasının da bizi endişelendirdiği bir gerçektir. PYD’nin  Suriye’nin kuzeyinde bir devlet oluşumu hayal ettiğini tüm dünya bilirken neden Türkiye gibi bir müttefikinin itiraz etmesine karşın ısrarla  PYD’ye destek vermesinin  sebebi nedir? Türkiye’nin ısrarla güneyinde bir oluşuma izin vermeyeceğini ilan etmesine karşılık ABD  bu  itirazlara , DAEŞ ile mücadele de başarılı olan PYD’dir demesi yine aklımıza başka oyunları ve olması muhtemel politikaları  getirmektedir.

              Geçtiğimiz günlerde elli  Amerika vatandaşının hayatını kaybetmesine sebep  olan ve  11 eylülden sonra  ABD tarihinin ikinci büyük terör saldırısının  Orlando kentinde  gerçekleşmesi ile  artık süper gücün Suriye politikasının ve PYD ye vereceği  desteğin geleceği konusunda kuşkularımızı artırmıştır. Önümüzdeki günlerde Daeş ile mücadelede PYD’ye desteği artıracağını düşündüğümüz bir dönem olması halinde Suriye çıkmazı daha karmaşık bir hal alırken bu karışıkların Türkiye’ye sıçratılmak istendiği ve ABD ‘nin müttefik olarak Türkiye’yi zora sokacak hamleleri olarak görmek gerekir. Bir başka açıdan bu saldırıya  bakarsak , Sayın Cumhurbaşkanımızın  terörün dini, dili, ırkı olamaz söylemlerine  karşılık Amerika  ve batıda yükselen İslamofobiyi savunan çevrelerin elini güçlendiren bir saldırı olması bakımından önemli bir dönemece girdik. Batının ve Amerika’nın önümüzdeki dönemlerde seçim yapacak  olması İslamofobiyi  destekleyenlerin ekmeğine yağ süren bir saldırı olmuştur. Bu ay  İngiltere  AB den çıkmayı oylayarak kendisine  bir yol   çizecek ilginç olan ise birlikten çıkmayı isteyenlerin kampanyalarında Türkiye ve İslam düşmanlığı üzerine yer vermeleri ve benzer şekilde ABD başkanlık seçimlerinde  D. Trump’ın Müslümanları Amerika’ya girmelerine izin vermeyeceğiz gibi sözleri seçim  kampanyasında ellerini güçlendiren bir saldırı olması bakımından önemlidir.

Bu saldırı Amerika ve batının Ortadoğu'yu şekillendirmek için eline bir koz daha vermiştir. SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Kaya Arşivi